AVUKATLIK KANUNU
AVUKATLIK KANUNU
Kanun Numarası
: 1136
Kabul Tarihi
: 19/3/1969
Yayımlandığı R. Gazete
: Tarih : 7/4/1969
Sayı : 13168
Yayımlandığı Düstur: Tertip : 5 Cilt : 8
Sayfa : 1694
BİRİNCİ KISIM
Avukatlık ve Avukat
Avukatlığın mahiyeti:
Madde 1 – Avukatlık, kamu
hizmeti ve serbest bir meslektir.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/1 md.)
Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil
eder.
Avukatlığın amacı:
Madde 2 – (Değişik birinci
fıkra : 2/5/2001 - 4667/2 md.) Avukatlığın amacı; hukuki münasebetlerin
düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve
hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak
uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul
ve kurumlar nezdinde sağlamaktır.
Avukat bu amaçla hukuki bilgi ve
tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eder.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/2 md.)
Yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu
iktisadi teşebbüsleri, özel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri
ve vakıflar avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak
zorundadır. Kanunlarındaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu kurumlar
avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla yükümlüdür. Bu
belgelerden örnek alınması vekaletname ibrazına bağlıdır. Derdest davalarda
müzekkereler duruşma günü beklenmeksizin mahkemeden alınabilir.
İKİNCİ KISIM
Avukatlık Mesleğine Kabul
Avukatlığa kabul
şartları:
Madde 3 – (Değişik:
30/1/1979 - 2178/1 md.)
Avukatlık mesleğine kabul edilebilmek
için :
a)
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak,
b)
Türk hukuk fakültelerinden birinden mezun olmak veya yabancı memleket hukuk
fakültesinden mezun olup da Türkiye hukuk fakülteleri programlarına göre noksan
kalan derslerden başarılı sınav vermiş bulunmak,
c)
Avukatlık stajını tamamlayarak staj bitim belgesi almış bulunmak,
d)
(Ek : 2/5/2001 - 4667/3 md.; Mülga: 28/11/2006-5558/1 md.)
e)
Levhasına yazılmak istenen baro bölgesinde ikametgahı bulunmak,
f)
Bu Kanuna göre avukatlığa engel bir hali olmamak gerekir.(1)
İstisnalar:
Madde 4 – (Değişik:
2/5/2001 - 4667/4 md.)
Adli, idari ve askeri yargı hakimlik
ve savcılıklarında, Anayasa Mahkemesi raportörlüklerinde, Danıştay
üyeliklerinde, üniversiteye bağlı fakültelerin hukuk bilimi dersleri dalında
profesörlük, doçentlik, yardımcı doçentlik görevlerinde dört yıl, kamu kurum ve
kuruluşlarının hukuk müşavirliği görevinde on yıl süre ile hizmet etmiş
olanlarda 3 üncü maddenin (c) ve (d) bentlerinde yazılı koşullar aranmaz.
Türk vatandaşları ve Türk uyruğuna
kabul olunanlardan yabancı hukuk fakültelerinden mezun olup da, geldikleri yerde
dört yıl süreyle mahkemelerin her derecesinde hakimlik, savcılık veya avukatlık
yapmış ve avukatlığı meslek edinmiş bulunanlar, 3 üncü maddenin (b) bendinde
yazılı olduğu biçimde Türk hukuk fakülteleri programlarına göre noksan kalan
derslerden usulüne uygun olarak yapılan sınavlarda başarı göstermiş ve ayrıca
Türkçe’yi iyi bilir oldukları da bir sınavla anlaşılmış olmak kaydıyla, 3 üncü
maddenin (c) ve (d) bentlerinde yazılı koşulların dışında tutulurlar.
Birinci ve ikinci fıkrada
gösterilenlerin baro levhasına yazılmasında, 17 nci maddenin (1) ve (2) numaralı
bentlerinde yazılı belgelerden başka sicil özetlerinin onanmış bir örneğinin de
verilmesi gereklidir.
Avukatlığa kabulde
engeller:
Madde 5 – Aşağıda
yazılı durumlardan birinin varlığı halinde, avukatlık mesleğine kabul istemi
reddolunur :
a)
(Değişik : 23/1/2008-5728/326 md.) Türk Ceza Kanununun 53 üncü
maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı
iki yıldan fazla süreyle hapis cezasına ya da Devletin güvenliğine karşı suçlar,
Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı
suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet,
hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas,
ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan
malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmak,
b)
(Değişik: 22/1/1986 - 3256/2 md.) Kesinleşmiş bir disiplin kararı sonucunda
hakim, memur veya avukat olma niteliğini kaybetmiş olmak,
c)
Avukatlık mesleğine yaraşmayacak tutum ve davranışları çevresince bilinmiş
olmak,
d)
Avukatlık mesleği ile birleşemiyen bir işle uğraşmak,
e)
Mahkeme kararı ile kısıtlanmış olmak,
f)
İflas etmiş olup da itibarı iade edilmemiş bulunmak (Taksiratlı ve hileli
müfgisler itibarları iade edilmiş olsa dahi kabul olunmazlar),
g)
Hakkında aciz vesikası verilmiş olup da bunu kaldırmamış bulunmak,
h)
Avukatlığı sürekli olarak gereği gibi yapmaya engel vücut veya akılca malul
olmak.
(Değişik: 2/5/2001 - 4667/5 md.)
Birinci fıkranın (a) bendinde sayılan yüz kazırtıcı suçlardan biri ile hüküm
giymiş olanların cezası ertelenmiş, paraya çevrilmiş veya affa uğramış olsa da
avukatlığa kabul edilmezler.
(1) Bu
maddeye, 2/5/2001 tarihli ve 4667 sayılı Kanunla, (d) bendi eklenmiş, varolan
(d) ve (e) bendleri, sırasıyla (e) ve (f) bendi olarak teselsül ettirilmiştir.
(Değişik : 22/1/1986 - 3256/2 md.)
Adayın birinci fıkranın (a) bendinde yazılı cezalardan birini gerektiren bir
suçtan kovuşturma altında bulunması halinde, avukatlığa alınması isteği
hakkındaki kararın bu kovuşturmanın sonuna kadar bekletilmesine karar
verilebilir.
Şu kadar ki, ceza kovuşturmasının
sonucu ne olursa olsun avukatlığa kabul isteğinin geri çevrilmesi gereken
hallerde, sonuç beklenmeden istek karara bağlanır.
Baroya yazılma istemi:
Madde 6 – (Değişik:
2/5/2001 - 4667/6 md.)
(…)(1) 4 üncü maddedeki koşulları
taşıyanlar başvurdukları yer barosu levhasına yazılmalarını dilekçe ile
isteyebilirler.
Karar:
Madde
7 – Baro yönetim kurulu,
levhaya yazılma istemi hakkında başvurma dilekçesinin varış tarihinden itibaren
bir ay içinde gerekçeli olarak karar vermekle ödevlidir.
Süresi içinde karar
verilmediği takdirde, adayın avukatlığa kabul istemi reddedilmiş sayılır. Bu
halde aday bir aylık sürenin bitiminden itibaren onbeş gün içinde Türkiye
Barolar Birliğine itiraz edebilir. İtiraz üzerine 8 inci madde hükmü kıyas yolu
ile uygulanır.
Redde
veya kovuşturma sonuna kadar beklenmesine dair karara itiraz:
Madde
8 – Baro Yönetim Kurulu,
avukatlığa kabul istemini reddettiği veya kovuşturma sonuna kadar beklenmesine
karar verdiği takdirde bunun gerekçesini kararında gösterir. Gerekçeli karar
adaya tebliğ olunur.
Aday, bu karara karşı, tebliğ
tarihinden itibaren onbeş gün içinde, kararı veren baro vasıtasiyle Türkiye
Barolar Birliğine itiraz edebilir. Baro tarafından adaya, itiraz tarihini tesbit
eden bir belge verilir. Bu belge hiçbir vergi, harç ve resme tabi değildir.
Türkiye Barolar Birliği, itiraz
üzerine dosya üzerinde gerekli incelemeleri yaptıktan sonra, itirazı kabul veya
reddeder. Türkiye Barolar Birliği itiraz tarihinden itibaren bir ay içinde bir
karar vermezse, itiraz reddedilmiş sayılır.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/7 md.)
Baro yönetim kurullarının adayın levhaya yazılması hakkındaki kararları, karar
tarihinden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Barolar Birliğine gönderilir.
Türkiye Barolar Birliği kararın kendisine ulaştığı tarihten itibaren bir ay
içinde uygun bulma veya bulmama kararını ve itirazın kabul veya reddi hakkındaki
kararlarını onaylamak üzere karar tarihinden itibaren bir ay içinde Adalet
Bakanlığına gönderir. Bu kararlar Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren
iki ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya karar onaylandığı takdirde
kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı kararları bir daha görüşülmek
üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir.
Geri gönderilen bu kararlar, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki
çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış
sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir.
Baro yönetim kurulunun, avukatlığı
kabul isteminin reddi vaya kovuşturma sonuna kadar beklenmesi hakkındaki
kararları, süresi içinde itiraz edilmediği takdirde kesinleşir.
(Değişik : 2/5/2001 - 4467/7 md.)
Adalet Bakanlığının dördüncü fıkra uyarınca verdiği kararlara karşı, Türkiye
Barolar Birliği, aday ve ilgili baro; Adalet Bakanlığının uygun bulmayıp bir
daha görüşülmek üzere geri göndermesi üzerine Türkiye Barolar Birliğince verilen
kararlara karşı ise, Adalet Bakanlığı, aday ve ilgili baro idari yargı merciine
başvurabilir.
Barolar, kesinleşen kararları derhal
yerine getirmeye mecburdurlar.
(1)
28/11/2006 tarihli ve 5558 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu arada yer alan
“Avukatlık sınavını başarmış olanlar veya“ ibaresi madde metninden
çıkarılmıştır.
Avukatlık
ruhsatnamesi ve yemin:
Madde
9 – Avukatlık meslekine
kabul edilen adaya, ilgili baro tarafından bir ruhsatname verilir.
Avukatlığa kabul, ruhsatnamenin
verildiği andan itibaren hüküm ifade eder.
Aday böylece avukatlığa kabul
edildikten sonra (Avukat) unvanını kullanmak hakkını kazanır. Durum Türkiye
Barolar Birliğine bildirilir.
(Değişik dördüncü fıkra: 13/1/2004 –
5043/1 md.) Ruhsatnameler ve avukat kimlikleri Türkiye Barolar Birliği
tarafından tek tip olarak bastırılır ve düzenlenir. 8 inci maddenin dördüncü
fıkrasında belirtilen şekilde Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca uygun
bulma kararı verildiğinde ruhsatnameler Birlik Başkanı ve ilgili Baro Başkanı
tarafından imzalanır. Avukat kimlikleri, tüm resmî ve özel kuruluşlar tarafından
kabul edilecek resmî kimlik hükmündedir.
Mesleke kabul edilen avukata
ruhsatname verilirken, baro yönetim kurulu önünde aşağıdaki şekilde
andiçtirilir:
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/8 md.)
Hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranacağıma namusum ve
vicdanım üzerine andiçerim.
Avukatın andiçtirildiği, andın
metnini de kapsıyan bir tutanağa bağlanır ve ilgilinin dosyasında saklanır.
Tutanak baro yönetim kurulu üyeleri ile birlikte andiçen avukat tarafından
imzalanır.
Ret kararının
bildirilmesi:
Madde 10 – Avukatlık
meslekine kabul edilmek için baroya başvuran bir adayın bu isteminin reddine
veya kovuşturma sonuna kadar beklenmesine dair kararlar kesinleşince, ilgili
baro, adayın adını diğer barolara ve Türkiye Barolar Birliğine bildirir. Bu
halde, ret ve bekleme sebepleri ortadan kalkmadıkça, hiçbir baro o kimseyi
levhasına yazamaz.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Yasak Haller
Avukatlıkla birleşemiyen
işler:
Madde 11 –
Aylık, ücret, gündelik veya kesenek gibi
ödemeler karşılığında görülen hiçbir hizmet ve görev, sigorta prodüktörlüğü,
tacirlik ve esnaflık veya meslekin onuru ile bağdaşması mümkün olmıyan her türlü
iş avukatlıkla birleşemez.
Avukatlıkla birleşebilen
işler:
Madde 12 – (Değişik:
22/1/1986 - 3256/3 md.)
Aşağıda, sayılan işler 11 inci madde
hükmü dışındadır:
a)
Milletvekilliği, il genel meclisi ve belediye meclisi üyeliği,
b)
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/9 md.) Hukuk alanında profesör ve doçentlik, (1)
c)
Özel hukuk tüzelkişilerinin hukuk müşavirliği ve sürekli avukatlığı ile bir
avukat yazıhanesinde ücret karşılığında avukatlık,
d)
Hakemlik, tasfiye memurluğu, yargı mercilerinin veya adli bir dairenin verdiği
herhangi bir görev veya hizmet,
e) Kamu
iktisadi Teşebbüsleri Hakkında 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede başka iş
veya hizmetle uğraşmaları yasaklanmamış bulunmak şartıyla; bu Kanun Hükmünde
Kararnamenin kapsamına giren İktisadi Devlet Teşekkülleri, kamu iktisadi
kuruluşları ve bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri ve
iktisadi Devlet Teşekkülleri ile Kamu İktisadi kuruluşları dışında kalıp
sermayesi Devlete ve diğer kamu tüzelkişilerine ait bulunan kuruluşların yönetim
kurulu başkanlığı, üyeliği, denetçiliği,
f)
Anonim, limited, kooperatif şirketlerin ortaklığı, yönetim kurulu
başkanlığı, üyeliği ve denetçiliği ve komandit şirketlerde komanditer ortaklık,
g)
Hayri, ilmi ve siyasi kuruluşların yönetim kurulu başkanlığı, üyeliği ve
denetçiliği,
(1)
Bu hüküm, 4667 sayılı Kanunun yayımı tarihi olan 10/5/2001 tarihinden 1
yıl sonra yürürlüğe girmiştir.
h) Gazete
ve dergi sahipliği veya bunların yayım müdürlüğü,
Milletvekilleri hakkında, 3069 sayılı
Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeliği ile Bağdaşmayan İşler Hakkında Kanun
hükümleri saklıdır.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/9 md.) (e)
bendinde gösterilenlerin, Hazinenin, belediye ve özel idarelerin, il ve
belediyelerin yönetimi ve denetimi altında bulunan daire ve kurumların, köy
tüzel kişiliklerinin ve kamunun hissedar olduğu şirket ve kuruluşların
aleyhinde; il genel meclisi ve belediye meclisi üyelerinin de bağlı bulundukları
tüzel kişilerin ve yüksek öğretimde görevli profesör ve doçentlerin yüksek
öğretim kurum ve kuruluşları aleyhindeki dava ve işleri takip etmeleri yasaktır.
Bu yasak, avukatların ortaklarını ve
yanlarında çalıştırdıkları avukatları da kapsar.
Bir kadroya bağlı olarak aylık veya
ücreti Devlet, il veya belediye bütçelerinden yahut Devlet, il veya
belediyelerin yönetimi ve denetimi altındaki daire ve müessese yahut
şirketlerden verilen müşavir ve avukatlar, yalnız bu daire, müessese ve
şirketlere ait işlerde avukatlık yapabilirler.
Avukatın hakim veya savcı
ile hısımlık veya evlilik münasebeti:
Madde 13 –
Bir hakim veya Cumhuriyet Savcısının
eşi, sebep veya nesep itibariyle usul ve füruundan veya ikinci dereceye kadar
(Bu derece dahil) hısımlarından olan avukat, o hakim veya Cumhuriyet Savcısının
baktığı dava ve işlerde avukatlık edemez.
Bazı
görevlerden ayrılanların avukatlık edememe yasağı:
Madde
14 –
(İptal: Ana.Mah.nin 15/10/2002 tarihli ve
E.:2001/309, K.:2002/91 sayılı Kararı ile.; Yeniden düzenleme:
23/1/2008-5728/327 md.) Emeklilik ve istifa gibi sebeplerle görevlerinden
ayrılan adlî, idarî ve askerî yargı hâkim ve savcıların son beş yıl içinde
hizmet gördükleri mahkeme veya dairelerin yargı çevresinde görevden ayrılma
tarihinden itibaren iki yıl süre ile avukatlık yapmaları yasaktır. Yüksek yargı
ve bölge mahkemeleri hâkim ve savcıları ile raportörlerinin son beş yıl içinde
münhasıran hizmet gördükleri mahkeme veya dairelerde, buralardan ayrılma
tarihinden itibaren iki yıl süre ile avukatlık yapmaları yasaktır.
Yukarıki fıkra hükmü Anayasa
Mahkemesi üyeleri ve Yüksek Mahkemeler hakimleri hakkında da uygulanır.
(Değişik: 22/1/1986 - 3256/4 md.)
Devlet, belediye, il özel idare ve Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında 233
Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin kapsamına giren iktisadi Devlet Teşekkülleri
ile kamu iktisadi kuruluşları ve bunların müessese, bağlı ortaklık ve
iştiraklerinde çalışanlar, buralardan ayrıldıkları tarihten itibaren iki yıl
geçmeden ayrıldıkları idare aleyhine dava alamaz ve takipte bulunamazlar.
(Ek: 1/4/1981 - 2442/1 md.) Askeri
Yargıtay Başkanı, Başsavcısı, İkinci Başkanı, Daire Başkanları ve Üyeleri, Milli
Savunma Bakanlığı Askeri Adalet İşleri Başkanı, Askeri Adalet Teftiş Kurulu
Başkanı, Genelkurmay Adli Müşaviri, sıkıyönetim adli müşavirleri ve sıkıyönetim
askeri mahkemelerinde görevli hakim ve savcılar ile yardımcıları, başka
hizmetlere atanmış olsalar bile anılan görevlerden ayrıldıkları tarihten
itibaren üç yıl süre ile sıkıyönetim askeri mahkemelerinde avukatlık yapamazlar.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Staj
Genel olarak:
Madde 15 – (Değişik:
30/1/1979 - 2178/4 md.)
