Banner

MEVZUAT
AVUKATLIK HUKUKU
MAKALELER
HUKUK HABERLERİ
FAYDALI BİLGİLER
İÇTİHATLAR
DİLEKÇE-FORM
ADLİ REHBER
İNSAN HAKLARI
HUKUK SÖZLÜĞÜ
DAVA TÜRLERİ
HUKUKİ BELGELER
 
Reklam Alanı

Host - Sponsor





   İstanbul Barosu'ndan Anayasa açıklaması

ANAYASA?NIN TEMEL HÜKÜMLERİNE DOKUNULAMAZ

Bilindiği üzere son günlerde, Anayasamızın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilkelerini ve buna ilişkin maddelerini tartışmaya açma girişimi ortaya çıkmıştır. Bu girişimin, esasen Anayasayı ve Anayasal uygunluğu denetlemekle görevli Anayasa Mahkemesinin hukukçu olmayan başkanından gelmesi de ayrıca dikkat çekici ve düşündürücüdür.

 

Hatırlamakta ve hatırlatmakta yarar vardır ki, değiştirilemez bu maddeler devletin şekline, cumhuriyetin niteliklerine, devletin bütünlüğü, resmi dili, bayrağı ve marşına ilişkindir. Bu üç temel madde ile Türkiye Devletinin cumhuriyet olduğu, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu, tekil (üniter) bir devlet olduğu, dilinin Türkçe olduğu belirlenmiştir.

 

Görüldüğü gibi bu temel ilkeler, Devletin rejimi, yapısı, nitelikleri, üniter yapısı ile ilgilidir. Bunlar, 1923 yılında kurulan modern ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti?nin temelini ve kuruluş felsefesini oluşturmaktadır. Hiçbir gerekliliği ve nedeni olmadığı halde, üstelik Anayasamızın 4.maddesine göre bu maddelerin değiştirilmesi teklif dahi edilemezken bunları tartışmaya açmanın, masumane ve samimi bir davranış olmadığı aşikârdır. Ülkemizde son yıllarda başta laiklik ve devletin üniter yapısı olmak üzere, bu kurucu temel ilkelere karşı yoğunlaşan açık saldırılar da dikkate alındığında, bunun belirli bir amaca yönelik planlı bir davranış olduğu da açıkça görülmektedir. Gene bu girişimin, ülkemizin 25 parçaya ayrılması yönündeki taleplerden ve düşüncelerden, Anayasa Mahkemesinin bu temel niteliklerle ilgili önemli kararlarından ve Yüce Mahkemeye karşı yapılan ağır, haksız ve planlı saldırılardan, Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk?ü tartışma adı altında değersiz gösterme gayretlerinden sonra veya eş zamanlı olarak ortaya çıkması da ayrıca düşündürücüdür.

 

Bu ilkeleri tartışmaya açmak, Türkiye?nin rejimini, laik ve üniter yapısını, bayrağını, dilini tartışmaya açmaktır. Bu ise ülkemizi 85 yıl öncesine, yani 1923 yılı öncesine döndürme, Lozan Antlaşması?nı ortadan kaldırma çabalarından başka bir anlam ifade edemez. Her demokratik devletin kendisini, bu anlamda kendisini var eden temel ilkeleri ve felsefesini koruma hakkı mevcuttur. Anayasamızın 4.maddesi de bu korumayı sağlamaktadır. Ancak Türk Ulusu da bu ilkelerin koruyucusu ve kollayıcısıdır.

 

İstanbul Barosu bu ilkeleri koruma bakımından taraftır. Biz İstanbul Barosu ve hukukçular olarak, başta laiklik ve tekil devlet yapısı olmak üzere bu temel ilkelere, bunları koruyan anayasal hükümlere daima sahip çıkacağımızı, her durum ve koşulda bu ilkeleri koruyacağımızı ve kollayacağımızı, buna karşı yapılan hukuk dışı saldırılara sessiz kalmayacağımızı saygı ile Kamuoyuna duyururuz.

 

İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI


 

SIK SORULANLAR
BİLGİ EDİNME
TÜKETİCİ KÖŞESİ
ÜCRETSİZ AVUKATLIK
HUKUK EĞİTİMİ
 
Üyelik işlemleri
 
K.Adı
Parola
            
      Şifremi Unuttum
      Üye Ol
Hukuk Arama Motoru
Hukuk Anketi
Reklam Alanı







Zirve100