Banner

MEVZUAT
AVUKATLIK HUKUKU
MAKALELER
HUKUK HABERLERİ
FAYDALI BİLGİLER
İÇTİHATLAR
DİLEKÇE-FORM
ADLİ REHBER
İNSAN HAKLARI
HUKUK SÖZLÜĞÜ
DAVA TÜRLERİ
HUKUKİ BELGELER
 
Reklam Alanı

Host - Sponsor





   ESER/Türkiye Davası

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı


ESER/Türkiye Davası*

Başvuru no:5400/02
Strazburg
25 Ekim 2005


OLAYLAR

Başvuran 1945 doğumludur. Olayların geçtiği dönemde Hereke Belediye başkanıdır.

9 Kasım 1990 tarihinde, başvuran ve altı kişi Türk Ceza Kanunu?nun 203§1 maddesine dayanılarak zimmet suçuyla ve bu suça iştirakle suçlanmışlardır.

11 Mart 1991 tarihinde, Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesi savunmalarını dinlemiştir. Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesi belediye makamlarından bilgi istemiş ve dava dosyasının Kartal Ağır Ceza Mahkemesi?ne iletilmesini talep etmiştir.

17 Haziran 1991 tarihinde, Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, başvuranın belediye meclisinin toplantı tutanaklarının dosyaya dahil edilme isteği kabul edilmiştir.

22 Haziran 1992 tarihinde, Kartal Ağır Ceza Mahkemesi?nde görülen davanın dosyası incelendikten sonra, Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesi iki davanın birleştirilmesine gerek olmadığına karar vermiştir.

7 Temmuz 1993 tarihinde, Ağır Ceza Mahkemesi tanıklar için celp müzekkeresi çıkarmış ve Cumhuriyet Savcısından bir tanığın adresinin tespit edilmesini istemiştir.

8 Ekim 1993 ile 4 Nisan 1994 tarihleri arasında yapılan üç duruşma sırasında, Ağır Ceza Mahkemesi sekiz tanığın beyanlarını dinlemiştir.

18 Mayıs 1994 tarihinde, başvuranın avukatı ifadeleri alınmayan tanıkların Sayıştay?da görülen dava çerçevesinde dinlendiklerini belirtmektedir. Dinlenen tanıkların beyanları yeterli olduğu için dosyanın görüş vermesi amacıyla Cumhuriyet Savcısı?na sevk edilmesi gerektiği söylenmiştir. Mahkeme tanıkların adreslerinin tespit edilmesi hususundaki isteğini yinelemiş ve duruşmanın ertelenmesine karar vermiştir.

21 Ekim 1994 tarihinde Cumhuriyet Savcısı ek bilgi istemiştir, bu istek 14 Aralık 1994 tarihinde Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yerine getirilmiştir.

5 Temmuz 1995 tarihinde, Ağır Ceza Mahkemesi, savunma dilekçelerini sunmaları için sanıklara süre vermiştir.

Ağır Ceza Mahkemesi?ndeki yirmi yedi duruşma sırasında, başvuran yirmi defa duruşmaya katılmamıştır.

* Dışişleri Bakanlığı Çok taraflı Siyasî İşler Genel Müdürlüğü tarafından Türkçe?ye çevrilmiş olup, gayrıresmî tercümedir.
14 Temmuz 1995 tarihinde, Ağır Ceza Mahkemesi sanıkların savunma dilekçelerini almış ve savunmaları dinlemiş, duruşma sonunda, görevi kötüye kullanmak olarak nitelendirdiği başvurana isnat edilen olayların, zamanaşımına uğradığına karar vermiştir. Mahkeme, belediye çalışanlarının delil yetersizliğinden beraatlarına karar vermiş ve davanın, Kartal Ağır Ceza Mahkemesi tarafından benzer olaylardan yargılanıp hapis cezasına mahkum edilen ve cezası ertelenen belediye muhasebecisi ile ilgili olan kısmını reddetmiştir.

9 Mayıs 1996 tarihinde, Yargıtay, kararın, başvuranla birlikte belediye muhasebecisi ile ilgili olan kısmını bozmuştur.

7 Ekim 1996 ile 17 Mart 1997 tarihlerinde düzenlenen beş duruşmadan birisi sanıkların talebi üzerine ertelenmiştir.

30 Nisan 1997 tarihli duruşma sonunda, Ağır Ceza Mahkemesi başvuranın zimmet suçu işlediğine karar vermiş ve başvuranı dokuz yıl, sekiz ay yirmi gün ağır hapis ve zimmete geçirilen tutar üzerinden ağır para cezasına mahkum etmiştir.

7 Mayıs 1998, Yargıtay bu kararı bozmuştur.

12 Ekim 1998 tarihinde, Ağır Ceza Mahkemesi, Cumhuriyet Savcısı?nın kararlarını almıştır. Başvuranın tanıkların dinlenmesi yönünde talebini haklı bulmuş ve zimmetine geçirdiği miktarların ödenmesi için başvurana süre tanımıştır.

25 Ocak 1999 tarihinde, Ağır Ceza Mahkemesi bir tanığın ifadesini dinlemiştir. İkinci tanığın belirtilen adreste ikamet etmediğinden dolayı bulunamadığını belirtmiş ve adresinin tespit edilmesini istemiştir. Duruşmaya katılmayan üçüncü tanık aleyhine celp müzekkeresi çıkarmıştır.

21 Nisan 1999 tarihinde, Ağır Ceza Mahkemesi bir tanığın halen bulunamadığını gözlemlemiş ve adresinin tespit edilmesi için araştırma yapılmasını talep etmiştir. başvuranın dilekçesi üzerine, bu kişinin belediyedeki görevinin süresi hakkında Belediye makamlarından bilgi istemiştir.

9 Temmuz 1999 tarihinde, Ağır Ceza Mahkemesi, tanığın adresinin tespit edilebilmesi için sanıkların avukatlarına ek süre vermiştir.

9 Şubat 2000 tarihinde, Ağır Ceza Mahkemesi başvuranın avukatlarının savunmalarını dinlemiştir.

21 Şubat 2000 tarihinde yapılan duruşma sırasında, Ağır Ceza Mahkemesi zimmete geçirilen tutarların ödendiğini belirten ödendi belgesini dosyaya eklemiş ve ödemenin yapılıp yapılmadığının kontrol edilmesi amacıyla Hereke Belediyesi?nin banka hesaplarının incelenmesini istemiştir.

27 Mart 2000 tarihinde, Ağır Ceza Mahkemesi, başvuranı altı yıl beş ay yirmi gün hapis ve ağır para cezasına mahkum etmiştir.

20 Haziran 2001 tarihinde Yargıtay bu kararı onamıştır.


HUKUK AÇISINDAN

I. AİHS?NİN 6 § 1 MADDESİNİN İHLAL EDİLDİĞİ İDDİASI HAKKINDA

Başvuran dava süresinin, AİHS?nin 6§1 maddesinde belirtilen ?makul süre? ilkesini ihlal ettiğini iddia etmektedir.

Hükümet davanın karmaşıklık arz ettiğini belirtmekte ve başvuranın yükümlülüklerinin altını çizmektedir. Başvuranın duruşmalara katılmamış olması dava süresini yavaşlatmıştır. Davanın seyrinde makamların etkisiz olduğu söylenemez, sonuç olarak dava süresinin AİHS ve AİHM içtihadı uyarınca makul olmadığının söylenemeyeceğini belirtmektedir.

Değerlendirmeye alınacak dönem 9 Kasım 1990 tarihinde başlamış ve 20 Haziran 2001 tarihinde sona ermiştir. Altı duruşma yapılmış ve dava yaklaşık on yıl yedi ay sürmüştür.

A. Kabuledilebilirlik hakkında

AİHM, başvurunun, AİHS?nin 35 § 3. maddesine göre açıkça dayanaktan yoksun olarak ilan edilemeyeceğini belirtmektedir. Kabuledilemezliğe ilişkin başka hiçbir gerekçe bulunmamaktadır.