Avukatlık stajı bir yıldır. Stajın bu
kısmında yer alan hükümler uyarınca ilk altı ayı mahkemelerde ve kalan altı ayı
da en az beş yıl kıdemi olan (bu beş yıllık kıdem hesabına Kanunun 4 üncü
maddesinde yazılı hizmette geçen süreler de dahildir.) bir avukat yanında
yapılır.
Stajın hangi mahkeme ve adalet
dairelerinde, ne surette yapılacağı yönetmelikte gösterilir.
Aranacak şartlar :
Madde 16 – (Değişik:
2/5/2001 - 4667/11 md.) 3 üncü maddenin (a), (b) ve (f) bentlerinde yazılı
koşulları taşıyanlardan, stajyer olarak sürekli staş yapmalarına engel işleri ve
5 inci maddede yazılı engelleri bulunmayanlar, staj yapacakları yer barosuna bir
dilekçe ile başvururlar.
Dilekçeye eklenecek
belgeler :
Madde 17 – 16 ncı madde
gereğince verilecek dilekçeye, aşağıda gösterilen belgeler eklenir.
1.
Kanunun aradığı şartlara ilişkin belgelerin asılları ile onanmış ikişer örneği,
2.
Adayın 3 üncü maddenin (f) ve 5 inci maddenin (a) bendlerinde yazılı halleri
bulunmadığını gösteren bildiri kağıdı,
3. Yanında
staj göreceği avukatın yazılı muvafakati,
4. Adayın
ahlak durumu hakkında, o baroya yazılı iki avukat tarafından düzenlenmiş tanıtma
kağıdı.
Bu belgelerin birer örneği baro
başkanı tarafından onaylanarak Türkiye Barolar Birliğine gönderilir. Diğer örnek
veya asılları barodaki dosyasında saklanır. 22 nci maddenin 2 ve 3 üncü
fıkralarında yazılı hallerde, adayın yanında staj göreceği avukatın yazılı
muvafakatine ait belge aranmaz.
(Ek: 22/1/1986 - 3256/5 md.; Değişik üçüncü fıkra:
23/1/2008-5728/328 md.) Staj isteminde bulunan tarafından verilen bildiri
kağıdının hilafı ortaya çıktığı takdirde adaya Cumhuriyet savcısı tarafından
ikiyüz Türk Lirası idarî para cezası verilir.
İstemin
ilanı:
Madde
18 – Adayın
istemi,yukarıdaki maddede yazılı hususlarla birlikte, istem tarihinden itibaren
on gün içinde baronun ve adalet dairesinin uygun bir yerinde onbeş gün süre ile
asılarak ilan olunur.
Her avukat veya stajyer yahut diğer
ilgililer, bu süre içinde, adayın stajyer listesine yazılmasına itirazda
bulunabilirler. Şu kadar ki, itirazın incelenebilmesi, açık delil veya
vakıaların gösterilmiş olmasına bağlıdır.
Rapor:
Madde
19 – Baro başkanı, istemin
ilanından önce, baroya bağlı avukatlardan birini adayın gerekli nitelikleri
taşıyıp taşımadığını ve avukatlıkla birleşmiyen bir işle uğraşıp uğraşmadığını
araştırarak bir rapor düzenlemek üzere görevlendirir.
Görevlendirilen avukat, raporu en geç
onbeş gün içinde baroya vermekle yükümlüdür.
Karar:
Madde 20 – Baro yönetim
kurulu, itiraz süresinin bitmesinden itibaren bir ay içinde, 19 uncu maddede
yazılı raporu da göz önünde tutarak, adayın stajyer listesine yazılıp
yazılmaması hakkında gerekçeli bir karar verir. Karar ilgiliye tebliğ edilmekle
beraber, bir örneği de incelenmek üzere dosyası ile birlikte o yer Cumhuriyet
Savcılığına verilir.
Bu karar aleyhine baro yönetim kurulu
üyeleri karar tarihinden, o yer Cumhuriyet savcısı kararın kendisine verildiği,
ilgili ise kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde
Türkiye Barolar Birliğine itiraz edebilirler.
Birinci fıkrada yazılı süre içinde
bir karar verilmemiş olması halinde talep reddedilmiş sayılır. Bu takdirde, bir
aylık sürenin bitiminden itibaren onbeş gün içinde aday Türkiye Barolar
Birliğine itiraz edebilir.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/12 md.)
Türkiye Barolar Birliğinin itiraz üzerine verdiği kararlar Adalet Bakanlığına
ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya karar
onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı
kararları bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye
Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu kararlar, Türkiye Barolar
Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde
onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği
tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/12 md.)
Adalet Bakanlığının yukarıdaki fıkra uyarınca verdiği kararlara karşı, Türkiye
Barolar Birliği, aday ve ilgili baro; Adalet Bakanlığının onaylamayıp geri
göndermesi üzerine Türkiye Barolar Birliğinin verdigi kararlara karşı ise,
Adalet Bakanlığı, aday ve ilgili baro idari yargı merciine başvurabilir.
Stajın başlangıcı :
Madde 21 – Avukatlık stajı
listeye yazılma ile başlar. İtiraz yazılmayı durdurur.
Yanında staj yapılacak
avukat:
Madde
22 – Avukat yanında staja
başlıyabilecekleri Cumhuriyet savcılığınca baroya bildirilenler, evvelce
dilekçelerinde gösterdikleri ve muvafakatini aldıkları avukat yanında staja
başlarlar.
Baro başkanının isteği veya
ilgililerin başvurması üzerine, baro yönetim kurulu, stajın dilekçede
gösterilenden başka bir avukat yanında yapılmasına karar verebilir.
17 nci maddenin 3 üncü bendinde
yazılı belgeyi almak imkanını bulamayan adayların hangi avukat yanında staj
göreceğini baro başkanı tayin eder.
Avukat, ikinci ve üçüncü fıkralardaki
hallerde stajyeri kabul zorunluluğundadır.
Stajın yapılması ve
stajyerin ödevleri:
Madde 23 – (Değişik :
2/5/2001 - 4667/13 md.)
Staj kesintisiz olarak yapılır.
Stajyerin haklı nedenlere dayanarak devam etmediği günler, engelin kalkmasından
sonraki bir ay içinde başvurduğu takdirde, mahkeme stajı sırasında Adalet
Komisyonu, avukat yanındaki staj sırasında ise baro yönetim kurulu kararı ile
tamamlattırılır. Stajın yapıldığı yere göre adalet komisyonu başkanı ve baro
başkanı, haklı bir engelin bulunması halinde yanında staj yaptığı avukatın da
görüşünü alarak stajyere otuz günü aşmamak üzere izin verebilir.
Stajyer, avukatla birlikte
duruşmalara girmek, avukatın mahkemeler ve idari makamlardaki işlerini yapmak,
dava dosyaları ve yazışmaları düzenlemek, baroca düzenlenen eğitim çalışmalarına
katılmak, baro yönetim kurulunca verilen ve yönetmelikte gösterilecek diğer
ödevleri yerine getirmekle yükümlüdür. Stajyerler, meslek kurallarına ve
yönetmeliklerde belirlenen esaslara uymak zorundadırlar.
Staj raporları:
Madde 24 – (Değişik:
30/1/1979 - 2178/5 md.)
Staj, Adalet Komisyonunun, baronun ve
yanında çalışılan avukatın gözetimi altında yapılır.
Stajyer hakkında, yanında staj
gördüğü hakimler, Cumhuriyet savcıları tarafından staj durumu, mesleki ilgisi ve
ahlaki durumunu belirten bir belge verilir.
Yanında staj görülen avukat
tarafından, ilk üç ayın bitiminde ve staj süresinin sonunda da kesin olarak,
staj durumunu ve adayın mesleki ilgisi ile ahlaki durumunu da kapsayan bir rapor
verir.
Staj süresinin uzatılması:
Madde 25 –
(Değişik: 2/5/2001 - 4667/14 md.)
Baro yönetim kurulu, stajyer hakkında
verilen raporları değerlendirir, gerektiğinde kurul üyelerinden birini
görevlendirmek suretiyle yapılacak inceleme sonuçlarını da göz önünde tutarak
staj bitim belgesinin verilmesine veya staj süresinin altı aya kadar
uzatılmasına karar verebilir.
Yönetim kurulunun bu kararı kesindir.
Stajyerlerin yapabileceği
işler (1)
Madde 26 – (Değişik:
2/5/2001 - 4667/14 md.)
Stajyerler, avukat yanında staja
başladıktan sonra, avukatın yazılı muvafakati ile ve onun gözetimi ve
sorumluluğu altında, sulh hukuk mahkemeleri, sulh ceza mahkemeleri ile icra
tetkik mercilerinde avukatın takip ettiği dava ve işlerle ilgili duruşmalara
girebilir ve icra müdürlüklerindeki işleri yürütebilirler.
Bu yetki, staj bitim belgesinin
verilmesi veya staj listesinden silinme ile sona erer.
Stajyerlere barolarca yapılacak
yardım:
Madde 27 – Değişik : 2/5/2001 -
4667/14 md.)
Staj süresince stajyerlere Türkiye
Barolar birliğince kredi verilir.
Ödenecek kredinin kaynağı;
avukatların yetkili mercilere sunduğu vekaletnamelere avukatın yapıştıracağı pul
bedelleri ile geri ödemeden gelen paralar ve bunların gelirleridir. Bu pullar,
Türkiye Barolar Birliğince bastırılır.(Değişik üçüncü cümle:13/1/2004 - 5043/2
md.) Yapıştırılacak pulun değeri; 2.7.1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar
Kanununun Yargı Harçları bölümünde yer alan vekâletname örnekleri için
kullanılan harç tarifesinin yüzde elli fazlası kadarıdır.(Ek cümle:13/1/2004 –
5043/2 md.) Bu şekilde toplanan tüm pul bedelleri malî yönden Sayıştay
denetimine tâbidir.
Avukatlarca vekaletname sunulan
merciler, pul yapıştırılmamış veya pulu noksan olan vekaletname ve örneklerini
kabul edemez. Gerektiğinde ilgiliye on günlük süre verilerek bu süre içinde pul
tamamlanmadıkça vekaletname işleme konulamaz.
Kredi ödemelerinden arta kalan
miktar, meslektaşlara destek ve meslekte gelişmeyi sağlamakta kullanılır.
Bu kredinin ilke ve koşulları,
kimlere verileceği, miktarı, geri ödeme şekli, geri ödemeden gelen paralar ile
kredi ödemelerinden sonra arta kalan miktarın barolar ve Türkiye Barolar birliği
arasında dağıtım ve sarf esasları ve diğer hususlar Türkiye Barolar Birliği
Yönetim kurulunca hazırlanacak ve Adalet Bakanlığınca onaylanacak yönetmelikte
gösterilir.
Pul bedelleri ile geri ödemeden gelen
paralar ve bunların gelirleri, kredi ödemelerinden arta kalan miktarın dağıtımı
ve sarfı, her yıl Adalet Bakanlığı tarafından ek 4 üncü maddedeki esas ve
usullere göre denetlenir.
Sosyal
yardım ve dayanışma fonu
Madde 27/A – (Ek:13/1/2004
– 5043/3 md.)
Türkiye Barolar Birliği nezdinde
sosyal güvenlik, sosyal yardım ve dayanışma hizmetlerinde kullanılmak üzere
kaynağı bu Kanunun 27 nci maddesinin ikinci fıkrasında gösterilen gelirlerin
yarısı olan "Sosyal Yardım ve Dayanışma Fonu" kurulmuştur.
Bu fondan yapılacak harcamaların esas
ve usulleri ile diğer hususlar Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca
hazırlanacak ve Adalet Bakanlığınca onaylanacak yönetmelikte gösterilir.
Fon gelirleri ile harcamaları her yıl
Adalet Bakanlığı tarafından ek 4 üncü maddedeki esas ve usullere göre
denetlenir.
BEŞİNCİ
KISIM
Avukatlık Sınavı
Madde
28 – 31- (Yeniden
düzenleme : 2/5/2001 - 4667/17 md.; Mülga: 28/11/2006-5558/1 md.)
Sınava
gireceklerin tespiti
Madde
29 – (Yeniden düzenleme :
2/5/2001 - 4667/18 md.; Mülga: 28/11/2006-5558/1 md.)
(1) Bu madde başlığı; “Stajyerlerin vekalet alması:” iken,
2/5/2001 tarihli ve 4667 sayılı Kanunla metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
Sınavın şekli ve konuları
Madde 30 – (Yeniden
düzenleme : 2/5/2001 - 4667/19 md.¸ Mülga: 28/11/2006-5558/1 md.)
Sınav sonuçları:
Madde 31 – (Yeniden
düzenleme : 2/5/2001 - 4667/20 md.; Mülga: 28/11/2006-5558/1 md.)
Madde 32 – 33 – (Mülga :
30/1/1979 - 2178/8 md.)
ALTINCI KISIM
Avukatın Hak ve Ödevleri
Genel
olarak:
Madde
34 – (Değişik : 2/5/2001 -
4667/21 md.)
Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu
görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine
getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde
davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla
yükümlüdürler.
Yalnız avukatların
yapabileceği işler:
Madde 35 – (Değişik:
26/2/1970 - 1238/1 md.)
Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde
mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar
huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli
işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroda
yazılı avukatlara aittir.
Baroda yazılı avukatlar birinci
fıkradakiler dışında kalan resmi dairelerdeki bütün işleri de takip edebilirler.
(Değişik üçüncü fıkra: 23/1/2008-5728/329 md.) Dava açmaya
yeteneği olan herkes kendi davasına ait evrakı düzenleyebilir, davasını bizzat
açabilir ve işini takip edebilir. Ancak, Türk Ticaret Kanununun 272 nci
maddesinde ön görülen esas sermaye miktarının beş katı veya daha fazla esas
sermayesi bulunan anonim şirketler ile üye sayısı yüz veya daha fazla olan yapı
kooperatifleri sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorundadır. Bu fıkra hükmüne
aykırı davranan kuruluşlara Cumhuriyet savcısı tarafından sözleşmeli avukat
tayin etmedikleri her ay için, sanayi sektöründe çalışan onaltı yaşından büyük
işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan, asgarî ücretin iki aylık brüt
tutarı kadar idarî para cezası verilir.
Hukuk ve Ceza Muhakemeleri Usulleri
kanunları ile diğer kanun hükümleri saklıdır.
Uzlaşma sağlama
Madde 35/A – (Ek :
2/5/2001 - 4667/23 md.)
Avukatlar dava açılmadan
veya dava açılmış olup da henüz duruşma başlamadan önce kendilerine intikal eden
iş ve davalarda, tarafların kendi iradeleriyle istem sonucu elde edebilecekleri
konulara inhisar etmek kaydıyla, müvekkilleriyle birlikte karşı tarafı uzlaşmaya
davet edebilirler. Karşı taraf bu davete icabet eder ve uzlaşma sağlanırsa,
uzlaşma konusunu, yerini, tarihini, karşılıklı yerine getirmeleri gereken
hususları içeren tutanak, avukatlar ile müvekkilleri tarafından birlikte imza
altına alınır. Bu tutanaklar 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas
Kanununun 38 inci maddesi anlamında ilâm niteliğindedir.
Sır saklama:
Madde 36 – Avukatların,
kendilerine tevdi edilen veya gerek avukatlık görevi, gerekse,
Türkiye Barolar Birliği ve barolar organlarındaki görevleri dolayısıyla
öğrendikleri hususları açığa vurmaları yasaktır.
Avukatların birinci fıkrada yazılı
hususlar hakkında tanıklık edebilmeleri, iş sahibinin muvafakatini almış
olmalarına bağlıdır. Ancak, bu halde dahi avukat tanıklık etmekten çekinebilir.
(Ek cümle : 2/5/2001 - 4667/24 md.) Çekinme hakkının kullanılması hukuki ve
cezai sorumluluk doğurmaz.
Yukarıki hükümler, Türkiye Barolar
Birliği ve baroların memurları hakkında da uygulanır.
İşin reddedildiğinin
bildirilmesi:
Madde 37 –
Avukat, kendisine teklif olunan işi
sebep göstermeden reddedebilir. Reddin, iş sahibine gecikmeden bildirilmesi
zorunludur.
İşi iki avukat tarafından reddolunan
kimse, kendisine bir avukat tayinini baro başkanından isteyebilir.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/25 md.)
Tayin olunan avukat, baro başkanı tarafından belirlenen ücret karşılığında işi
takip etmek zorundadır.
İşin reddi zorunluluğu :
Madde 38 –
Avukat;
a)
Kendisine yapılan teklifi yolsuz veya haksız görür yahut sonradan yolsuz veya
haksız olduğu kanısına varırsa,
b)
Aynı işte menfaati zıt bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalaa vermiş olursa,
c) (Değişik
: 2/5/2001 - 4667/25 md.) Evvelce hâkim, hakem, Cumhuriyet savcısı, bilirkişi
veya memur olarak o işte görev yapmış olursa,
d)
Kendisinin düzenlediği bir senet veya sözleşmenin hükümsüzlüğünü ileri sürmek
durumu ortaya çıkmışsa,
e)
(İptal: Ana. Mah. nin 2/6/1977 tarihli ve
E. 1977/43, K. 1977/84 sayılı kararı ile)
f)
Görmesi istenilen iş, Türkiye Barolar Birliği tarafından tespit edilen mesleki
dayanışma ve düzen gereklerine uygun değilse,
Teklifi reddetmek zorunluğundadır.
Bu zorunluluk, avukatların
ortaklarını ve yanlarında çalıştırdıkları avukatları da kapsar.
(Üçüncü fıkra iptal: Ana. Mah.nin
21/1/1971 tarihli ve E. 1970/19, K. 1971/9 sayılı kararı ile)
(Son fıkra iptal: Ana. Mah. nin
2/6/1977 tarihli ve E. 1977/43, K. 1977/84 sayılı kararı ile)
Avukatın dosya saklaması
ve hapis hakkı:
Madde 39 – Avukat,
kendisine tevdi olunan evrakı, vekaletin sona ermesinden itibaren üç yıl süre
ile saklamakla yükümlüdür. Şu kadar ki, evrakın geri alınması müvekkile yazı ile
bildirilmiş olduğu hallerde saklama yükümlülüğü,bildirme tarihinden itibaren üç
ayın sonunda sona erer.
Avukat, ücreti ve yapmış olduğu
giderleri kendisine ödenmedikçe, elinde bulunan evrakı geri vermekle yükümlü
değildir.
Tazminat isteklerinde
zamanaşımı:
Madde
40 – (Değişik : 2/5/2001 -
4667/27 md.)
İş sahibi tarafından sözleşmeye
dayanılarak avukata karşı ileri sürülen tazminat istekleri, bu hakkın doğumunun
öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl ve her halde zararı doğuran olaydan
itibaren beş yıl geçmekle düşer.
Avukatın
vekaletten çekilmesi:
Madde 41 –
Belli bir işi takipten veya savunmadan
isteği ile çekilen avukatın o işe ait vekalet görevi, durumu müvekkiline
tebliğinden itibaren onbeş gün süre ile devam eder.
Şu kadar ki, adli müzaharet bürosu
yahut baro başkanı tarafından tayin edilen avukat, kaçınılmaz bir sebep veya
haklı bir özürü olmadıkça, görevi yerine getirmekten çekinemez. Kaçınılmaz
sebebin veya haklı özürün takdiri avukatı tayin eden makama aittir.
Bir avukatın geçici
olarak görevlendirilmesi:
Madde 42 – Bir avukatın
ölümü veya meslekten yahut işten çıkarılması veya işten yasaklanması yahut
geçici olarak iş yapamaz duruma gelmesi hallerinde, baro başkanı, ilgililerin
yazılı istemi üzerine veya iş sahiplerinin yazılı muvafakatini almak şartiyle,
işleri geçici olarak takip etmek ve yürütmek için bir avukatı görevlendirir ve
dosyaları kendisine devir ve teslim eder. (Ek cümle : 2/5/2001 - 4667/28 md.)
Ayrıca durumu mahkemelere ve gerekli göreceği yerlere bildirir. Bu hükümler
avukatlık ortaklığı hakkında da kıyasen uygulanır.
Yukarıki fıkrada yazılı işlere ait
kanuni süreler, dosyaların devir ve teslimine kadar işlemez. Şu kadar ki, bu
süre üç ayı geçemez.
(Mülga : 2/5/2001 - 4667/28 md.)
Kendisine görev verilen avukat haklı
sebepler göstererek bunu reddedebilir. Ret sebeplerinin yerinde olup olmadığına
baro yönetim kurulu karar verir.
Vekalet görevi, temsil edilen
avukatın talimatına bağlı olmaksızın, bu görevi yapan avukatın sorumluluğu
altında yürür. Yapılan işlerin ücretini, kendisine vekalet olunan avukat öder.
Anlaşmazlık halinde ücretin miktarı baro yönetim kurulu tarafından
belirtilir.
Büro edinme zorunluluğu:
Madde 43 –
Her avukat, levhaya yazıldığı tarihten
itibaren üç ay içinde baro bölgesinde bir büro kurmak zorundadır. Büronun
niteliklerini barolar belirtir.
Bir avukatın birden fazla bürosu
olamaz. Birlikte çalışan avukatlar ayrı büro edinemezler. (Ek iki cümle :
2/5/2001 - 4667/29 md.) Avukatlık ortaklığı yurt içinde şube açamaz.
Milletvekilleri, milletvekilliği süresince avukatlık yapamazlar.
Bürosunu veya konutunu değiştiren
avukat yenilerinin adreslerini bir hafta içinde baroya bildirmek zorundadır.
Avukatların birlikte veya
avukatlık ortaklığı şeklinde çalışmaları (1)
Madde 44 –
(Değişik
: 2/5/2001 - 4667/30 md.)
Avukatlar, meslekî çalışmalarını aynı
büroda birlikte veya avukatlık ortaklığı şeklinde de yürütebilirler.
A) Aynı
büroda birlikte çalışma
Birlikte çalışma, aynı baroya kayıtlı
birden çok avukatın meslekî çalışmalarını bir büroda yürütmeleridir. Bu
birlikteliğin tüzel kişiliği yoktur, yapılan iş ticarî sayılmaz.
Birlikte çalışan avukatlardan biri ya
da birkaçının ad ve/veya soyadının yanında (Avukatlık Bürosu) ibaresinin
kullanılması zorunludur. Karşılıklı hak ve yükümlülükler, gelir ve giderlerin
paylaşılması, büro yönetimi, birlikteliğin sona ermesi birlikte çalışanlarca
belirlenir ve yazılı olarak kayıtlı oldukları baroya bildirilir.
(1) Bu
madde başlığı; “Ortak avukat bürosu halinde birlikte çalışma:” iken, 2/5/2001
tarihli ve 4667 sayılı Kanunla metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
B)
Avukatlık ortaklığı
Avukatlık ortaklığı, aynı baroya
kayıtlı birden çok avukatın bu Kanuna göre mesleklerini yürütmek için
oluşturdukları tüzel kişiliktir. Avukatlık ortaklığının çalışması meslek
çalışması olup, ticarî sayılmaz ve vergilendirme bakımından şahıs şirketlerine
ilişkin hükümler uygulanır. Avukatlık ortaklığının adı, bir ya da birkaç ortağın
ad ve/veya soyadlarına (Avukatlık Ortaklığı) ibaresi eklenerek belirlenir.
Yabancı sermayeyi teşvik mevzuatı çerçevesinde Türkiye’de faaliyet göstermek
isteyen yabancı avukatlık ortaklıkları, bu Kanuna ve avukatlık ortaklığı
düzenlemesine uygun olarak kurulmak koşuluyla, yalnızca yabancı hukuklar ve
milletlerarası hukuk konularında danışmanlık hizmeti verebilirler. Bu sınırlama
yabancı avukatlık ortaklığında çalışan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ya da
yabancı avukatları da kapsar. Bu nev’i avukatlık ortaklıkları için ortakların
baroya kayıtlı olması şartı aranmaz. Bu kuralın uygulanması mütekabiliyet
esasına bağlıdır.
Ana sözleşmesi tip ana sözleşmeye
uygun olarak düzenlenen avukatlık ortaklığı, kurucularının kayıtlı bulunduğu
baro yönetim kurulu tarafından Baro Avukatlık Ortaklığı Siciline yazılmasıyla
tüzel kişilik kazanır. Yazılma istemi, ancak Kanuna ve tip ana sözleşmeye
aykırılık gerekçesiyle reddedilebilir. Bu durumda 8 inci madde hükümleri kıyasen
uygulanır. Ana sözleşmenin bir örneği Türkiye Barolar Birliğine gönderilir.
a)
Ortakların hak ve borçları
1.
Ortaklık payları ve oranları serbestçe belirlenir. Ortakların payı, ancak
ortaklara veya avukat olan üçüncü kişilere devredilebilir. Ortakların pay
devrinin sözleşme ile yasaklanması veya ortakların pay devrine onay vermemeleri,
mirasçının avukat olmaması ya da ortaklığı kabul etmemesi, ortağın emeklilik
veya sağlık nedenleri ile avukatlığı bırakması, baro levhasından silinmesi,
meslekten çıkması veya çıkarılması, ortaklıktaki payına haciz konulması halinde
ortaklık payı gerçek değeri üzerinden diğer ortaklar tarafından payları oranında
alınır. Bu işlemlerin üç ay içerisinde sonuçlandırılmaması halinde,
yönetmelikteki tasfiye hükümleri uygulanır.
2.
Vekâletnameler ortaklık adına düzenlenir. Ortaklık iş veya davayı takip edecek
avukatlara yetki belgesi verir.
3.
Avukatlık ortaklığı, amacın dışında hak ve mal edinemez, üçüncü kişilerle
ortaklık kuramaz, tüzel kişilerin paylarını alamaz. Ortaklar; birden fazla
avukatlık ortaklığının ortağı olamaz, ortaklığın bürosu dışında büro edinemez ve
bağımsız olarak dava ve iş takip edemezler.
4.
Avukatlık ortaklığı; ortaklarının ve çalışan avukatların ortaklık ile ilgili her
türlü işlem, eylem ve borçlarından dolayı bunlarla birlikte müştereken ve
müteselsilen sınırsız sorumludur. Ortakların ve ortaklıkta çalışan avukatların
meslekî görevlerinden dolayı Avukatlık Kanunu ve meslek kurallarına göre
sorumlulukları saklıdır. Avukatlık ortaklıkları hakkında da bu Kanundaki
disiplin işlem ve cezaları uygulanır.
5. Defter
ve kayıtların tutulmasından ortaklığın yönetim ve temsili ile görevli ortak
sorumludur. Avukatlık ortaklığı; iş ve dava defteri, pay defteri, karar defteri,
gelir-gider defteri ve demirbaş defteri tutmak zorundadır.
b)
Uyuşmazlıkların çözümü
Avukatların birlikte çalışmalarından
veya avukatlık ortaklığında; ortakların kendi aralarında ve ortaklıkla ilgili
her türlü uyuşmazlıklar ile ortaklık pay devir ve intikalinde bedele ilişkin
olarak üçüncü şahıslarla aralarında çıkacak anlaşmazlıklar, bu Kanunun 167 nci
maddesinde tanımlanan hakem kurulu tarafından, bu Kanun ve yönetmelik
hükümlerine göre çözümlenir.
c)
Avukatlık ortaklığı tip ana sözleşmesinde bulunması gereken; ortakların kimlik
bilgileri, ortaklığın unvanı ve adresi, ortaklık payları, ortaklar arasındaki
ilişkiler, iş ve davalarla ilgili iş bölümü, yönetici ortakların yetkileri,
ortaklığın yönetimi ve temsili, ortaklar kurulu, kurulun görev ve yetkileri,
gelir ve giderin paylaşılması, denetim, ortaklıktan çıkma, çıkarılma, pay devri,
ortaklığın sona ermesi, fesih, infisah ve tasfiye gibi hususların esas, şekil ve
şartları Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca hazırlanıp Adalet
Bakanlığınca onaylanarak Resmî Gazete’de ilan edilen yönetmelikte düzenlenir.
Avukat bürosunda
çalışabilecek kişiler:
Madde 45 – (Değişik
birinci fıkra : 2/5/2001 - 4667/31
md.) Avukatlar ve avukatlık ortaklıkları, bürolarında yalnız avukatlık mesleği
için gerekli olan yardımcı elemanları çalıştırabilirler.
Hakimliğe ve avukatlığa engel
suçlardan biri ile hükümlü olanlar veya avukatlıktan yasaklananlarla her ne
şekilde olursa olsun işbirliği edilemez veya bu gibiler büroda çalıştırılamaz.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/31 md.)
Yukarıdaki hükümlere aykırı hareket eden avukat, ilk defasında işten, tekrarında
meslekten çıkarma; avukatlık ortaklığı ilk defasında işten çıkarma, tekrarında
ise avukatlık ortaklığı sicilinden silinme cezası ile cezalandırılır.
İşlerin stajyer veya
sekreterle takibi, dava dosyalarının incelenmesi ve dosyadan örnek alma:
Madde
46 – (Değişik : 2/5/2001 -
4667/32 md.)
Avukat, işlerini kendi sorumluluğu
altındaki stajyeri veya yanında çalışan sekreteri eliyle de takip ettirebilir,
fotokopi veya benzeri yollarla örnek aldırabilir. Avukatın onanmasını istemediği
örnekler harca tâbi değildir.
Avukat veya stajyer, vekâletname
olmaksızın dava ve takip dosyalarını inceleyebilir. Bu inceleme isteğinin
ilgililerce yerine getirilmesi zorunludur. Vekâletname ibraz etmeyen avukata
dosyadaki kağıt veya belgelerin örneği veya fotokopisi verilmez.
Çekişmeli hakları edinme
yasağı:
Madde 47 –
Avukat el koyduğu işlere ait çekişmeli
hakları edinmekten veya bunların edinilmesine aracılıktan yasaklıdır. Bu yasak,
işin sona ermesinden itibaren bir yıl sürer.
Birinci fıkra hükmü, avukatın
ortaklarını ve yanında çalıştırdığı avukatları da kapsar.
(Ek : 2/5/2001 - 4667/33 md.) Ancak,
164 üncü müdde hükmü saklıdır.
Avukata çıkar
karşılığında iş getirme :
Madde 48 – Avukat veya iş
sahibi tarafından vadolunan veya verilen bir ücret yahut da herhangi bir çıkar
karşılığında avukata iş getirmeye aracılık edenler ve aracı kullanan avukatlar
altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Bu eylemi yapanlar memur iseler,
verilecek hapis cezası bir yıldan aşağı olamaz.
Avukatların resmi kılığı:
Madde 49 –
Avukatlar, mahkemelere, Türkiye Barolar
Birliğinin belirteceği resmi kılıkla çıkmak zorundadırlar.
Baroya ve avukatlara
ayrılacak yer:
Madde 50 – Her adalet
dairesinde, bölgesinde bulunduğu baro için, her mahkeme salonunda ve icra
dairesinde ise avukatlar için ihtiyaca yetecek nitelikte yer ayrılması
zorunludur.
(Ek : 2/5/2001 - 4667/34 md.) Ayrıca
her cezaevinde ve kolluk biriminde mesleğin onuruna ve önemine uygun bir görüşme
yeri ayrılır. Bu yerlerin bakım ve onarımı ilgisine göre Adalet ve İçişleri
Bakanlıklarınca yaptırılır.
Danışma yapılması uygun
olmayan yerler:
Madde 51 –
Avukatlar, baroda yazılı olan
bürolarından başka yerlerde, mahkeme salonunda veya adalet binasının başka bir
yerinde iş sahipleri ile hukuki danışmada bulunmaktan ve iş kabul etmekten
yasaklıdırlar.
Yukarıki fıkra hükmü, avukatın özel
olarak çağrıldığı hallerde uygulanmaz.
Dosya
tutmak:
Madde 52 – Avukat, üzerine
aldığı her iş yahut yazılı mütalasına baş vurulan her husus hakkında düzenli
dosya tutmak zorundadır.
Avukat, kendisi tarafından yazılan
veya taslağı yapılan her belgeyi imzalamakla yükümlüdür.
Görüşmelere ait tutanak :
Madde 53 – Avukat, iş için
yaptığı görüşmelerden gerekli saydıklarını bir tutanakla tespit eder. Tutanağın
altı, görüşmede bulunanlar tarafından imzalanır.
Sicil cüzdanları :
Madde
54 – Levhada yazılı olan
her avukatın bağlı olduğu baroda, Türkiye Barolar Birliğinden gönderilen örneğe
göre düzenlenecek bir sicil cüzdanı bulunur. Bu cüzdan gizlidir; ancak sahibi
veya vekalet vereceği başka bir avukat tarafından her zaman görülebilir ve
gerekli not alınabilir.
Bir barodan diğerine nakil halinde,
cüzdan, nakledilen baro başkanlığına gönderilir.
Reklam yasağı:
Madde 55 – Avukatların iş
elde etmek için, reklam sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette
bulunmaları ve özellikle tabelalarında ve basılı kağıtlarında avukat unvanı ile
akademik unvanlarından başka sıfat kullanmaları yasaktır.
(Ek : 2/5/2001 - 4667/35 md.) Bu
yasak, ortak avukatlık bürosu ve avukatlık ortaklığı hakkında da uygulanır.
(Ek : 2/5/2001 - 4667/35 md.)
Yukarıdaki yasaklara ilişkin esaslar Türkiye Barolar Birliğince düzenlenecek
yönetmelikle belirlenir.
Örnek çıkarabilme ve
tebligat yapabilme hakkı:
Madde 56 –
Usulüne uygun olarak düzenlenen ve
avukata verilmiş olan vekaletname 52 nci maddede yazılı dosyada saklanır.
Avukat, bu vekaletnamenin örneğini çıkarıp aslına uygunluğunu imzası ile
onaylayarak kullanabilir. Avukatın çıkardığı vekaletname örnekleri bütün yargı
mercileri, resmi daire ve kurumlar ile gerçek ve tüzel kişiler için resmi örnek
hükmündedir.
Asıllarının verilmesi kanunda açıkça
gösterilmeyen hallerde avukatlar, takip ettikleri işlerde, aslı kendilerinde
bulunan her türlü kağıt ve belgelerin örneklerini kendileri onaylayarak yargı
mercileri ile diğer adalet dairelerine verebilirler.
(Değişik üçüncü fıkra: 23/1/2008-5728/330 md.) Aslı
olmayan vekaletname veya diğer kağıt ve belgelerin örneğini onaylayan yahut
aslına aykırı örnek veren avukat, üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır.
Avukatlar, vekalet aldıkları işlerde,
ilgili yargı mercii aracılığı ile ve bu yargı merciinin tebligat konusunda bir
kararı olmaksızın, diğer tarafa adli kağıt ve belge tebliğ edebilirler. Tebliğ
edilen kağıt ve belgelerin birer nüshası, gerekli harç, vergi ve resim ödenmek
şartiyle, ilgili yargı merciinin dosyasına konur.
(Ek : 2/5/2001 - 4667/36
md.) Avukatlar veya avukatlık ortaklığı başkasını tevkil etme yetkisini haiz
oldukları bütün vekâletnamelerini kapsayacak şekilde bir başka avukata veya
avukatlık ortaklığına vekâletname yerine geçen yetki belgesi verebilir. Bu yetki
belgesi vekâletname hükmündedir.
(Ek : 2/5/2001 - 4667/36 md.)
Vekâletnameler Türkiye için tek tip olup, vekâletnamenin biçim ve içeriği
Türkiye Barolar Birliği ile Türkiye Noterler Birliği tarafından hazırlanır.
Avukata karşı işlenen
suçlar:
Madde 57 – Görev Sırasında
veya yaptığı görevden dolayı avukata karşı işlenen suçlar hakkında, bu suçların
hakimlere karşı işlenmesine ilişkin hükümler uygulanır.
Soruşturmaya yetkili
Cumhuriyet Savcısı:
Madde 58 – (Değişik
:23/1/2008-5728/331 md.)
Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların
organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan
dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun
işlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır. Avukat yazıhaneleri ve
konutları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak
Cumhuriyet savcısı denetiminde ve baro temsilcisinin katılımı ile aranabilir.
Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali
dışında avukatın üzeri aranamaz.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Ceza Muhakemesi Kanununun
duruşmanın inzibatına ilişkin hükümleri saklıdır. Şu kadar ki, bu hükümlere göre
avukatlar tutuklanamayacağı gibi, haklarında disiplin hapsi veya para cezası da
verilemez.
Kovuşturma izni, son
soruşturmanın açılması kararı ve duruşmanın yapılacağı mahkeme:
Madde 59 – 58 inci maddeye
göre yapılan soruşturmaya ait dosya Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel
Müdürlüğüne tevdi olunur. İnceleme sonunda kovuşturma yapılması gerekli
görüldüğü takdirde dosya, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesine en yakın
bulunan ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet Savcılığına gönderilir.
Cumhuriyet Savcısı beş gün içinde,
iddianamesini düzenliyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına
yer olmadığına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine verir.
İddianamenin bir örneği, Ceza
Muhakemeleri Usulü Kanununun hükümleri uyarınca, hakkında kovuşturma yapılan
avukata tebliğ olunur. Bu tebliğ üzerine avukat, kanunda yazılı süre içinde bazı
delillerin toplanmasını ister veya kabule değer bir istemde bulunursa nazara
alınır, gerekirse soruşturma başkan tarafından derinleştirilir.
Haklarında son soruşturmanın
açılmasına karar verilen avukatların duruşmaları, suçun işlendiği yer ağır ceza
mahkemesinde yapılır. (Ek cümle : 2/5/2001 - 4667/38 md.) Durum avukatın kayıtlı
olduğu baroya bildirilir.
İtiraz hakkı:
Madde 60 – 59 uncu maddede
yazılı mahkemelerin tutuklama veya salıverilmeye yahut son soruşturmanın
açılmasına yer olmadığına dair kararlarına karşı Cumhuriyet Savcısı veya sanık
tarafından genel hükümler uyarınca itiraz olunabilir.
Bu itiraz, suçun işlendiği yer ağır
ceza mahkemesi hariç olmak üzere, itiraz edilen kararı veren mahkemeye en yakın
ağır ceza mahkemesinde incelenir.
Suçüstü
hali: (1)
Madde
61 – (Değişik :
23/1/2008-5728/332 md.)
Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü halinde
soruşturma, bizzat Cumhuriyet savcısı tarafından genel hükümlere göre yapılır.
Görevi kötüye kullanma:
(2)
Madde
62 – (Değişik :
23/1/2008-5728/333 md.)
Bu
Kanun ve diğer kanunlar gereğince avukat sıfatı ile veya Türkiye Barolar
Birliğinin yahut baroların organlarında görevli olarak kendisine verilmiş
bulunan görev ve yetkiyi kötüye kullanan avukat Türk Ceza Kanununun 257 nci
maddesi hükümlerine göre cezalandırılır.
Avukatlık yetkilerinin
başkaları tarafından kullanılmaması:
Madde 63 – Baro levhasında
yazılı bulunmayanlar ve işten yasaklanmış olan avukatlar, şahıslarına ait
olmayan dava evrakını düzenleyemez, icra işlemlerini takip edemez ve avukatlara
ait diğer yetkileri kullanamazlar. Baro levhasında yazılı bulunmayanlar
avukatlık unvanını da taşıyamazlar. (Ek cümle : 2/5/2001 - 4667/40 md.) Şu kadar
ki, baro levhasındaki kaydı yirmi yılı dolanlardan, bürosunu kapatarak vergi
kaydını sildiren avukatlar durumları hakkında bilgi vermek ve baroya karşı görev
ve yükümlülüklerini yerine getirmek koşuluyla sadece avukat unvanını
kullanabilirler. (3)
(Değişik ikinci fıkra:
23/1/2008-5728/334 md.) Birinci fıkra hükmüne aykırı eylemde bulunanlara
Cumhuriyet savcısı tarafından beşyüz Türk Lirasından ikibin Türk Lirasına kadar
idarî para cezası verilir.
(Değişik üçüncü fıkra: 23/1/2008-5728/334 md.) Avukatlık yapmak yetkisini
taşımadıkları halde muvazaalı yoldan alacak devralarak ve kanunların tanıdığı
başka hakları kötüye kullanarak avukatlara ait yetkileri kullananlar bir yıldan
üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılırlar.
------
(1)
Bu madde başlığı “Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali :” iken, 23/1/2008 tarihli
ve 5728 sayılı Kanunun 332 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
(2) Bu madde başlığı “Görevi savsaklama ve kötüye kullanma:”
iken, 23/1/2008 tarihli ve 5728 sayılı Kanunun 333 üncü maddesiyle metne
işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(3 )Bu hükmün uygulanmasında ek 1 inci maddeye bakınız.
Mahkemeler, icra ve iflas daireleri
ve barolar, bu maddenin kapsamına giren bir olayı öğrenince Cumhuriyet
Savcılığına bildirmek zorundadırlar. Yapılacak kovuşturma sonucu Cumhuriyet
Savcısı tarafından baroya bildirilir.
Baro yönetim kuruluna
karşı özel görevler :
Madde
64 – Denetleme ve
şikayetle ilgili meselelerde avukat, bu kanunda gösterilen meslek sırrını
saklama yükümlülüğüne aykırı düşmedikçe, baro başkanına veya yönetim kuruluna
yahut bunlar tarafından görevlendirilen üyelerden birine bilgi vermek ve istek
üzerine dosyaları göndermek, dinlenmek üzere çağırıldığı hallerde baro başkanı,
yönetim kurulu veya bu kurul üyelerinden birinin davetine uymak zorundadır.
(Değişik: 22/1/1986 - 3256/8 md.)
Birinci fıkrada yazılı zorunluğa uymayan avukat hakkında, baro yönetim kurulu,
onbin liradan yüzbin liraya kadar para cezası verebilir. Bu ceza her davet ve
isteğe uymama halinde yeniden verilebilir. Ancak, gönderilen yazıda, davet ve
isteğe uymama halinde para cezası verileceğinin belirtilmiş olması şarttır.
Bu para cezasına karşı, tebliğinden
itibaren onbeş gün içinde, baro disiplin kuruluna itiraz olunabilir. Baro
disiplin kurulunun kararı kesindir.
Yukarıki fıkralar gereğince
hükmedilen para cezaları, bu kanunun disiplin cezalarına ilişkin hükümlerine
göre tahsil edilir ve baroya irat yazılır.
Baro keseneğini
ödememekte direnme:
Madde
65 – (Değişik : 2/5/2001 -
4667/41 md.)
Genel kurulca belirlenen yıllık
kesenek, her yılın Ocak ve Temmuz aylarında iki eşit taksitte ödenir. Süresi
içinde ödenmeyen yıllık keseneğe aylık yüzde beş gecikme zammı uygulanır.
(Mülga ikinci fıkra:14/7/2004 –
5218/2 md.)
Yıllık keseneği, tebligata rağmen,
kabule değer bir sebep olmaksızın ödememekte direnen avukatların ve avukatlık
ortaklıklarının adları, yönetim kurulu kararıyla borçlarını gecikme zammıyla
ödeyinceye kadar levha ve sicilden silinir ve durum ilgili yerlere bildirilir.
Bu durumda olan avukat ve avukatlık ortaklıklarının borçları yasal yollardan
alınır.
YEDİNCİ KISIM
Baro Levhası ve Avukatlar
Listesi
Levhaya yazılma
yükümlülüğü:
Madde 66 – Her avukat,
bölgesi içinde sürekli olarak avukatlık edeceği yerin baro levhasına yazılmakla,
yükümlüdür.(1)
Bir baro levhasına yazılmış olan
avukat, sürekli olmamak şartiyle, memleketin her yerinde avukatlık yapmaya
yetkilidir.
Avukatlığın sürekli
olarak başka bölgede yapılması:
Madde 67 – Bir avukat,
levhasında yazılı bulunduğu baro bölgesi dışında sürekli olarak avukatlık eder
veya disiplin cezası gerektiren bir eylemde bulunursa, o yer barosu yönetim
kurulu tarafından bu konuda düzenlenecek tutanak, gereken işlem yapılmak üzere,
avukatın levhasında yazılı olduğu baroya gönderilir.
Başka baroya nakil:
Madde 68 – Bir barodan
diğer baroya nakil hakkındaki istekler, levhasına yazılmak istenen baro yönetim
kuruluna yazı ile yapılır.
Nakil dilekçelerine hangi belgelerin
ekleneceği ve nakilde ne gibi usullerin uygulanacağı yönetmelikte gösterilir.
-----
(1) Bu
hükmün uygulanmasında ek 1 inci maddeye bakınız.
Nakille ilgili inceleme
ve istemin kabulü :
Madde
69 – Nakil isteği ile baş
vurulan baronun yönetim kurulu, istekte bulunan avukat hakkında gerekli gördüğü
her türlü inceleme ve işlemleri yapar ve özellikle avukatın disiplin
kovuşturması altında olup olmadığını, ödenecek borcu bulunup bulunmadığını
levhasına yazılı olduğu barodan sorar. Disiplin kovuşturmasının sonuçlanmasından
veya avukatın baroya borçlarını ödemesinden evvel hiçbir işlem yapılamaz.
Nakil isteminin kabulü halinde
verilecek karar, nakledilen baro yönetim kurulu tarafından Türkiye Barolar
Birliğine ve avukatın ayrıldığı baroya derhal bildirilir.
Nakil isteminin reddi:
Madde 70 –
Nakil isteminin, levhasına yazılmak için
başvurulan baroca reddi halinde, nakil isteğinde bulunan avukat, bu kararın
kendisine tebliğinden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Barolar Birliğine itiraz
edebilir.
Baro yönetim kurulu, nakil isteminin
baroya varışı tarihinden itibaren bir ay içinde bir karar vermezse istem
reddedilmiş sayılır. Bu halde bir aylık sürenin bitiminden itibaren onbeş gün
içinde ilgili, Türkiye Barolar Birliğine itiraz edebilir.
Türkiye Barolar Birliğinin itiraz
üzerine vereceği kararlar kesin olup bu kararlara karşı ilgili tarafından İdari
Yargı Merciine başvurulabilir.(1)
Türkiye Barolar Birliği itiraz
dilekçesinin varışı tarihinden itibaren üç ay içinde bir karar vermezse itiraz
reddedilmiş sayılır.
Türkiye Barolar Birliği itirazın
kabulü hakkındaki kararını, avukatın naklettiği ve ayrıldığı barolara derhal
bildirir.
Levhadan ve avukatlık
ortaklığı sicilinden silme (2)
Madde 71 – (Değişik :
2/5/2001 - 4667/42 md.) Levhadan silme ve avukatlık ortaklığı sicilinden silme
kararını avukatın veya avukatlık ortaklığının kayıtlı olduğu baronun yönetim
kurulu verir.
Bu karardan önce avukatın yazılı
cevabı istenmekle birlikte kendisinin dinlenmesi veya dinlenmek üzere yapılan
çağrıya süresi içinde uymamış olması şarttır. Avukatlık ortaklığı hakkında da
karar verilmesi için ortaklık tarafından görevlendirilecek bir ortağın
dinlenmesi veya yapılan çağrıya uyulmamış olması gereklidir.
Levhadan ve avukatlık ortaklığı
sicilinden silme kararı gerekçeli olarak verilir. Bu karara karşı avukat veya
avukatlık ortaklığı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Barolar
Birliğine itiraz edebilir. Türkiye Barolar Birliğinin itiraz üzerine verdiği
kararlar Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde Bakanlıkça
karar verilmediği veya karar onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet
Bakanlığı uygun bulmadığı kararları bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği
gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen
bu kararlar, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen
kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç
Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir. 8 inci
maddenin altıncı ve yedinci fıkraları hükümleri burada da kıyasen uygulanır.
Levhadan ve avukatlık ortaklığı
sicilinden silme kararı kesinleşinceye kadar ilgili avukat veya avukatlık
ortaklığı avukatlık faaliyetini devam ettirme hakkına sahiptir. Şu kadar ki;
levhadan silme ve avukatlık ortaklığı sicilinden silme kararı kesinleşinceye
kadar avukatın veya avukatlık ortaklığının görevini sürdürmesinde sakınca
görülmesi halinde baro yönetim kurulunun istemi ile baro disiplin kurulu avukatı
veya avukatlık ortaklığını geçici olarak işten yasaklayabilir.
Levhadan silinmeyi
gerektiren haller :
Madde 72 – Aşağıdaki
hallerde avukatın adı levhadan silinir:
a)
Avukatlığa kabul için bu kanunun aradığı şartların sonradan kaybedilmiş olması,
-----
(1)
Bu fıkrada geçen "Danıştaya"
ibaresi, 22/1/1886 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 28 nci maddesi ile "İdari Yargı
Merciine" şeklinde değiştirilmiştir.
(2)
Bu madde başlığı; “Levhadan
silinme:” iken, 2/5/2001 tarihli ve 4667 sayılı Kanunla metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
b)
Ruhsatnamenin verildiği tarihte
onun verilmemesini gerekli kılan sebeplerin varlığının sonradan tespit edilmiş
bulunması,
c) (Değişik
: 2/5/2001 - 4667/43. md.) Üç ay içinde baro bölgesinde bir büro açılmamış
olması veya büronun kapatılmış yahut baro bölgesi dışına nakledilmiş bulunması,
uyarıya rağmen kayıtlı olduğu baro dışında sürekli olarak avukatlık yapan
avukatın çalışmasını sürdürdüğü baroya kaydını yaptırmaması,
d)
(Değişik: 2/5/2001 - 4667/43 md.) Baro ve Türkiye Barolar Birliği yıllık
keseneklerinin veya staj kredilerinin tebligata rağmen geri ödenmemesi,
e)
Avukatın, meslekten isteği ile ayrılmış olması,
f)
Topluluk sigortası primlerinin topluluk sözleşmesinde gösterilen zamanlarda
ödenmemesi,
g)
(Ek: 22/1/1986 - 3256/9 md.) 10 uncu maddedeki engele rağmen levhaya yazılmış
olması.
(Ek fıkralar: 22/1/1986 - 3256/9
md.):
Şu kadar ki, staj sırasında mesleğin
onuru ile bağdaşması mümkün olmayan işler müstesna olmak üzere, 11 inci maddede
sayılan işlerden biri ile uğraştığı, ruhsatnamenin verildiği tarihten itibaren 5
yıl geçtikten sonra anlaşılan avukat, staj süresi içinde elde ettiği ödemelerin
veya gelirlerin tutarının üç katını Baroya ödediği takdirde levhaya yeniden
yazılır.
Baroya bildirilen büro terk edilmiş
ve yenisi bildirilmemiş ise, 71 inci maddeye göre avukatın dinlenmek üzere
çağırılmasından vazgeçilebilir.
Levhaya yeniden yazılma
hakkı:
Madde 73 – 72 nci maddeye
göre levhadan silinmeyi gerektiren hallerin sona erdiğini ispat eden avukat,
levhaya yeniden yazılmak hakkını kazanır. Şu kadar ki, baro yönetim kurulu,
gerekli gördüğü hallerde, sebeplerini de açıklamak suretiyle, levhaya yeniden
yazılma talebinde bulunanı, ilk yazılmaya esas olan şartların hepsinin veya bir
kısmının varlığını ispatla zorunlu tutabilir.
Ruhsatname verilmesi hükmü ayrık
olmak üzere, bu kanunun 7, 8 ve 9 uncu maddeleri levhaya yeniden yazılma
istemlerinde de kıyas yolu ile uygulanır.
Levhaya yeniden yazılmasına evvelce
dahil olduğu baro tarafından karar verilen avukattan yeniden giriş keseneği
alınmaz.
Bir daha yazılmamak üzere
levhadan silinme:
Madde
74 – Cezai veya disipline
ilişkin bir karar sonunda meslekten çıkarılanlarla 5 inci maddenin (a) bendinde
yazılı suçlardan kesin olarak hüküm giyenlerin ruhsatnamesi baro yönetim
kurulunca geri alınarak iptal ve adları bir daha yazılmamak üzere levhadan
silinir.
Bu işlerin uygulanması, kararın
kesinleşmiş olmasına bağlıdır.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/44 md.)
Baro yönetim kurullarının bu maddeye dayanarak verdiği karara karşı avukat,
kararın kendisine tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Barolar
Birliğine itiraz edebilir. Türkiye Barolar Birliğinin itiraz üzerine verdiği
kararlar Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde Bakanlıkça
karar verilmediği veya karar onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet
Bakanlığı uygun bulmadığı kararları bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği
gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen
bu kararlar, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen
kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç
Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir. 8 inci
maddenin altıncı ve yedinci fıkraları hükümleri burada da kıyasen uygulanır.
Avukatlar
listesi:
Madde
75 – (Değişik birinci
fıkra: 22/1/1986 - 3256/10 md.) Baro yönetim kurulu üç yılda bir bölgesi içinde
bulunan ve baro levhasında yazılı olan bütün avukatların bir listesini son yılın
31 Aralık tarihine kadar düzenler. Listeye her avukatın alfabe sırasıyla adı,
soyadı, büro ve konut adresi yazılır. (Değişik üçüncü cümle : 2/5/2001 - 4667/45
md.) Birlikte çalışan avukatların büroları ve avukatlık ortaklıkları listede
ayrıca belirtilir. Levhadaki değişiklikler her yıl sonunda düzenlenecek ek
listede gösterilir.
Bu listenin düzenlenme şekli Türkiye
Barolar Birliğince tespit edilir.
Listenin düzenlenmesinden sonra baro
levhasına yazılanlara yeni listenin düzenlenmesine kadar kullanılacak geçici bir
belge verilir.
Listeden Anayasa Mahkemesine, Yüksek
Mahkemelere, Adalet Bakanlığına, Türkiye Barolar Birliğine, diğer barolara,
baronun bölgesi içinde bulunan
mahkemelerle Cumhuriyet Savcılıklarına, en büyük idare amirine, diğer yargı
mercilerine, noterlere ve icra ve iflas dairelerine yeteri kadar gönderilir.
SEKİZİNCİ KISIM
Barolar
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler
Baroların kuruluş ve nitelikleri:
Madde
76 – (Değişik birinci
fıkra: 2/5/2001 - 4667/46 md.) Barolar; avukatlık mesleğini geliştirmek, meslek
mensuplarının birbirleri ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve
güveni sağlamak; meslek düzenini, ahlâkını, saygınlığını, hukukun üstünlüğünü,
insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak
amacıyla tüm çalışmaları yürüten, tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını
demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.
(Değişik: (18/6/1997 - 4276/3 md.)
Barolar, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/46 md.)
Protokolde barolar, İl Cumhuriyet Başsavcısının yanında yer alır.
Baronun kurulması,
organlarının görevden uzaklaştırılması ve görevlerine son verilmesi:(1)
Madde 77 – (Değişik
birinci fıkra : 2/5/2001 - 4667/47 md.) Bölgesi içinde en az otuz avukat bulunan
her il merkezinde bir baro kurulur. Kurulmuş olan barolarda avukat sayısının
otuzun altına düşmesi halinde de ikinci fıkra hükmü uygulanır.
(Değişik birinci fıkra : 2/5/2001 -
4667/47 md.) Baro kurulmayan yerlerin en yakın baroya bağlanmasına veya bunların
birleştirilerek bir baro kurulmasına ve merkezlerinin belirlenmesine Türkiye
Barolar Birliği karar verir. Türkiye Barolar Birliği yeni kurulacak baro
bölgesinde bürosu bulunan levhaya kayıtlı avukatların listesini düzenleyerek
bunlardan en kıdemli avukatı, yeni baroyu kurmakla görevlendirir. Görevli
avukatın seçeceği ve başkanlığını yapacağı dört kişilik kurucu kurul en geç altı
ay içinde yeni baronun kuruluşunu tamamlar ve Türkiye Barolar Birliğine
bildirir. Baro yönetim kurulunun yedekleri ile birlikte istifa etmesi halinde
baroyu üç ay içinde seçime götürmek kaydıyla aynı kurul oluşturulur.
(Değişik birinci fıkra : 2/5/2001 -
4667/47 md.) Barolar, kuruluşlarını Türkiye Barolar Birliğine bildirmekle tüzel
kişilik kazanırlar.
(Değişik birinci fıkra : 2/5/2001 -
4667/47 md.) Türkiye Barolar Birliği, kuruluşu Adalet Bakanlığına bildirir.
(Değişik: 18/6/1997 - 4276/4 md.)
Amaçları dışında faaliyet gösteren barolar ile Türkiye Barolar Birliği sorumlu
organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçilmesine,
Adalet Bakanlığının veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılığının istemi
üzerine, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince basit usule göre yargılama
yapılarak karar verilir ve dava en geç üç ay içinde sonuçlandırılır.
----
(1) Bu hükmün uygulanmasında ek 4 üncü maddeye bakınız.
Görevlerine son verilen organların
yerine en geç bir ay içerisinde yenileri seçilir. Yeni seçilenler eskilerin
süresini tamamlarlar.
Adalet Bakanlığının bu Kanun uyarınca
baro organlarının işlemleri hakkında onay mercii olarak verdiği kararları
görevli baro organları aynen yerine getirmekle yükümlüdürler. Bakanlık kararını
idari yargı merciinin yürütmenin durdurulmasına veya esasına ilişkin kararı veya
kanuni bir sebep olmaksızın yerine getirmeyen veya eski kararda direnme
niteliğinde yeni bir karar veren veya kanunun zorunlu kıldığı işlemleri
Bakanlığın uyarısına rağmen yerine getirmeyen baro organları hakkında da
yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır.
Görevlerine son verilen organ
üyelerinin kanunda yazılı ceza sorumlulukları saklıdır. Bu organların yukarıdaki
fıkra gereğince görevlerine son verilmesine neden olan tasarrufları hükümsüzdür.
(Değişik: 18/6/1997 - 4276/4 md.)
Ancak, milli güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını
önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa,
barolar ile Türkiye Barolar Birliği, vali tarafından faaliyetten men edilebilir.
Faaliyetten men kararı, yirmidört saat içinde görevli hakimin onayına sunulur.
Hakim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar, aksi halde, bu idari karar
kendiliğinden yürürlükten kalkar.(1)
Göreve son verme ve görevden
uzaklaştırma hükümleri Baro Genel Kurulu hakkında uygulanmaz.
Görevlerin parasız oluşu
ve bir kişide birleşemiyecek görevler:
Madde
78 – Baro başkanlığı,
başkanlık divanı, yönetim, denetleme ve disiplin kurulları üyelikleri ile baro
menfaatlerini gözetme, temsil ve savunma hususunda avukatlara verilen işler
ücretsiz görülür.
Yolculuk ve ikamet giderleriyle diğer
zaruri giderler baro kasasından ödenir.
Baro başkanlığı, baro yönetim ve
disiplin kurulu üyelikleri ve denetçilik bir kişide birleşemez.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/48 md.) Şu
kadar ki, levhada yazılı avukat sayısı kırktan az olan barolarda disiplin kurulu
üyeliği ile denetçilik bir kişide birleşebilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Baroların Organları (1)
Organlar:
Madde
79 – Baroların organları
şunlardır:
-
Baro
genel kurulu,
-
Baro yönetim kurulu,
-
Baro
başkanlığı,
-
Baro
başkanlık divanı,
-
Baro disiplin kurulu,
-
Baro
denetleme kurulu,
-----
(1) Bu fıkra 18/6/1997 tarih ve 4276 sayılı Kanunun 4 üncü
maddesiyle dokuzuncu ve onuncu fıkraların birleştirilmesiyle dokuzuncu fıkra
olarak düzenlenmiş ve metne işlenmiştir.
I – Baro genel kurulu:
Kuruluşu
:
Madde
80 – Baro genel kurulu,
baronun en yüksek organı olup levhada yazılı bulunan bütün avukatlardan kurulur.
Görevleri :
Madde 81 – Genel Kurulun
görevleri şunlardır :
-
Yönetim, disiplin ve denetleme kurulları üyeleri ile baro başkanını ve Türkiye
Barolar Birliği delegelerini seçmek,
-
(Değişik: 2/5/2001 - 4667/49 md.) Levhaya, avukatlık ortaklığı siciline
yazılacakların giriş keseneğini avukatlar için en az ikibin en çok sekizbin,
avukatlık ortaklıkları için en az yirmibin en çok seksenbin; yıllık keseneğini
de, avukatlar için en az bin en çok dörtbin, avukatlık ortaklıkları için en az
onbin en çok kırkbin gösterge rakamının her yıl bütçe kanununda Devlet memurları
için belirlenen maaş katsayısının çarpımı ile elde edilecek miktar oranında
tespit etmek ve bunların ödeneceği tarihleri belirlemek.
-
Yönetim
kurulunun, baronun gelir ve giderleri ile mallarının yönetimi hakkında vereceği
hesapları incelemek ve yönetim kurulunun ibra edilip edilmeyeceği hakkında karar
vermek,
-
Baro
bütçesini onaylamak,
-
Yönetim
kurulunca hazırlanacak iç yönetmeliği inceliyerek onaylamak,
-
Mevcut mevzuatın baro yönetim kuruluna verdiği yetkinin dışında, muhtaç
avukatlarla bunların ölümlerinde geride bıraktıkları kimselere yapılacak
yardımın şekil ve miktarını tespit etmek,
-
Mesleke
ait istekleri görüşüp karara bağlamak,
-
Avukat bürolarının niteliklerini belirtmek,
-
Kanunlarla verilen diğer yetkileri kullanmak.
(1) Bu hükmün
uygulanmasında ek 3 üncü maddeye bakınız.
Olağan toplantı:
Madde 82 –
(Değişik: 22/1/1986 - 3256/12 md.)
Genel kurul iki yılda bir
Ekim ayının ilk haftası içinde baro başkanının daveti üzerine gündemindeki
maddeleri görüşmek üzere toplanır.
Olağanüstü
toplantı:
Madde 83 – Türkiye Barolar
Birliği, baro başkanı, yönetim veya denetleme kurulu gerekli gördükleri hallerde
genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırabilirler. Baro başkanı, levhada yazılı
avukatların beşte birinin, görüşme konularını belirten yazılı istemi ile, en geç
onbeş gün içinde genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırmak zorundadır.
Toplantıya çağrı:
Madde 84 – (Değişik:
2/5/2001 - 4667/50 md.)
Genel Kurulun olağan toplantısının
yeri, saati ve gündemi ile ilk toplantıda yeterli çoğunluk sağlanamadığı
takdirde ikinci toplantının günü, saati ve toplantı yeri, baro çevresi adalet
dairelerinde ve baronun uygun bir yerinde en az otuz gün önceden başlamak üzere,
genel kurulun toplanacağı tarihe kadar duyurulur. Bu duyuru, tebligat
hükmündedir.
Genel
kurul başkanlık divanı:
Madde
85 – Gerek olağan, gerekse
olağanüstü genel kurul toplantılarında ilk iş olarak toplantıya bir başkan, bir
başkanvekili ile iki üyeden kurulu bir başkanlık divanı seçilir. Seçim ayrı ayrı
ve genel kurulca aksine karar alınmadıkça işari oyla yapılır ve kullanılan
oyların en çoğunu alanlar seçilir.
Baro başkanı ve yönetim
ve denetleme kurulu üyeleri başkanlık divanına seçilemezler.
Toplantıya katılma
yükümü:
Madde 86 – (Değişik:
8/5/1984 - 3003/3 md.)
(Değişik: 2/5/2001 - 4667/51 md.)
Baro levhasında yazılı avukat; gerek olağan, gerek olağanüstü genel kurul
toplantılarına katılmak ve oy kullanmakla yükümlüdür. Bu toplantılara haklı bir
neden olmaksızın gelmeyenlere veya oy kullanmayanlara ilçe seçim kurulu başkanı
tarafından, o baroya kayıtlı avukatların yıllık keseneğinin üçte biri miktarında
para cezası verilir. Bu para cezaları ilgili baro başkanlığınca tahsil edilir ve
baro bütçesine gelir kaydedilir.
64 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü
fıkraları, bu maddeye göre verilen para cezaları hakkında da uygulanır.
Görüşme ve karar yeter
sayısı :
Madde 87 – Genel kurul,
levhada yazılı avukatların
yarıdan bir fazlasının katılmasiyle toplanır.
(Değişik: 2/5/2001 - 4667/52 md.)
Birinci fıkrada yazılı çoğunluk sağlanamazsa, toplantı zorunlu bir neden
olmadıkça bir hafta sonraya bırakılır. Şu kadar ki, bu erteleme onbeş günü
aşamaz. Bu toplantıda, üye sayısı altmışa kadar (altmış dahil) olan barolarda en
az üçte bir, dörtyüze kadar olanlarda (dörtyüz dahil) beşte bir ve dörtyüzden
fazla olanlarda onda bir üye katılmadıkça toplantı ve görüşme yapılamaz.
Yukarıdaki hükümlere göre yetersayı
bulunmak şartiyle, kararlar, tekliflerden en çok oy alanın kabul edilmiş
sayılması suretiyle verilir. Oyların eşitliği halinde genel kurul başkanının
bulunduğu taraf üstün sayılır.
(Mülga : 2/5/2001 - 4667/52 md.)
Bir üye kendini ilgilendiren özel
işinde oy veremez. Seçimlerde bu esas uygulanmaz.
(Değişik: 8/5/1984 - 3003/4 md.)
Genel kurulun kararları, bir tutanakla tespit edilir. Tutanak, genel kurul
başkanlık divanı tarafından imzalanır ve Türkiye Barolar Birliğine gönderilir.
Gündem dışı görüşme
yasağı:
Madde 88 –
Genel kurul toplantısında, görüşüleceği
gündemde belirtilmemiş konular hakkında karar verilemez. Yeni bir toplantı
kararı bu hükmün dışındadır.
II – Baro yönetim kurulu
:
Kuruluşu :
Madde 89 – Her baronun
yönetim kurulu, baro başkanı ile en az dört üyeden kurulur.
Avukat sayısı elliden yüze kadar olan
barolarda altı, yüzbirden ikiyüzelliye kadar olan barolarda 8, 251 den fazla
olan barolarda 10 asıl üye ve her baroda asıl üye sayısınca yedek üye bulunur.
Baro başkanı, yönetim kurulunun
başkanıdır.
Seçilme yeterliği,
engelleri ve seçimin şekli:
Madde 90 – (Değişik:
26/2/1970 - 1238/1 md.)
Yönetim Kurulu üyeleri levhada yazılı
ve avukatlıkta en az beş yıl kıdemli olan avukatlar arasından seçilir. Üye
sayısı yüzden az olan barolarda beş yıllık kıdem şartı aranmaz.
Haklarında avukatlığa engel bir
suçtan dolayı son soruşturma açılmasına karar verilmiş veya geçmiş beş yıl
içinde disiplin kurulunca verilecek kesinleşmiş bir kararla kınama, para veya
işten çıkarılma cezalariyle tecziye edilmiş olanlar Yönetim Kurulu Üyesi
seçilemezler. (Ek cümle: 2/5/2001 - 4667/53 md.) 77 nci madde hükmüne
dayanılarak görevine son verilenler, yapılacak ilk genel kurulda baro
organlarına aday olamazlar.
(Üçüncü fıkra Mülga: 8/5/1984 -
3003/9 md.)
Yönetim Kurulu üyeleri gizli oy ile
seçilirler. Oy puslasına seçilecek asıl üye tamsayısının yarısından en az bir
fazla isim yazılması zorunludur. Bundan noksan isim yazılmış oy pusulaları
geçerli değildir. Oy pusulasına seçilecek asıl üye sayısından fazla ad yazıldığı
takdirde, sondan başlanarak fazla adlar hesaba katılmaz.
Adaylar aldıkları oyların sayısına
göre sıralanır ve en çok oy alandan başlanmak üzere önce asıl, sonra yedek üye
seçilmiş olanlar bu sıraya göre tespit edilir. Adayların aldıkları oylarda
eşitlik halinde meslek kıdemi fazla olan, kıdemleri de eşitse, adayların yaşlısı
sırada önalır. Yedek üyeler aldıkları oy sayısına göre bulundukları sıra
gözönünde tutularak Kurulda göreve çağırılır.
Seçim yeterliğini kaybeden Yönetim
Kurulu üyelerinin görevi kendiliğinden sona erer.
Seçim dönemi:
Madde 91 – (Değişik:
14/11/1984 - 3079/1 md.)
Yönetim Kurulunun görev süresi iki
yıldır. Süresi dolan Yönetim Kuruluna mensup üyeler yeniden seçilebilirler.
Seçim dönemi bitmeden
ayrılma:
Madde
92 – (Değişik birinci
fıkra: 22/1/1986 - 3256/13 md.) Seçim dönemi bitmeden önce ayrılan yönetim
kurulu üyesinin yeri, en çok oy almış yedek üye ile doldurulur.
Yönetim Kurulu üyelerinden biri
hakkında 90 ıncı maddeye göre seçilmeye engel bir suçtan dolayı kamu davası
açılmış ise, dava sonuna kadar bu üye Yönetim Kuruluna katılamaz; yeri yedek üye
ile doldurulur.
Toplantılar:
Madde 93 – Yönetim Kurulu,
Baro Başkanı tarafından, doğrudan doğruya veya üyelerden birinin görüşme
konusunu taşıyan yazılı isteği
üzerine toplantıya çağırılır.
Yönetim Kurulu salt çoğunlukla
toplanır ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile karar verir. Oylarda eşitlik
halinde, başkanın bulunduğu taraf üstün tutulur. Baro Başkanı veya Yönetim
Kurulu üyeleri, ilgili oldukları işlerin görüşülmesine katılamazlar.
Yönetim Kurulu kararları hakkında
düzenlenen tutanak başkan ve üyeler tarafından imzalanır.
Toplantıya çağrı:
Madde 94 – (Değişik
birinci fıkra : 2/5/2001 - 4667/54 md.) Yönetim kurulu üyeleri, baro başkanının
çağrısı üzerine toplanır. Ardı ardına üç toplantıya özürsüz olarak katılmamış
olan üyenin yönetim kurulu kararı ile üyeliği düşürülür.
Bu karara karşı, tebliğ tarihinden
itibaren onbeş gün içinde Türkiye Barolar Birliğine itiraz olunabilir. (Ek cümle
: 2/5/2001 - 4667/54 md.) İtiraz, kararın uygulanmasını durdurmaz.
Yönetim kurulunun
görevleri:
Madde 95 – Yönetim kurulu,
kendisine kanunen verilen görevleri yerine getirmekle yükümlü olup, baronun
işlerini kovuşturur ve menfaatlerini korur.
Yönetim kurulunun başlıca
görevleri şunlardır :
1.
Avukatlık onurunun ve meslek düzeninin korunmasını, meslekin adalet amaçlarına
uygun olarak bağlılık ve onurla yapılmasını sağlamak,
2.
Stajyer ve avukatların baroya kabul ve levhaya yazılma veya nakil işleri
hakkında karar vermek,
3. (Değişik
: 2/5/2001 - 4667/55 md.) Baro levhasını düzenlemek, avukatların listesini ve
avukatlık ortaklığı sicilini tutmak,
4. (Değişik
: 2/5/2001 - 4667/55 md.) Meslekî ödevler hususunda baro mensuplarına yol
göstermek ve onlara bilgi vermek ve meslekî görevlerin yapılıp yapılmadığını
denetlemek, mesleğe ve meslek mensuplarına yönelik hak ihlâllerine karşı
avukatlık mesleğini ve meslektaşlarını savunmak, bu konularda her türlü yasal ve
idarî girişimde bulunmak,
5.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/55 md.) Levhaya yazılı avukatlar arasında,
avukatlarla avukatlık ortaklıkları, avukatlık ortaklığının ortakları arasında ve
bunlarla iş sahipleri arasında çıkan anlaşmazlıklarda istek üzerine aracılık
etmek ve arabulmak, ücret uyuşmazlıklarında sulha davet etmek,
6. Baro
mallarını idare ve muhtaç avukatlara yapılacak yardımı şeklini tespit etmek,
7.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/55 md.) Baro mallarının idaresi hakkında raporlar
hazırlayarak genel kurula hesap vermek ve bütçeyi hazırlayıp genel kurulun
onayına sunmak,
8. Baro
adına menkul ve gayrimenkul almak, satmak, ipotek etmek ve bu mallar üzerinde
her türlü ayni haklar tesis eylemek ve kaldırmak, bu hususlarda baro başkanına
özel yetki vermek,
9.
Staj işlerini düzenlemek ve denetlemek,
10. Yönetim
kurulu üyelerinin istifaları hakkında karar vermek,
11. Adli
müzaharet bürosu kurup yönetmek,
12. Genel
kurul gündemini hazırlamak,
13. Genel
kurul kararlarını yerine getirmek,
14. Baronun
ücretli memurlarının özlük işlerini düzenlemek ve yürütmek,
15.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/55 md.) İç yönetime ait bütün işleri görmek,
yönergeleri düzenlemek,
16.
Adalet Bakanlığı, Türkiye Barolar Birliği ve disiplin kurulu kararlarını yerine
getirmek,
17.
Bakanlıkların yahut mahkeme veya resmi kurumların istediği konularda görüşünü
bildirmek,
18.
Kanunlarla verilen diğer yetkileri kullanmak.
19. (Ek :
2/5/2001 - 4667/55 md.) Baro bölgesindeki adliye merkezlerinde temsilcilikler
kurmak,
20. (Ek :
2/5/2001 - 4667/55 md.) 167 nci maddede belirtilen Hakem Kuruluna katılacak
avukat hakemleri seçmek,
21.
(Ek : 2/5/2001 - 4667/55 md.) Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak,
korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak,
22.
(Ek : 2/5/2001 - 4667/55 md.) Avukatlık ortaklığı anasözleşmesinin, tip
anasözleşmeye uygunluğunu incelemek ve avukatlık ortaklığı siciline tesciline
karar vermek.
Yönetim kurulu, ikinci fıkranın 4 ve
5 numaralı bentlerinde yazılı görevleri bazı üyelerine devredebilir.
III - Baro başkanlığı;
Seçim ve seçim dönemi
bitmeden ayrılma:
Madde 96 – Baro başkanı
iki yıllık bir görev süresi için seçilir. Yeniden seçilmek caizdir. (Ek cümle :
2/5/2001 - 4667/56 md.;Mülga: 29/6/2006-5533/1 md.)
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/56 md.)
Baro başkanı, levhada yazılı ve avukatlıkta en az on yıl kıdemli avukatlar
arasından gizli oyla seçilir. Üye sayısı yüzden az olan barolarda kıdem şartı
aranmaz.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/56 md.) 90
ıncı maddenin ikinci ve altıncı fıkraları hükümleri, baro başkanının seçimi
hakkında da kıyasen uygulanır.
Seçim döneminin bitmesinden önce
ayrılan baro başkanının seçimi hakkında da kıyasen uygulanır.
Görevleri:
Madde 97 – Baro başkanının
görevleri şunlardır:
1. Baroyu
temsil ve yönetim kuruluna başkanlık etmek,
2. Genel
kurul, yönetim kurulu ve disiplin kurulu kararlarını yerine getirmek ve günlük
işlemleri yürütmek,
3.
95 inci madde gereğince verilen izin ve yetki dairesinde baro adına iltizam ve
iktisapta bulunmak, yüklenmelere girişmek, baroya yapılan bağışları kabul etmek
ve bütçeyi uygulamak,
4. Mahkeme
ve resmi dairelerde baroyu temsil edecek ve savunacak avukatları tayin etmek,
5.
Avukat sicillerinin Türkiye Barolar Birliği tarafından gönderilen örneğine uygun
olarak düzenlenmesini ve korunmasını sağlamak,
6. Meslek
onuru ve bağımsızlığı ile ilgili işlerde kanunlar ve meslek kurallarının
gereğini her türlü organlara karşı savunmak ve bu konuda doğrudan doğruya veya
dolayısiyle kendisini göreve zorlıyan hususları yapmak,
7. Baronun
ve yönetim kurulunun çalışmaları hakkında her yıl Türkiye Barolar Birliğine
yazılı bir rapor vermek,
8.
Başkanlık Divanı olmıyan barolarda, divanın diğer üyelerine ait görevleri yerine
getirmek ve yetkileri kullanmak,
9.
Kanunlarla verilen diğer yetkileri kullanmak.
IV
- Baro başkanlık divanı:
Kuruluşu ve seçimi:
Madde 98 – Başkanlık
divanı:
1.
Baro Başkanı,
2. Baro
Başkan Yardımcısı,
3. Baro
Genel Sekreteri,
4.
Baro Saymanından,
İbarettir.
Başkanlık divanı kurulması, 50 den
fazla üyesi bulunan barolar için zorunludur.
Divanın başkan dışındaki üyeleri,
yönetim kurulu için yapılan her seçimden sonraki ilk toplantıda bu kurul
tarafından kendi üyeleri arasından gizli oyla seçilir.
Başkanlık divan, üyelerinden biri
süresi dolmadan önce ayrılırsa, kalan görev süresi için en geç bir ay içinde
yenisi seçilir.
Başkanlık divanının
görevleri:
Madde 99 – Başkanlık
Divanı, kanunla veya yönetim kurulu kararı ile kendisine verilen görevleri
yerine getirir.
Divan, baro mallarının yönetimi
hakkında gerekli kararları alır ve aynı konuda yönetim kurulunun isteğine göre,
bu kurula
yazılı veya sözlü bilgi verir.
Baro başkan yardımcısının
görevleri:
Madde 100 – Baro Başkan
yardımcısı, baro başkanının bulunmadığı zamanlarda veya baro başkanlığı herhangi
bir sebeple boşalmışsa yenisi işe başlayıncaya kadar başkana ait yetkileri
kullanır ve görevleri yerine getirir.
Baro başkan yardımcısının da
yokluğunda başkana ait yetkilerin kullanılması ve görevlerin yerine getirilmesi
yönetim kurulunun
meslekte en kıdemli üyesine aittir.
Baro
genel sekreterinin görevleri:
Madde
101 – Baro genel
sekreteri, yönetim kurulu toplantılarına ait tutanakları düzenler, baronun iç
çalışmalariyle yazı işlerini yönetir, baro kalemine gerekli direktifleri verir
ve kalemin çalışmasını denetler.
Baro
saymanının görevleri:
Madde
102 – Baro saymanı,
baronun mallarını başkanlık divanı kararları gereğince yönetmeye ve para alıp
vermeye, keseneklerin toplanmasına, baroya gelir yazılacak para cezalarının
tahsiline ve bütçenin uygulanmasına dair her türlü gözetimi yapmaya yetkilidir.
(Değişik: 22/1/1986 - 3256/14 md.)
Baro saymanı, para alma ve vermede düzenlenen kağıtları baro başkanı yokluğunda
baro başkan yardımcısı veya baro genel sekreteriyle birlikte imzalar.
V - Baro disiplin kurulu
:
Kuruluşu
:
Madde 103 – Disiplin
kurulu, avukat sayısı iki yüz elliye kadar olan barolarda 3, iki yüz elliden
fazla olan barolarda 5 üyeden kurulur. Her baroda disiplin kuruluna
üç de yedek üye seçilir.
Seçilme yeterliği ve
engelleri:
Madde 104 –
(Değişik: 26/2/1970 - 1238/1 md.)
90 ıncı madde hükümleri Disiplin
Kurulu üyeleri hakkında da kıyasen uygulanır.
Seçim sonucu, Yönetim Kurulu
tarafından düzenlenen bir tutanak ile Türkiye Barolar Birliğine bildirilir.
Seçim dönemi:
Madde 105 – (Değişik:
22/1/1986 - 3256/15 md.)
Disiplin kurulu üyeleri iki yıl için
seçilir. Süresi dolan üye yeniden seçilebilir.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/57 md.)
Disiplin kurulu seçimden sonra ilk toplantısında üyeleri arasından bir başkan ve
bir kâtip seçer. 90, 92 ve 94 üncü maddeler hükümleri, disiplin kurulu üyeleri
hakkında da kıyasen uygulanır.
Toplantılar:
Madde 106 – Disiplin
kurulu, üyelerinden en az üçü hazır bulunursa toplanır.
Kararlar, üye tam sayısının salt
çoğunluğu ile verilir. Oylarda eşitlik halinde, başkanın bulunduğu taraf üstün
tutulur.
Başkanın bulunmadığı zamanlarda,
meslekte en kıdemli üye kurula başkanlık eder.
Görevi:
Madde 107 – Disiplin
kurulunun görevi, baro yönetim kurulunun disiplin kovuşturması açılmasına dair
kararı üzerine avukatlar hakkında disiplin kovuşturması yaparak disiplinle
ilgili kararları ve cezaları vermek ve kanunla verilen diğer yetkileri
kullanmaktır.
VI - Baro denetleme
kurulu:
Kuruluş
ve görevi:
Madde 108 –
(Değişik: 24/12/1970 - 1238/1 md.)
(Değişik: 22/1/1986 - 3256/16 md.)
Baro genel kurulu, baronun mali işlerini denetlemek üzere iki yıllık süre için
kendi üyeleri arasından en çok üç asıl ve üç yedek denetçi seçer.
Seçim gizli oyla yapılır. 90 ve 92
nci maddeler hükümleri denetçiler hakkında da kıyasen uygulanır.
DOKUZUNCU KISIM
Türkiye Barolar Birliği
(1)
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler
Birliğin kuruluş ve nitelikleri:
Madde 109 –
(Değişik birinci fıkra : 2/5/2001 - 4667/58 md.) Türkiye Barolar Birliği, bütün
baroların katılmasıyla oluşan bir kuruluştur.
Birlik, tüzel kişiliğe sahip kamu
kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşudur.
Birliğin merkezi Ankara'dır.
Birliğin görevleri
:
Madde 110 –
Türkiye Barolar Birliğinin görevleri şunlardır :
1.
Baroları ilgilendiren konularda her baronun görüşünü öğrenip, ortaklaşa
görüşmeler sonunda çoğunluğun düşünce ve görüşünü belirtmek,
2.
Baroların çalışmalarını ortak amaca ulaşacak şekilde tasarlayıp meslekin
gelişmesini sağlamak,
3. Baro
mensuplarının genel menfaatlerini ve meslekin ahlak, düzen ve geleneklerini
korumak,
4. Türkiye
barolarını ve mensuplarını birbirine tanıtarak aralarındaki meslek bağını
kuvvetlendirmek,
5.
Her il merkezinde baro kurulmasına ve vatandaşlarda kendilerine ait davaları
avukatlar eliyle açmanın ve savunmanın lüzum ve faydaları hakkındaki inancı
yerleştirmeye çalışmak,
6.
Kanunların memleket ihtiyaçlarına uygun olarak gelişmesi ve yürütülmesi yolunda
dileklerde, yayınlarda bulunmak , gerekirse ön tasarılar hazırlamak,
7.
Baroları ilgilendiren konularda görüşünü yetkili mercilere duyurmak,
8.
Adalet Bakanlığının, yargı veya yasama yetkisini taşıyan mercilerin ve baroların
soracakları adli ve mesleki konular hakkında görüş ve düşüncelerini rapor
halinde bildirmek,
9.
Avukatların meslekte gelişmelerini teşvik edecek ve sağlıyacak her türlü
tedbirleri almak,
10.
Mahkeme içtihatlarının sistemli bir surette toplanması ve yayınlanması için
Adalet Bakanlığı ve yargı mercileri ile işbirliği yapmak,
11.
Kanunların avukatlara tanıdığı hakların gerçekleşmesine ve yüklediği görevlerin
tam ve şerefli bir şekilde yerine getirilmesine çalışmak,
12.
Baro mensuplarının ilmi ve mesleki seviyelerini yükseltmek için kitaplık açmak,
dergi çıkarmak, konferanslar düzenlemek, telif ve tercüme eserler meydana
getirilmesini teşvik etmek,
13.
Meslekin daha cazip bir hale getirilmesi ve bu konuda yazılı amaçlara
erişilebilmesi için düşünülecek çare ve tedbirleri görüşmek üzere zaman zaman
toplantılar düzenlemek,
14.
Memleket içinde kurulmuş hukukla ilgili kurul ve kurumlarla ilgilenmek ve
temaslarda bulunmak,
15. Yabancı
memleket baroları, avukatlar birlikleri ve hukuk kurumları ile temaslarda
bulunmak ve uluslararası kongrelere katılmak, (2)
16.
Uyulması zorunlu meslek kurallarını tespit ve tavsiye etmek,
17. (Ek :
2/5/2001 - 4667/59 md.) Hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve
korumak, bu kavramlara işlerlik kazandırmak.
18.
Kanunlarla verilen diğer
yetkileri kullanmak. (3)
----
(1)
Bu hükmün uygulanmasında ek 3
üncü maddeye bakınız.
(2)
Bu hükmün uygulanmasında ek 2
nci maddeye bakanız.
(3)
Bu maddeye 2/5/2001 tarih ve
4667 sayılı Kanunun 59 uncu maddesiyle 17 nci bent eklenmiş ve 17 nci bent 18
inci bent olarak değiştirilmiştir.
Yasaklar, mal edinme,
protokoldeki yer, görevden uzaklaştırma ve göreve son verme:
Madde 111 –
(Değişik: 8/5/1984 - 3003/5 md.)
(Değişik birinci fıkra: 18/6/1997 -
4276/5 md.) Türkiye Barolar Birliği, kuruluş amaçları dışında faaliyette
bulunamaz.
Birlik, amacına uygun işlerde
kullanılmak üzere taşınır ve taşınmaz mal edinebilir.
Birlik, protokol kurallarına göre
resmi törenlere katılır.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/60 md.)
Türkiye Barolar Birliği Başkanı, protokolde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının
yanında yer alır.
(Değişik: 18/6/1997 - 4276/5 md.) 77
nci maddenin beş, altı, yedi sekiz ve dokuzuncu fıkra hükümleri Birlik organları
hakkında da uygulanır. (Ek cümle : 2/5/2001 - 4667/60 md.) Ancak, görevine son
verilen organın Birlik Yönetim Kurulu olması halinde yeni seçilenlerin görevine
başladığı tarihe kadar bu organın görevleri, kararı veren mahkemece son genel
kurul delegeleri arasından görevlendirilecek en az üç avukat tarafından geçici
yönetim kurulu sıfatıyla yürütülür.
Görevlerin ücretli oluşu:
Madde 112 – Türkiye
Barolar Birliği Başkanlığı, başkan yardımcılığı, genel sekreterliği ve
saymanlığı görevleri ücretlidir. Birlik Yönetim Kurulunun başkanlık divanında
görev almamış olan üyeleri ile disiplin ve denetleme kurulları üyelerine,
katıldıkları toplantılar için huzur hakkı ödenir. Ücretlerle huzur hakkının
miktarları ve ödenme şekilleri birlik genel kurulunca belli edilir.
Bu kimselerden Ankara'dan başka
illerden seçilenlere yolculuk,ikamet giderleri ile diğer zaruri giderler birlik
bütçesinden ödenir. Bunların miktarı da genel kurulca belli edilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Birliğin Organları
Organlar:
Madde 113 – Türkiye
Barolar Birliğinin organları şunlardır:
1.
Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulu,
2. Türkiye
Barolar Birliği Yönetim Kurulu,
3. Türkiye
Barolar Birliği Başkanlığı,
4.
Türkiye Barolar Birliği Başkanlık Divanı,
5.
Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu,
6.
Türkiye Barolar Birliği Denetleme Kurulu.
