T.11.07.2003
E.2003/137
K.2003/232
Hizmet nedeni ile emniyeti suistimal
İtiraz
Zamanaşımı süreleri
Disiplin Kurulu'nun kesinleşen kararları
(Av.K. m.157/7, 159/son; 765 sayılı TCK m.102/4, 104/2)
İstanbul Barosu Disiplin Kurulu'nun Av.G. hakkındaki ?Meslekten Çıkarma? cezası verilmesine ilişkin 20.11.2001 günlü ve 2001/165 esas, 2001/252 karar sayılı kararına, şikayetli avukatın itirazı üzerine TBB Disiplin Kurulu'nun 21.02.2003 tarihli ve 2002/264 esas, 2003/24 karar sayılı kararıyla ?İtiraz dilekçesinin süre yönünden reddine? karar verilmiş, ancak sözü edilen kararımız Adalet Bakanlığı'nın 21.04.2003 gün ve 009187 sayılı işlemiyle onaylanmayarak, bir daha görüşülmek üzere dosyası ile birlikte geri gönderilmiştir.
Adalet Bakanlığı'nın geri gönderme kararının gerekçesinde, özetle; ?şikayetli avukatın eylemi aynı zamanda hizmet nedeni ile emniyeti suiistimal suçunu oluşturduğundan ve bu eylem için Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen yedi buçuk yıllık zamanaşımı süresi dolmuş bulunduğundan zamanaşımı sebebiyle dosyanın ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği? bildirilmiştir.
İtirazın yasal süresi içinde yapılmadığı hususunda Bakanlık ve TBB Disiplin Kurulu arasında bir görüş ayrılığı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Adalet Bakanlığı'nın onaylamamaya ilişkin işleminin nedeni; şikayetli avukat tarafından yapılan itirazın süresinde yapılmamış olmasına karşın, TBB.Disiplin Kurulu'nun 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 159/Son ve Türk Ceza Yasası'nın 102/4 ve 104/2.maddelerinde öngörülen zamanaşımı sürelerini nazara alması gerektiği yönündedir.
1136 sayılı yasanın 157.maddesi uyarınca, Baro Disiplin Kurulu kararlarına karşı Cumhuriyet Savcısı ve ilgililer, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu'na itiraz edebilirler. Yasanın tayin etmiş olduğu otuz günlük sürenin bitiminden sonra disiplin kurulu kararı kesinleşir. Süre geçirildikten sonra yapılmış olan itirazları ise Kurulumuz yasaya göre süre yönünden ret etmek zorundadır.
TBB Disiplin Kurulu yasal süresi içinde yapılan itirazlarda, disiplin davalarını usul ve esas yönünden inceleme yetkisine sahiptir. Baro Disiplin Kurulu kararları Tebligat Yasası ve Tüzüğüne uygun olarak tebliğ edilip, kesinleştikten ve yasal süresi geçirildikten sonra Cumhuriyet Savcısı ve ilgililerin yaptığı itirazlarda, Kurulumuz zamanaşımı da dahil olmak üzere işin esasına girmeksizin süre yönünden itiraz dilekçesinin reddine karar vermek zorundadır. Karar kesinleştikten sonra 1136 sayılı yasada, Türk Ceza Yasası'ndaki gibi kesinleşen kararlara ilişkin olağanüstü müracaat yolları da olmadığından, zamanaşımı konusunda bir inceleme yapılması yasal olarak olanaksızdır.
Adalet Bakanlığı'nın görüşü doğrultusundaki bir uygulamanın, itirazın kasıtlı olarak süre geçtikten sonra yapılmasına ve Baro Disiplin Kurulu karar tarihi ile ?süresinde olmayan- itiraz tarihi arasında zamanaşımının gerçekleşmesinin sağlanmasına yol açabileceği de gözönünde bulundurulmalıdır.
Bu durumda, yukarıda gösterilen nedenler ve özellikle Avukatlık Yasası'nın 157.maddesinde belirtilen esaslar karşısında, şikayetli avukatın itirazını yasal süre içinde yapmamasına rağmen, itirazın süresinde kabul edilerek, ?şikayetli avukatın eyleminin Türk Ceza Kanunu'nun 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen zamanaşımına girdiğini? kabul eden Bakanlığın geri gönderme gerekçesi yerinde görülmemiş ve geri gönderilen kararımızın aynen kabulü gerekmiştir.
Sonuç olarak, Adalet Bakanlığı'nın 21.04.2003 tarih ve 009187 sayılı işlemiyle bir daha görüşülmek üzere geri gönderilen 21.02.2003 gün ve 2002/264 esas, 2003/24 karar sayılı Kurulumuz kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle aynen kabulüne ve neticenin Avukatlık Yasası'nın 157/7 maddesi hükmü gereğince Bakanlığa bildirilmesine oybirliği ile karar verildi.