B. Esas hakkında

AİHM bir yargılama süresinin makul olup olmadığının, davanın koşullarına göre ve başta davanın karmaşıklığı olmak üzere, AİHM tarafından benimsenen kriterler ile başvuran ve yetkili mercilerin tutumları dikkate alınarak değerlendirildiğini hatırlatır (Bkz., diğerleri arasında, Pélissier ve Sassi-Fransa [GC], no: 25444/94, § 67, CEDH 1999-II).

AİHM daha önce buna benzer soruları gündeme getiren birçok dava incelediğini ve bunların AİHS?nin 6§1. maddesinin ihlali yönünde sonuçlandığını ortaya koymaktadır ( Bkz. Pélissier ve Sassi, adıgeçen, ve Dereci-Türkiye, no:77845/01, 24 Mayıs 2005).

AİHM mevcut davayı incelemiş ve Hükümet?in davayı farklı şekilde sonuçlandıracak hiçbir olgu ve kanıt sunmadığı kanaatine varmıştır. Bu konudaki içtihadı uyarınca, dava konusu yargılama süresinin aşırı olduğuna ve ?makul süre? koşuluna riayet etmediğine karar vermiştir.

Dolayısıyla AİHS?nin 6 § 1 maddesi ihlal edilmiştir.

II. AİHS?NİN 41. MADDESİNİN UYGULANMASI HAKKINDA

AİHS?nin 41. maddesinde belirtilen unsurlar.

A. Tazminat

Başvuran 20.000 Euro (yirmi bin) maddi tazminat, 30.000 Euro (otuz bin) manevi tazminat talep etmektedir.

Hükümet bu taleplere itiraz etmektedir.

AİHM, tespit edilen ihlaller ile başvuranların şikayetçi olduğu maddi tazminat arasında nedensellik bağı bulunmadığından, maddi tazminat talebini kabul etmemiştir. Buna karşılık manevi tazminat olarak 2.500 Euro (iki bin beş yüz) ödenmesine karar vermiştir.

B. Masraf ve Harcamalar

Başvuran, AİHM nezdinde yaptığı masraf ve harcamalar için 15.000 Euro (on beş bin) tazminat talebinde bulunmaktadır.

Hükümet bu iddialara karşı çıkmaktadır.

AİHM, içtihatları uyarınca, ancak gerçekten yapılan ve makul bir miktardaki masraf ve harcamaların geri ödenebileceğini hatırlatır. Dolayısıyla masraf ve harcamalar için 500 Euro (beş yüz) ödenmesine karar vermiştir.

C. Gecikme Faizi

AİHM, Avrupa Merkez Bankası?nın marjinal kredi kolaylıklarına uyguladığı faiz oranına üç puanlık bir artışın ekleneceğini belirtmektedir.

BU GEREKÇELERE DAYALI OLARAK AİHM OYBİRLİĞİYLE,

1. Başvurunun kabuledilebilir olduğuna;
2. AİHS?nin 6§1 maddesinin ihlal edildiğine;
3. a) AİHS?nin 44§2. maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içinde, ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden YTL?ye çevrilmek üzere ve miktara yansıtılabilecek her türlü vergiden muaf tutularak, Savunmacı Hükümet tarafından başvurana, manevi tazminat için 2.500 Euro (iki bin beş yüz), masraf ve harcamalar için 500 Euro (beş yüz) ödenmesine;
b) sözkonusu sürenin bittiği tarihten itibaren ödemenin yapılmasına kadar Hükümet tarafından, Avrupa Merkez Bankası?nın o dönem için geçerli olan faiz oranının üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanmasına;
4. Adil tazminata ilişkin diğer taleplerin reddine;

karar vermiştir.

İşbu karar Fransızca olarak hazırlanmış ve AİHM İç Tüzüğü?nün 77. maddesinin 2. ve 3. fıkralarına uygun olarak 25 Ekim 2005 tarihinde yazıyla bildirilmiştir.

 

SIK SORULANLAR
BİLGİ EDİNME
TÜKETİCİ KÖŞESİ
ÜCRETSİZ AVUKATLIK
HUKUK EĞİTİMİ
 
Üyelik işlemleri
 
K.Adı
Parola
            
      Şifremi Unuttum
      Üye Ol
Hukuk Arama Motoru
Hukuk Anketi
Reklam Alanı







Zirve100