I - Türkiye Barolar
Birliği genel kurulu:
Kuruluşu:
Madde 114 – Türkiye
Barolar Birliğinin en yüksek organı Genel Kuruldur.
(Değişik: 2/5/2001 - 4667/61 md.)
Genel Kurul, baroların avukatlıkta en az on yıl kıdemi olan üyeleri arasından
gizli oyla seçecekleri ikişer delege ile kurulur. Görevde bulunan baro
başkanları ile Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı yapmış ve yapmakta olan
avukatlar, Birlik Genel Kurulunun doğal üyesidirler, oylamalara katılma, seçme
ve seçilme hakları vardır.
Avukat sayısı yüzden fazla olan
barolar, yüzden sonraki her üçyüz üye için ayrıca birer delege seçerler.
Barolarca aynı sayıda yedek üyeler
seçilir. Delegeler, her baronun olağan genel kurul toplantısında iki yıl için
seçilirler.
90 ıncı maddenin ikinci fıkrasında
yazılı engelleri bulunanlar delege olamazlar.
Delegelerin yolculuk ve oturma
giderlerini her baro kendi bütçesinden öder.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/61 md.)
Genel Kurul toplantısının yeri, tarihi ve gündemi ile delegelerini gönderme
lüzumu, toplantılardan en az otuz gün önce, barolara yazı ile bildirilir. Asıl
üyenin mazereti olduğu takdirde, yedek üye Türkiye Barolar Birliği Genel
Kuruluna katılır ve oy kullanır.
Toplantılar:
Madde 115 –
(Değişik: 22/1/1986 - 3256/17 md.)
Birlik Genel Kurulu iki yılda bir evvelki genel kurulun tayin edeceği zaman ve
yerde olağan toplantısını yapar.(Ek cümle:13/1/2004 – 5043/4 md.) Ancak, seçimli
genel kurul toplantıları Ankara'da yapılır.
Birlik Yönetim Kurulu, gerekli
gördüğü hallerde veya en az on baronun yönetim kurulları yazı ile isterse Genel
Kurulu olağanüstü toplantıya çağırır.
Adalet Bakanı, adaletin ve meslekin
genel menfaatleri ve hazırlanacak adli ve mesleki kanun tasarıları hakkında
görüş ve düşüncelerini almak üzere Genel Kurulun olağanüstü toplantıya
çağırılmasını Birlik Yönetim Kurulundan istiyebilir.
Birlik Genel Kurulu başkanlık
divanının seçimi hakkında 85 inci maddenin birinci fıkrası hükmü kıyasen
uygulanır. Birlik organlarında görev alanlar, başkanlık divanına seçilemezler.
Görüşme ve karar yeter
sayısı:
Madde 116 – Birlik Genel
Kurulu, üyelerinin en az dörttebiri katılmadıkça toplantı ve görüşme yapamaz.
Birinci fıkrada yazılı yeter sayı
olmadığı hallerde, toplantı bir ayı geçmemek üzere başka bir güne bırakılır. Bu
ikinci toplantıya da üyelerin en az beşte biri katılmadığı takdirde, toplantı bu
sayı elde edilinceye kadar bir ay sonraki tarihlere bırakılır.
87 nci maddenin 3, 4 ve 5 inci
fıkraları ve 88 inci madde hükmü Birlik Genel Kurulu toplantıları ve görüşmeleri
hakkında da kıyasen uygulanır.
Görevleri:
Madde 117 – Birlik Genel
Kurulunun görevleri şunlardır:
1.
Birlik Yönetim, disiplin ve denetim kurulları üyeleri ile Birlik başkanını
seçmek,
2. Kuruluş
amacı içindeki işlere dair hazırlanan raporları ve gündemdeki maddeleri görüşüp
karara varmak,
3. Birlik
Yönetim Kuruluna talimat vermek,
4.
(Değişik: 22/1 /1986 - 3256/18 md.) Birliğin hesaplarını incelemek, bütçesini
onaylamak, Birlik Yönetim Kurulunun çalışmalarından dolayı ibrası hakkında karar
vermek,
5. Yerli ve
yabancı kongrelere gidecek delegeleri seçmek, (Genel Kurul bu yetkisini Birlik
Yönetim Kuruluna verebilir.) (1)
6. Gelecek
Genel Kurul toplantı zaman ve yerini kararlaştırmak,
7.
(Değişik: 22/1/1986 - 3256/18 md.) Adaleti ve mesleği ilgilendiren işler
hakkında teklifte bulunmak, uyulması zorunlu meslek kurallarını tespit etmek,
8.
(Değişik: 22/1/1986 - 3256/18 md.) Baroların birlik adına avukatlardan tahsil
edeceği keseneğin miktarını her avukat için yıllık baro keseneğinin yarısından
fazla olmamak üzere tespit etmek,
9. Birlik
başkanı, başkan yardımcıları, genel sekreteri ve saymanının ücretleri ile
yönetim, disiplin ve denetim kurulları üyelerine verilecek huzur hakları
miktarını ve ödenme şeklini belli etmek,
10.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/62 md.) Bu Kanunun 49 ve 75 inci maddelerinde Birliğe
verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak,
-----
(1) Bu hükmün
uygulanmasında ek 2 nci maddeye bakınız.
11.
Kanunlarla verilen diğer yetkileri kullanmak.
II – Türkiye Barolar
Birliği yönetim kurulu:
Kuruluşu:
Madde 118 – Birlik yönetim
kurulu, birlik başkanı ile, birlik genel kurulu tarafından kendi üyeleri
arasından gizli oyla seçilen on üyeden kurulur. Ayrıca on yedek üye seçilir.
Birlik yönetim kuruluna birlik
başkanı başkanlık eder.
Seçim dönemi:
Madde 119 – (Değişik
birinci fıkra: 14/11/1984 - 3079/2 md.) Birlik Yönetim Kurulunun görev süresi
dört yıldır. Süresi dolan Birlik Yönetim Kuruluna mensup üyeler yeniden
seçilebilirler.
90 ıncı maddenin 2, 3, 4, 5 ve 6 ncı
fıkraları ve 92 nci madde hükmü Birlik Yönetim Kurulu üyeleri hakkında da
kıyasen uygulanır.
Toplantılar:
Madde 120 – Birlik Yönetim
Kurulu ayda bir defa olağan toplantı yapar. Başkan veya Yönetim Kurulu
üyelerinden birinin isteği ile kurul, acele hallerde her zaman olağan üstü
toplantıya çağırılabilir.
Her toplantı sonunda, gelecek
toplantının günü kararlaştırılır. Toplantı günü, üyelere çağrı mektubu ile
bildirilir. Engeli olanlar, bunu en az yedi gün önce yazı ile bildirirler.
Belgeye bağlanmış yerinde bir engele
dayanmaksızın üst üste üç toplantıya gelmiyen üye istifa etmiş sayılır.
Birlik Yönetim Kurulu, üye
tamsayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve toplantıya katılanların salt
çoğunluğu ile karar verir. Şu kadar ki, on veya daha az üyenin katılmasiyle
yapılan toplantılarda karar verilebilmesi için en az beş üyenin bir oyda
birleşmesi şarttır. Oylarda eşitlik halinde, başkanın bulunduğu taraf üstün
tutulur.
Görevleri:
Madde 121 – Birlik yönetim
kurulunun görevleri şunlardır:
1.
Birlik genel kurulunu toplantıya çağırmak ve gündem hazırlamak,
2.
(Değişik: 22/1/1986 - 3256/19 md.) Birliği ve mallarını yönetmek,
3.
(Değişik: 22/1/1986 - 3256/19
md.) İki yıllık bütçeyi hazırlayıp genel kurula sunmak,
4. Birlik
genel kurulunca alınan kararları uygulamak,
5.
(Değişik: 22/1/1986 - 3256/19 md.) Birlik adına gayrimenkul almak, satmak,
ipotek etmek ve bu mallar üzerinde her türlü ayni haklar tesis eylemek ve
kaldırmak, bu hususlarda ve diğer iktisabi ve iltizami işlemlerde Birlik
Başkanına yetki vermek,
6. Birliğin
ücretli memurlarının özlük işlerini düzenlemek ve yürütmek,
7. Birlik
yönetim kurulu kararlarının özetini gösteren defterleri tutmak,
8.
(Değişik: 2/5/2001 - 4667/62 md.) Avukatların, aynı büroda birlikte çalışanların
ve avukatlık ortaklıklarının kayıtlarını, yönetmelikte gösterilen esas ve
usullere göre tutmak, avukatlık ortaklığı tip anasözleşmesini hazırlamak,
avukatlık ruhsatnamelerini, kimlik belgelerini ve avukatlık ortaklığı yetki
belgelerini düzenlemek ve bastırmak,
9.
(Değişik: 22/1/1986 - 3256/19 md.) Birliğin genel durumu ile işlemleri ve
çalışmaları hakkında Birlik Genel Kuruluna rapor vermek ve çalışma ve
hesaplarından dolayı ibra istemek,
10.
Kanunlarla başka bir merci veya organa verilmiş olmamak şartiyle, baroların
kararlarına karşı yapılan itirazları incelemek ve karara bağlamak,
11.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/63 md.) Bu Kanunun 31, 44, 54 ve 77 nci maddeleri ile
83 üncü maddesinde Birliğe verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri
kullanmak,
12. Baro
genel kurullarını olağanüstü toplantıya çağırmak,
13.
Avukatların ve baroların hak ve menfaatlerinin korunması için ilgili mercilere
gerekli baş vurmalarda bulunmak,
14.
Avukatlık meslekinin gelişmesine, avukatların haklarının korunmasına ve sosyal
durumlarının geliştirilmesine yarıyacak incelemeleri yapmak, vardığı sonuçları
ve teklifleri birlik genel kuruluna sunmak.
15.
Avukatlık mesleki ile ilgili olarak resmi yerlerden sorulacak hususlar hakkında
gerekli düşünce ve görüşleri bildirmek,
16.
Avukatların meslekte ilerlemesi için kitaplıklar açmak, mesleki yayında
bulunmak, avukatların hazırlayacağı eserlerin yayımına yardımcı olmak,
17.
Barolar arasında çıkan
anlaşmazlıkları çözümlemek,
18.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/63 md.) Meslekî dayanışmanın sağlanması ve
devamlılığı için her türlü çalışmalarda bulunmak, mesleğe ve meslek mensuplarına
yönelik hak ihlâllerine karşı avukatlık mesleğini ve meslektaşlarını savunmak ve
bu konularda her türlü yasal ve idarî girişimde bulunmak,
l9.
Kanunlarla verilen diğer yetkileri kullanmak.
20. (Ek :
2/5/2001 - 4667/63 md.; Mülga: 28/11/2006-5558/1 md.)
III – Türkiye Barolar
Birliği Başkanlığı:
Seçim ve seçim dönemi bitmeden ayrılma:
Madde 122 – Birlik
başkanı, birlik genel kurulu tarafından, kendi üyeleri arasından dört yıllık bir
dönem için seçilir. Yeniden seçilmek caizdir.
90 ıncı maddenin 2, 3 ve 6 ncı
fıkraları ile 96 ncı maddenin 4 üncü fıkrası hükmü birlik başkanı hakkında da
kıyasen uygulanır.
Görevleri:
Madde 123 – Birlik
başkanının görevleri şunlardır:
1.
Birliği temsil ve birlik yönetim kuruluna başkanlık etmek,
2.
Birlik genel kurulu, yönetim kurulu ve disiplin kurulu kararlarını yerine
getirmek.
3.
121 inci maddeye göre verilecek yetki dairesinde birlik adına iltizam ve
iktisapta bulunmak, yüklenmelere girişmek, birliğe yapılan bağışları kabul etmek
ve bütçeyi uygulamak,
4.
Mahkeme ve resmi dairelerde birliği temsil edecek ve savunacak avukatları tayin
etmek,
5.
Yabancı barolar birlikleri, barolar ve hukuk kurumları ile ilişkiler kurmak ve
yürütmek,
6. Meslek
onuru ve bağımsızlığı ile ilgili işlerde kanunlar ve meslek kurallarının
gereğini her türlü organlara karşı savunmak ve bu konuda doğrudan doğruya veya
dolayısiyle kendisini göreve zorlıyan hususları yapmak,
7.
(Değişik: 22/1/1986 - 3256/20 md.) Birliğin çalışmaları hakkında Birlik Genel
Kuruluna yazılı bir rapor vermek,
8.
Kanunlarla verilen diğer yetkileri kullanmak.
IV - Türkiye Barolar
Birliği başkanlık divanı:
Kuruluşu
ve seçimi:
Madde 124 – Birlik
başkanlık divanı;
1. Türkiye
Barolar Birliği Başkanı,
2.
Türkiye Barolar Birliği iki başkan yardımcısı,
3.
Türkiye Barolar Birliği Genel Sekreteri,
4.
Türkiye Barolar Birliği Saymanından,
İbarettir.
Divanın başkan dışındaki üyeleri,
birlik yönetim kurulu için yapılan her seçimden sonraki ilk toplantıda, bu kurul
tarafından kendi üyeleri arasından gizli oyla seçilir.
Birlik başkanlık divanı üyelerinden
biri süresi dolmadan önce ayrılırsa, kalan görev süresi için, bir ay içinde
yenisi seçilir.
Birlik başkanlık
divanının görevleri:
Madde
125 – Birlik başkanlık
divanı, kanunla veya birlik yönetim kurulu karariyle kendisine verilen görevleri
yerine getirir.
Divan, birlik mallarının yönetimi
hakkında gerekli kararları alır ve aynı konuda, birlik yönetim kurulunun
isteğine göre, bu kurula yazılı veya sözlü bilgi verir.
(Ek : 2/5/2001 - 4667/64 md.) Gerekli
hallerde baro başkanlarını görüşlerini almak üzere toplantıya çağırır.
Türkiye Barolar Birliği
Başkan Yardımcılarının görevleri:
Madde 126 – Birlik başkan
yardımcıları, Birlik Başkanı tarafından verilecek görevleri yapar ve yetkileri
kullanırlar.
Birlik
Başkanının bulunmadığı zamanlarda veya Birlik Başkanlığı herhangi bir sebeple
boşalmışsa yenisi işe başlayıncaya kadar Başkana ait yetkilerin kullanılması ve
görevlerin yerine getirilmesi meslekteki kıdem sırasına göre Başkan
Yardımcılarına aittir.
Birlik Başkan Yardımcılarının da
yokluğunda Birlik Yönetim Kurulunun meslekte en kıdemli üyesi Başkana ait
yetkileri kullanır ve görevleri yerine getirir.
Türkiye Barolar Birliği
Genel Sekreterinin görevleri:
Madde 127 – Birlik Genel
Sekreteri, Birlik yönetim Kurulu toplantılarına ait tutanakları düzenler,
Birliğin iç çalışmaları ile yazı işlerini yönetir, Birlik kalemine gerekli
direktifleri verir ve kalemin çalışmasını denetler.
Türkiye Barolar Birliği
Saymanının görevleri:
Madde 128 –
Birlik Saymanı Birliğin mallarını Birlik
Başkanlık Divanının kararları gereğince yönetmeye ve para alıp vermeye, bütçenin
uygulanmasına dair her türlü gözetimi yapmaya yetkilidir.
(Değişik: 22/1/1986 - 3256/21 md.)
Birlik saymanı, para alma ve vermede düzenlenen kağıtları Birlik Başkanı,
yokluğunda Birlik Başkan yardımcılarından biri veya Birlik Genel Sekreteri ile
birlikte imzalar.
V – Türkiye Barolar
Birliği disiplin kurulu:
Kuruluşu:
Madde 129 – Birlik
Disiplin Kurulu, Birlik Genel Kurulu tarafından kendi üyeleri arasından gizli
oyla seçilen yedi üyeden kurulur. Ayrıca yedi yedek üye seçilir.
Kurul, seçimden sonraki ilk
toplantısında kendi üyeleri arasından bir başkan seçer.
Seçim dönemi:
Madde 130 – Birlik
Disiplin Kurulu üyeleri dört yıl için seçilirler. Süresi dolan üye yeniden üye
seçilebilir.
90 ıncı maddenin 2, 3, 4, 5 ve 6 ncı
fıkraları ve 92 nci madde hükmü Birlik Disiplin Kurulu üyeleri hakkında da
kıyasen uygulanır.
Toplantılar:
Madde 131 – Birlik
Disiplin Kurulu ayda bir defa olağan toplantı yapar. Birlik Başkanının veya
Birlik Disiplin Kurulu Başkanının yahut üyelerinden birinin isteği ile Kurul
acele hallerde her zaman olağanüstü toplantıya çağrılabilir.
120 nci maddenin 2 ve 3 üncü
fıkraları Birlik Disiplin Kurulu hakkında da kıyasen uygulanır.
Birlik Disiplin Kurulu, üye tam
sayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve en az dört üyenin bir oyda birleşmesi
ile karar verilir. Oylarda eşitlik halinde Başkanın bulunduğu taraf üstün
tutulur.
Görevi:
Madde 132 – Birlik
Disiplin Kurulu bu kanunla verilen görevleri yapar ve yetkileri kullanır.
VI – Türkiye Barolar
Birliği denetleme kurulu:
Kuruluşu ve görevi:
Madde 133 – (Değişik
birinci fıkra: 22/1/1986 - 3256/22 md.) Birlik Genel Kurulu, Birliğin mali
işlemlerini denetlemek üzere, dört yıl için kendi üyeleri arasından üç asıl ve
üç yedek denetçi seçer.
Denetçiler gizli oyla seçilir. 90
ıncı maddenin 2, 3, 4, 5 ve 6 ncı fıkraları ve 92 nci madde hükmü denetçiler
hakkında da kıyasen uygulanır.
Birlik Denetleme Kurulunun çalışma
usulü ile görev ve yetkileri yönetmelikte gösterilir.
