Banner

MEVZUAT
AVUKATLIK HUKUKU
MAKALELER
HUKUK HABERLERİ
FAYDALI BİLGİLER
İÇTİHATLAR
DİLEKÇE-FORM
ADLİ REHBER
İNSAN HAKLARI
HUKUK SÖZLÜĞÜ
DAVA TÜRLERİ
HUKUKİ BELGELER
 
Reklam Alanı

Host - Sponsor





   Avukatın, hakimlik yapmış olduğu aynı yargı çevresinde dava takibi

T. 26.12.2003
E. 2003/311
K. 2003/428

Avukatın, hakimlik yapmış olduğu aynı yargı çevresinde dava takibi

( Av. K. m. 14/1,157; İYUK 15/1-e)

Şikayetli avukat, Baro Disiplin Kurulu tarafından verilen disiplin cezasına karşı Avukatlık Yasası'nın 157.maddesi uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük süre içinde Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu'na itiraz etmesi gerekirken, itiraz süresi içinde disiplin cezası ile ilgili işlemin iptali için İstanbul 2. İdare Mahkemesi'nde ?iptal davası? açmıştır.

İstanbul 2. İdare Mahkemesi 2003/463 esas, 2003/527 karar sayılı ve 28.04.2003 tarihli kararı ile; şikayetlinin, Baro Disiplin Kurulu kararına karşı Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu'na itiraz etmeksizin idari dava açtığı, bu durumda idari mercii tecavüzü bulunan dosyanın 2577 sayılı Yasa'nın 15/1-e maddesi uyarınca Türkiye Barolar Birliği'ne gönderilmesine karar vermiştir.

Bu durumda, şikayetli avukat, Avukatlık Yasası'nın 157.maddesinde belirtilen itiraz süresi içinde idari dava açtığı, açtığı davanın idari mercii tecavüzüne mahkemece karar verildiği ve dosya kurulumuza intikal ettiği anlaşılmakla, itirazın süresi içinde yapıldığı anlaşılmıştır.

Şikayetli avukatın, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanlığı'ndan emekliye ayrılmasından sonra 30.04.1998 tarihinde İstanbul Barosu'na müracaatla Baroya kaydını yaptırdığı ve avukatlığa başladığı, İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 1997/363 esas sayılı davasının 19.04.1999 tarihli duruşmasına katıldığı ve davacı vekili sıfatı ile görev üstlendiği, bu nedenle Avukatlık Yasası'nın 14/1 maddesi hükmüne aykırı davrandığı gerekçesiyle disiplin kovuşturması başlatılmıştır.

İstanbul Barosu Disiplin Kurulu'nca yürütülen disiplin kovuşturması sonunda; şikayetli avukatın İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanı iken 1998 yılı başında emekli olduğu, 30.04.1998 tarihinde İstanbul Barosu'na kaydolarak avukatlığa başladığı ve 19.04.1999 tarihinde İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi'nde 1997/363 esas numarası ile görülmekte olan davaya davacı vekili olarak katıldığı, bu nedenle Avukatlık Yasası'nın 14/1 maddesinde belirtilen kuralları ihlal ettiği kanaatine varılarak kınama cezası tayin edilmiştir.

Yasa koyucunun, Avukatlık Yasası'nın 14/1 maddesinin düzenlenmesinde ki amacı, daha önce hakim veya savcı olarak görev yaptığı mahkemede dava takibini üstlenen bir avukatın durumunun adaletin yerine getirilmesinde kuşkular yaratmasını ve gerek mahkemelere gerek avukatlık mesleğine olan güvenin sarsılmasını önlemektir.

Bu nedenle, söz konusu yasa hükmünün, sadece hakimlik veya savcılık görevinin yapıldığı mahkemeyi değil, aynı yargı çevresinde, aynı düzeyde, aynı sıfat ve görevle kurulmuş bulunan ve ?aynı mahkeme? niteliğinde olan diğer mahkemeleri de kapsayacak şekilde yorumlanması, yasa koyucunun amacına uygun bir anlayıştır. Nitekim Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 14.02.1992 tarihli ve 1991/3 esas, 1992/2 karar sayılı kararında da ?Mahkemelerin kuruluşunu düzenleyen 469 sayılı yasanın gereken yerlerde aynı düzeyde, aynı sıfat ve görevle birden fazla mahkeme kurulabileceğini öngördüğü, yasa ile sağlanan bu olanağın tamamen iş yoğunluğu dikkate alınarak ve işlerin süratle çıkması amacına yönelik olduğu, bu şekilde kurulan (1, 2, 3 ..... diye adlandırılan) mahkemelerin tamamen aynı nitelikte mahkemeler olup, hepsinin görevli oldukları, davaların tümüne bakmaya yetkili bulundukları ve davaların birleştirilmesi açısından aynı mahkeme sayılacakları? belirtilmiştir.

Davaların birleştirilmesinde karşılaşılan sorunlardan dolayı kabul edilen içtihadın dayandığı hukuksal ve mantıksal gerçekler bakımından- Avukatlık Yasası'nın 14/1 maddesinin uygulama alanı yönünden de geçerli olmaması ve somut olayda ki gibi aynı yargı çerçevesinde ki birden fazla ticaret mahkemesinin ?aynı mahkeme? sayılmaması için hiçbir neden yoktur.

Şikayetlinin itirazı bu nedenle yerinde görülmemiş, eylem disiplin suçunu oluşturduğundan ve Baro Disiplin Kurulu'nca yapılan değerlendirmede herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından kararın onanması gerekmiştir.

Sonuç olarak, itirazın reddiyle, İstanbul Barosu Disiplin Kurulu'nun ?kınama? cezası verilmesine ilişkin kararının onanmasına, oybirliği ile karar verildi.


 

SIK SORULANLAR
BİLGİ EDİNME
TÜKETİCİ KÖŞESİ
ÜCRETSİZ AVUKATLIK
HUKUK EĞİTİMİ
 
Üyelik işlemleri
 
K.Adı
Parola
            
      Şifremi Unuttum
      Üye Ol
Hukuk Arama Motoru
Hukuk Anketi
Reklam Alanı







Zirve100