13 Haziran 2008
BASIN AÇIKLAMASI
Anayasa Mahkemesinde görülen ve görülmekte olan davalar hakkında yazılı ve görsel basın yanında çeşitli kurum ve kuruluşlarca son günlerde yapılan açıklama haber, yorum, açık oturum ve köşe yazılarında bilimsel bakış yada eleştiri sınırları içinde asla değerlendirilmeyecek şekilde Anayasa Mahkemesi Başkanı ve Üyeleri hakkında yapılan yayımlar nedeniyle aşağıdaki açıklamanın yapılması zorunlu hale gelmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi, kendisine yapılan başvurularda her türlü siyasal düşüncenin ve çekişmenin dışında kalarak, Anayasa ve yasalarda belirtilen hukukun üstünlüğüne dayalı, tam bir bağımsızlık ve tarafsızlık içinde vicdani kanaatlerine göre karar vermektedir. Anayasanın 6. maddesinde egemenliğin kayıtsız şartsız Milletin olduğu, Türk Milletinin egemenliğini Anayasa?nın koyduğu esaslara göre yetkili organları eliyle kullanacağı ve 9. maddesinde ise yargı yetkisinin Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılacağı izahtan varestedir. Mahkememiz belirtilen bu sınırlar çerçevesinde yetkisini kullanarak büyük bir özveri içinde görevini yerine getirmeye çalışmaktadır.
Esasen toplumu ilgilendiren önemli siyasal sorunlar hakkında ilgili ve yetkili organlarca demokratik bir ortamda çözüm aranması, demokratik parlamenter sürece daha uygun iken, yargı organlarınca çözüme zorunlu bırakılması çağdaş dünyada hiç arzu edilmeyen bir tercihtir. Bu sonuca rağmen Mahkememiz görevini yerine getirmekten bir an olsun tereddüt göstermemiştir.
Çağdaş demokrasilerde tüm kurumların yetki ve sorumlulukları belirlenmiş olup, bunların birbirleriyle rekabet içinde ve husumet güdüleriyle çalışmaları arzu edilmediği gibi kabul de edilemez. Verilen kararlar bilimsel ve hukuksal düzeyde elbette eleştirilebilir. Ancak, Mahkememizin manevi şahsiyeti, başkan ve üyelerin de özel hayatları dahil her türlü değerlerin hiçbir sınır tanımadan saldırıya uğraması, Mahkeme mensuplarının hedef gösterilmesi, devam etmekte olan davaların sonuçları hakkında senaryolar üretilerek Mahkemenin etki altına alınma girişimleri eleştiri olarak nitelendirilemez. Mahkemenin bu görevini yerine getirirken verdiği kararlara karşı insani ve ahlaki hiçbir değer tanımadan pervasızca yapılan eleştiri ve açıklamaları kınıyoruz. Görülmekte olan davalar hakkında yapılan ve söylenenlerin Türk Ceza Kanunu kapsamında suç olduğu açık ve belli iken bu konuda yetkili ve sorumlu olanların hareketsiz kalması düşündürücüdür.
Mahkeme kararlarına ilişkin görüş ve eleştiri açıklama hakkını kullanan tüm kurum, kuruluş, basın ve yayın organları ile bireylerin bu hakkını kullanırken iftira ve şiddete dayanmayan, toplumun kin ve nefret duygularını tahrik etmeyen sorumlu, düzeyli ve hukuka saygılı davranmaları toplumsal barışın vazgeçilmez koşuludur.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi geçmişte olduğu gibi bundan sonrada, tam bir bağımsızlık ve tarafsızlık içinde, Türk Milleti adına karar veren ve yüksek yargı organına yakışır şekilde vicdani kanaatine göre davranacak, Anayasa ve Hukuk devleti ilkeleri doğrultusunda çalışmalarını sürdürmeye devam edecektir.
Mahkeme heyetinin bu duygu ve düşünceleri kamuoyunun bilgisine saygı ile sunulur.
ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI