İnternet Üzerinde İletişim Özgürlüğü Üzerine Deklarasyon
(Strazburg, 28.05.2003)
(Bakanlar Delegelerinin 840. toplantısında, Bakanlar Komitesi tarafından kabul edilmiştir. )
Avrupa Konseyi?nin üye devletleri,
İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerin Korunması Konvansiyonu?nun 10. maddesinde garanti edilmiş olduğu gibi üye devletlerin ifade ve bilgi özgürlüğü temel hakkı taahhüdünü hatırlayarak;
İnternet üzerinde bilginin özgür dolaşımının ve ifade özgürlüğünün yeniden onaylanması gerekliliğini gözönünde bulundurarak;
Aynı zamanda İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerin Korunması Konvansiyonu?nun 10. maddesinin 2. paragrafı gereğince bilgi ve ifade özgürlüğü ile diğer yasal hak ve çıkarlar arasında bir denge kurulması gerekliliğinin farkında olarak;
Bu bakımdan, siber içerikle ilgili ?kendiliğinden düzenleme? üzerine Rec (2001) 8 sayılı tavsiye kararı ve Sibersuç Üzerine Konvansiyon?u hatırlayarak;
Ayırca Kitle İletişim Politikları Üzerine 5.Avrupa Bakanlık Konferansı?nın 1 numaralı kararını hatırlayarak ( Selanik, 11-12 Aralık 1997 );
Demokratik ilkelere aykırı olarak, politik sebepler veya diğer nedenlerle, internet üzerinde iletişime kamunun erişimini sınırlayan girişimlerden kaygı duymuş olarak;
Sınırlara bakılmaksızın, internet üzerindeki iletişimlerin bu öncelikli kontrolünün bir istisna olarak kalması gerektiğini kesin biçimde ifade etme gerekliliğine inanmış olarak;
Ayrıca internete kişisel erişimin önündeki engellerin ortadan kaldırılması ve böylelikle yeni iletişim ve bilgi hizmetleriyle ilgili olarak topluluğun müşterek görevleri üzerine R(99) 14 sayılı Tavsiye Kararı?na uygun olarak, kamu erişim noktalarını iyileştirmek için halihazırda alınmış olan önlemlerin tamamlanması konusunda bir ihtiyacın bulunduğunu gözönüne alarak;
İnternet yoluyla sağlanan hizmetleri tesis etme özgürlüğünün kullanıcıların yerli ve yabancı kaynak çeşitliliğinden çoğulcu biçimde içeriğe erişim hakkını garanti etmesine katkıda bulunacağına inanmış olarak;
Ayrıca, yalnızca iletici olarak hareket ettiklerinde veya iyiniyetle üçüncü tarafın içeriğini sunduklarında veya buna erişim sağladıklarında servis sağlayıcıların sorumluluğunun sınırlanmasının gerektiğine ikna olmuş olarak;
Bu bakımdan özellikle iç pazarda elektronik ticaret (Elektronik Ticaret Üzerine Yönerge) olmak üzere, bilgi toplumu hizmetlerinin belirli yasal görünümleri üzerine Avrupa Parlamentosu?nun ve 8 Haziran 2000 Konseyi?nin 2000/31 EC sayılı Yönergesi?ni hatırlayarak;
İnternet üzerindeki iletişim özgürlüğünün insan haysiyetine, insan haklarına ve başkalarının özellikle de reşit olmamış küçüklerin temel özgürlüklerine zarar vermemesi gerektiğini vurgulayarak;
İnternet kullanıcılarının kimliklerini ifşa etmeme isteklerine saygılı olma ile hukuku uygulayan otoritelerin cezai eylemlerden sorumlu kişileri ortaya çıkarma ihtiyaçları arasında bir dengenin kurulmasının zorunlu olduğunu dikkate alarak;
İnternet üzerinde yasal olmayan bir içerikle karşılaşıldığında, servis sağlayıcıların hukuku uygulamakla görevli yetkililerle işbirliği yapma çabalarını memnuniyetle karşılayarak;
Bu tip içeriğe karşı mücadelede bu yetkililerle yapılacak işbirliğinin önemini kaydederek;
İnternet üzerinde iletişim alanında aşağıdaki prensiplere bağlı kalmaya gayret edeceklerini deklare ederler:
Prensip 1) İnternet için içerik kuralları
Üye devletler, internet üzerindeki içeriği diğer içerik dağıtım araçlarına uygulanandan daha fazla bir sınırlamaya tabi tutmamalıdırlar.
Prensip 2) ?Kendiliğinden düzenleme? veya ?birlikte düzenleme?
Üye devletler internet üzerinde yayılan içeriğe ilişkin olarak yapılacak ?kendiliğinden düzenleme?yi veya ?birlikte düzenleme?yi teşvik etmelidirler.
Prensip 3) Öncelikli devlet kontrolünün yokluğu
Kamu otoriteleri, sınırlar dikkate alınmaksızın genel bloklama veya filtreleme önlemleri yoluyla kamunun internet üzerindeki bilgiye veya diğer iletişimlere erişimine engel olmamalıdırlar. Bu durum, okullar ve kütüphaneler gibi özellikle küçüklerin erişimine açık yerlerde küçüklerin korunması için filtrelerin kurulumunu engellemez.
İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerin Korunması Konvansiyonu?nun 10. maddesinin 2. paragrafındaki koruyucu hükümlere riayet edilmesi şartıyla, yetkili ulusal otoritelerin internet içeriğinin yasadışılığı hakkında geçici veya nihai bir karar almış olmaları halinde, bu açıkça belirlenebilir internet içeriğinin kaldırılmasını veya alternatif olarak bu içeriğe erişimin önlenmesini zorlayıcı önlemler alınabilir.
Prensip 4) Bireylerin bilgi toplumuna katılımının önündeki engellerin kaldırılması
Üye devletler, kişiler arasında fark gözetmeyen bir temelde karşılamaya gücünün yeteceği bir ücret dahilinde herkesin internet bilgi ve iletişim hizmetlerine erişimini canlandırmalı ve teşvik etmelidirler. Ayrıca örneğin kişisel web siteleri kurmak ve işletmek yoluyla kamunun aktif katılımı hiçbir resmi izine veya benzer etkiye sahip diğer gerekliliklere tabi olmamalıdır.
Prensip 5) İnternet yoluyla hizmetlerin sağlanması özgürlüğü
İnternet yoluyla servislerin sağlanması, yalnızca kullanılan iletim araçları nedeniyle özel izin rejimlerine tabi tutulmamalıdır.
Üye devletler, kullanıcıların ve sosyal grupların farklı ihtiyaçlarını gözönünde bulunduran servislerin çoğulcu bir biçimde internet yoluyla sunumunu teşvik edecek önlemleri araştırmalıdırlar. Servis sağlayıcıların onlara ulusal ve uluslararası telekomünikasyon ağlarına fark gözetmeyen biçimde erişimi garanti eden düzenleyici bir çerçevede işletim yapmalarına izin verilmelidir.
Prensip 6) Servis sağlayıcıların internet içeriğinden sınırlı sorumluluğu
Üye devletler ne servis sağlayıcıların erişim verdiği, ilettiği veya depoladığı internet üzerindeki içeriğin izlenmesi ne de yasadışı faaliyetlerin göstergesi olan olaylar veya koşulların aktif olarak araştırılması genel zorunluluğunu servis sağlayıcıların üzerine yüklememelidirler.
Üye devletler, işlevleri ulusal hukukta tanımlandığı üzere bilginin iletimi veya internet erişimin sağlanmasıyla sınırlı olduğunda servis sağlayıcıların internet üzerindeki içerikten sorumlu tutulmamalarını temin etmelidirler.
Servis sağlayıcıların işlevlerinin daha geniş olduğu ve 3. kişilerden kaynaklanan içeriği depoladıkları durumlarda, eğer servis sağlayıcılar onların ( bilgi veya servislerin ) ulusal hukukta tanımlandığı üzere yasadışı özelliklerinden veya bir zarara uğrama iddiası karşısında faaliyetin veya bilginin yasadışılığını ortaya çıkaran olaylardan veya koşullardan haberdar olur olmaz bilgiye veya servislere erişimi önlemek veya bunları kaldırmak için süratle hareket etmezlerse, üye devletler servis sağlayıcıları müşterek sorumlu tutabilirler.
Bir önceki paragrafta belirtildiği üzere servis sağlayıcıların ulusal hukuk uyarınca yükümlülüklerini tanımlarken, herşeyden önce kullanıcıların bilgiye ulaşmadaki benzer hakları kadar, bilgiyi ulaşılabilir hale getirenlerin ifade özgürlüğüne de saygı göstermek için yeterli özen gösterilmelidir.
Her halükarda, servis sağlayıcılardan olanaklı olduğu ölçüde hukukun ihlalini önlemelerinin veya sona erdirmelerinin istendiği durumlarda, sorumluluğun yukarıda bahsedilen sınırlamaları resmi kararların yayımlanması imkanını etkilememelidir.
Prensip 7) Anonimlik
Çevrimiçi gözetime karşı korumayı garantiye almak ve bilgi ve düşüncelerin özgür ifadesini çoğaltmak amacıyla üye devletler, internet kullanıcılarının kimliklerini ifşa etmeme isteklerine saygı göstermelidirler. Bu durum, üye devletlerin ulusal hukuk, İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerin Korunması Konvansiyonu ve polis örgütleri ve yargı alanındaki diğer uluslararası sözleşmeler gereğince gerekli önlemleri almalarını ve cezai eylemlerden sorumlu olanların izini sürmek amacıyla işbirliği yapmalarını engellemez.
* (Deklarasyonun İngilizce ve Fransızca metinlerinden karşılaştırmalı olarak Av.Beyza Banu Özdilek tarafından çevrilmiştir. Montreal, Haziran 2003)