ONUNCU KISIM
Disiplin İşlem ve
Cezaları
Disiplin
Cezalarının uygulanacağı haller:
Madde
134 – (Değişik : 2/5/2001
- 4667/65 md.)
Avukatlık onuruna, düzen ve
gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla,
meslekî çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe
uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları
uygulanır.
Disiplin cezaları:
Madde 135 – Disiplin
cezaları şunlardır:
1.
(Değişik: 22/1/1986 - 3256/23 md.) Uyarma; avukatın mesleğinin icrasında daha
dikkatli davranması gerektiğinin kendisine bildirilmesidir.
2.
Kınama; meslekinde ve davranışında kusurlu sayıldığının avukata bildirilmesidir.
3.
(Değişik: 22/1/1986 - 3256/23 md.) Onbin liradan yüzellibin liraya kadar para
cezası.
4.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/66 md.) İşten çıkarma, avukatın veya avukatlık
ortaklığının üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere meslekî
faaliyetlerinin yasaklanmasıdır.
5.
Meslekten çıkarma; avukatlık ruhsatnamesinin geri alınarak avukatın adının baro
levhasından silinmesi ve avukatlık unvanının kaldırılmasıdır. (Ek cümle :
2/5/2001 - 4667/66 md.) Avukatlık ortaklığı için de baro avukatlık ortaklığı
sicilinden silinmesidir.
Cezaların uygulanma
şekli:
Madde 136 – Bu kanunun
avukatların hak ve ödevleri ile ilgili altıncı kısmında yazılı esaslara
uymayanlar hakkında ilk defasında en az kınama, tekrarında, davranışın
ağırlığına göre, para veya işten çıkarma cezası ve 5 inci maddenin (a) bendinde
yazılı bir suçtan kesin olarak hüküm giyme halinde meslekten çıkarma cezası
uygulanır.
Beş yıllık bir dönem içinde iki veya
daha çok defa disiplin cezasını gerektiren davranışta bulunan avukata her yeni
suçu için bir öncekinden daha ağır ceza uygulanır.
Bir defa işten çıkarılan avukat, beş
yıllık dönem içinde bu kanunun altıncı kısmındaki kurallara aykırı davranışta
bulunursa meslekten çıkarılır.
Savunma hakkı:
Madde 137 – Avukatlar
hakkında yapılacak kovuşturmalarda, isnat olunan hususun avukata açıkça ve
yazılı olarak bildirilmesi, yazılı savunmasının istenmesi ve bu savunma için en
az on günlük bir süre tanınması zorunludur.
Baroya yazılmadan önceki
ve meslekten ayrıldıktan sonraki eylem ve davranışlar:
Madde 138 –
(Değişik birinci fıkra : 2/5/2001 -
4667/67 md.) Baro levhasına kabul ve yazılmadan önceki eylem ve davranışlar,
meslekten çıkarma cezasını gerektirmedikçe disiplin kovuşturmasına konu olamaz.
Staj dönemi bu hükmün dışındadır.
Avukatın, avukatlıktan ayrılması,
avukatlığı sırasındaki eylem ve davranışlarından dolayı disiplin kovuşturması
yapılmasına engel değildir.
Kovuşturma yetkisi ve
eksik üyelerin tamamlanması:
Madde
139 – Kovuşturmanın
dayandığı şikayet veya ihbarın vaki olduğu yahut Cumhuriyet savcısının
kovuşturma isteğinde bulunduğu veya kovuşturmaya esas teşkil eden eylem veya
davranışın re'sen haber alındığı tarihte avukat hangi baronun levhasında yazılı
ise, disiplin kovuşturmasına karar verme ve kovuşturmayı yürütme yetkisi o
baroya aittir.
Baro başkanı, baro yönetim ve
disiplin kurulu üyeleri, kendi haklarındaki kovuşturmalarla ilgili görüşme ve
kararlara katılamazlar.
İkinci fıkranın kapsamına giren bir
durumun mevcut olması veya ret yahut istinkaf sebepleriyle başkan ve üyelerin
katılmamaları yüzünden baro yönetim ve disiplin kurullarında toplantı yeter
sayısı bulunamazsa, eksikler yedeklerle tamamlanır. Yedeklerin de herhangi bir
sebeple görüşme veya karara katılmamaları yahut sayılarının yetişmemesi halinde,
baro levhasında yazılı olup yönetim ve disiplin kurullarına seçilme yeterliği
bulunan avukatlar arasından ad çekme yolu ile seçileceklerle eksikler
tamamlanır.
Ceza kovuşturmasının
disiplin cezalarına tesiri:
Madde 140 –
Avukat hakkında başlamış olan ceza
kovuşturması, disiplin işlem ve kararlarının uygulanmasına engel olmaz.
(Değişik: 22/1/1986 - 3256/24 md.) Şu
kadar ki, disiplin işlem ve kararına konu teşkil edecek bir eylemde bulunmuş
olan avukat hakkında aynı eylemlerden dolayı ceza mahkemesinde dava açılmış ise,
avukat hakkındaki disiplin kovuşturması, ceza davasının sonuna kadar bekletilir.
Bu halde yönetim kurulunun isteği üzerine disiplin kurulu, avukatın işten
yasaklanmasına yer olup olmadığı hakkında 153 ve 154 üncü maddeler uyarınca bir
karar vermek zorundadır.
Eylemin işlenmemiş veya sanığı
tarafından yapılmamış olması sebebiyle beraat hali müstesna, beraatle
sonuçlanmış bir ceza davasının konusuna giren eylemlerden dolayı disiplin
kovuşturması, o eylemin ceza kanunları hükümlerinden ayrı olarak başlı başına
disiplin kovuşturmasını gerektirir mahiyette olmasına bağlıdır.
Baro yönetim kurulları hükümlülükle
sonuçlanan bir ceza davasının konusunu teşkil eden eylemlerden dolayı ayrıca
disiplin kovuşturması açmak zorundadırlar.
Disiplin kovuşturmasının
açılması:
Madde 141 – Disiplin
kovuşturması, yönetim kurulu tarafından verilen bir kararla açılır.
Yönetim kurulu, ivedilikle ve her
halde ihbar, şikayet veya istek tarihinden itibaren en çok bir yıl içinde
disiplin kovuşturması hakkında bir karar vermeye mecburdur.
Yönetim kurulu, ilgilinin ihbar ve
şikayeti veya Cumhuriyet savcısının isteği üzerine yahut re'sen, disiplin
kovuşturması açılmasına karar vermeye esas olacak soruşturmanın yapılması
görevini kendi üyelerinden birine verebilir. Soruşturma ile görevlendirilen üye,
delilleri toplar, gerekli gördüğü kimselerin ifadelerini yeminle de alabilir;
hakkında soruşturma yapılan avukatı da dinledikten veya dinlemek için verilen
süre dolduktan sonra dosyayı bir raporla yönetim kuruluna verir. (Ek cümle :
2/5/2001 - 4667/68 md.) Yönetim kurulu, soruşturma maksadıyla her türlü adlî ve
idarî mercilerden bilgi ve belge isteyebilir, ilgili dosyaları veya örneklerini
isteyip, inceleyebilir.
Şikayet, ihbar veya istem konusu
eylem veya davranış hakkında kovuşturma açılmasına yer olmadığına dair yönetim
kurulu tarafından verilecek kararlar ilgililere ve Cumhuriyet savcısına tebliğ
olunur.
Disiplin kovuşturmasına
yer olmadığına dair kararlara itiraz:
Madde 142 –
Baro yönetim kurulunun, disiplin
kovuşturmasına yer olmadığına dair kararlarına karşı, tebliğ tarihinden itibaren
15 gün içinde şikayetçi veya Cumhuriyet savcısı tarafından Türkiye Barolar
Birliği Yönetim Kuruluna itiraz olunabilir.
Türkiye Barolar Birliği Yönetim
Kurulu tarafından dosya üzerinde yapılacak inceleme sonunda şikayet, ihbar veya
istem konusu incelemeye değer mahiyette görülürse, evvelki karar kaldırılarak,
disiplin kovuşturmasının açılması için dosya evvelki kararı veren baroya
gönderilir. Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunun bu kararları kesindir.
Baro Yönetim Kurulunun disiplin
kovuşturmasına yer olmadığına dair kararları süresi içinde itiraz edilmezse
kesinleşir.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/69 md.)
Birinci fıkra gereğince yapılan itiraz üzerine, Türkiye Barolar Birliği Yönetim
Kurulu tarafından verilen itirazın reddine dair kararlar Adalet Bakanlığına
ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya karar
onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı
kararları bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye
Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu kararlar, Türkiye Barolar
Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde
onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği
tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir.
8 inci maddenin 6 ncı ve 7 nci
fıkraları hükümleri bu halde de kıyasen uygulanır.
Aynı eylemden dolayı
yeniden inceleme:
Madde 143 – Disiplin
kovuşturması açılmasına yer olmadığına dair kararın konusuna giren eylemlerden
dolayı yeniden inceleme yapılabilmesi, yeni delillerin bulunmasına ve bu kararın
kesinleştiği tarihten üç yıl geçmemiş olmasına bağlıdır.
Disiplin
kurulunda duruşma:
Madde
144 – (Değişik: 22/1/1986
- 3256/25 md.)
(Değişik birinci fıkra : 2/5/2001 -
4667/144 md.) Disiplin kovuşturması açılmasına karar verilen hallerde, yönetim
kurulunun iletmesi üzerine, disiplin kurulu, incelemesini evrak üzerinde yapar.
Disiplin kuruluna gönderilen dosya içinde avukatın sicili de bulunur. Avukatın
isteği veya disiplin kurulunca gerek görülmesi halinde, inceleme duruşmalı
olarak yapılır.
Duruşma gizli olur.
Disiplin kurulu incelemeyi ivedilikle
ve herhalde kararın kendisine gelişi tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde
sonuçlandırmak zorundadır. Ceza davasının sonucunun beklenmesini gerektiren
haller saklıdır.
Gıyapta duruşma:
Madde 145 – Çağrıya
uymıyan avukatın gıyabında duruşma yapılır. Şu kadar ki, duruşmaya gelmediği
takdirde duruşmanın gıyabında yapılacağının davetiyeye yazılması şarttır.
Delillerin gösterilmesi
ve incelenmesi:
Madde 146 – Disiplin
kurulu, delillerin gösterilme ve incelenme şeklini, istek veya feragatle yahut
evvelce verilmiş kararlarla bağlı olmaksızın takdir ve tayin eder.
Tanık ve bilirkişi
dinlenmesi:
Madde 147 – Tanık ve
bilirkişinin duruşmaya çağrılması veya üyelerden biri tarafından yahut istinabe
yoliyle dinlenmesi veya yazılı ifadesinin okunmasiyle yetinilmesi, disiplin
kurulunun takdirine bağlıdır.
Ancak, bir olayın delili yalnız bir
tanığın şahsi bilgisinden ibaret ise, bu tanık her halde dinlenir.
Duruşma tutanağı:
Madde 148 – Duruşma
tutanağı, disiplin kurulu başkanının görevlendireceği bir üye veya katip
tarafından tutulur.
Duruşma dışında dinlenenlere ait
tutanakların duruşmada okunması zorunludur.
İstinabe talimatının
yerine getirilmesi:
Madde 149 – İstinabe
yoluyla verilen talimat, baro merkezinde disiplin kurulu veya bu kurulun bir
üyesi, diğer yerlerde o baronun disiplin kurulunca görevlendirilecek bir avukat
tarafından yerine getirilir.
Tanık ve bilirkişinin
çağrılması:
Madde
150 – (Değişik:
23/1/2008-5728/335 md.)
Tanıklar ve bilirkişiler Tebligat Kanunu hükümlerine göre
çağrılır.
Usulüne göre çağırılıp da hukuken geçerli bir mazereti olmaksızın gelmeyen veya
kanuni bir sebep olmaksızın tanıklık yahut bilirkişilikten veya yemin etmekten
çekinen kimseler hakkında Ceza Muhakemesi Kanununun tanıklıkla ilgili hükümleri
uygulanır. Bu fıkra hükmüne göre gerekli kararları vermeye Baronun bulunduğu il
merkezindeki sulh ceza hâkimi yetkilidir. Sulh ceza hâkimi bu kararları disiplin
kurulunun tutanak örneği üzerinden verir.
Disiplin kurulu
üyelerinin reddi ve istinkafı:
Madde 151 –
Disiplin kurulu üyeleri, Ceza
Muhakemeleri Usulü Kanununda yazılı sebeplerle reddedilebilir ve istinkaf
edebilirler.
Ret istemi, reddi istenen üyeden
başkalarının katılmasiyle incelenir.
Ret ve istinkaf sebebiyle kurulun
toplanamaması halinde 139 uncu maddeye göre işlem yapılır.
Kararların tebliği:
Madde 152 – Disiplin
kurulu kararlarının onanmış bir örneği ilgililerden başka, baronun bulunduğu il
merkezindeki Cumhuriyet savcısına da tebliğ olunur.
İşten yasaklanma:
Madde 153 –
Hakkında meslekten çıkarma cezasını
gerektirebilecek mahiyette bir işten dolayı kovuşturma yapılmakta olan avukat
disiplin kurulu karariyle, tedbir mahiyetinde işten yasaklanabilir.
Kararın verilmesinden önce ilgilinin
dinlenmiş veya dinlenmek üzere çağrılmış olup da belirtilen günde gelmemiş
olması şarttır. (Ek cümle : 2/5/2001 - 4667/71 md.) Ancak, baroya bildirdiği
büro adresine tebligat yapılamayan avukatın ayrıca çağrılması ve dinlenmesi
zorunlu değildir.
Disiplin kurulu, bu karara esas
olacak delillerin hangi sınır dahilinde gösterilip inceleneceğini, istekle bağlı
olmaksızın, serbestçe takdir eder.
Karar, hakkında kovuşturma yapılan
avukata gerekçesiyle birlikte tebliğ olunur ve bu karar verildiği tarihte
yürürlüğe girer. Ancak, karara karşı Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kuruluna
itiraz olunabilir. İtiraz kararın uygulanmasını durdurmaz. Bu husustaki
itirazlar ivedilikle ve en geç bir ay içinde karara bağlanır. İtiraz yerinde
görülürse karar kaldırılır.
İşten yasaklanma kararı, yargı
organları ile sair mercilere baro başkanlığı tarafından derhal duyurulur.
İşten yasaklanmanın
zorunlu olduğu haller:
Madde 154 – (Değişik:
8/5/1984 - 3003/7 md.)
Haklarında meslekten çıkarma cezası
verilen veya (...) (1) çıkarılan
(...) (2) ve 42 nci madde uyarınca geçici olarak görevlendirilmiş olup, yapılan
işlerin ücretini iş sahibinden aldığı halde aynı maddenin son fıkrası gereğince
kabule değer bir sebep olmaksızın ilgili mercie ödememiş olan avukatların işten
yasaklanmaları zorunludur.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen işten
yasaklanma sebeplerinin meydana gelmesinden itibaren iki ay içinde disiplin
kuruluncu haklarında işten yasaklama kararı verilmeyen avukatlar, Türkiye
Barolar Birliği Disiplin Kurulunun (3) doğrudan vereceği kararla işten
yasaklanırlar.
İşten yasaklanmanın
hükümleri:
Madde 155 –
İşten yasaklanmış olanlar bu tarihten
itibaren avukatlığa ait yetkileri hiçbir şekilde kullanamazlar. Bu hüküm
avukatın eşi ile reşit olmıyan çocuklarına ait işlerde uygulanmaz.
------
(1)
Bu fıkradaki “tutuklama
müzekkeresi çıkarılan ve” ibaresi 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı Kanunun 72 nci
maddesiyle kaldırılmış ve metinden çıkarılmıştır.
(2)
Bu aradaki "... veya Devletin
şahsiyetine karşı cürümlerden veya rüşvet, sahtecilik, hırsızlık,
dolandırıcılık, inancı kötüye kullanma ve yalan yere tanıklık cürümlerinden biri
ile hakkında kamu davası açılan...." şeklindeki cümle Anayasa Mahkemesinin
1/3/1985 tarih ve E. 1984/12, K. 1985/6 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
(3)
Bu fıkradaki “Bakanlığın”
ibaresi 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı Kanunun 72 nci maddesiyle “Türkiye Barolar
Birliği Disiplin Kurulunun” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Birinci fıkrada yazılı yasağa aykırı
hareket eden avukat hakkında 135 inci maddenin 4 ve 5 inci bentlerinde yazılı
cezalardan biri uygulanır.
Mahkemeler, resmi daireler işten
yasaklanan avukatları kabul etmemekle görevlidirler.
İşten yasaklanma
kararının kaldırılması:
Madde 156 –
(Değişik birinci fıkra : 2/5/2001 -
4667/73 md.) İşten yasaklanma kararı, kovuşturmanın durdurulmuş veya avukatlığa
engel olmayan bir ceza verilmiş olması hallerinde kendiliğinden kalkar.
İşten yasaklanma kararı, bu kararın
verilmesine esas olan hal ve şartların bulunmadığı veya sonradan kalktığı sabit
olursa, disiplin kurulu tarafından kaldırılır.
Disiplin kurulu kararına
karşı itiraz:
Madde 157 –
Disiplin kurulu kararlarına karşı,
Cumhuriyet Savcısı ve ilgililer, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde
Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kuruluna itiraz edebilirler.
Birlik disiplin kurulu, disiplin
davalarını dosya üzerinde inceler. Ancak, işten veya meslekten çıkarma cezasına
yahut işten yasaklanmaya dair kararların incelenmesi sırasında, ilgili avukatın
isteği üzerine veya kendiliğinden duruşma yapılmasına karar verebilir.
145 ve 146 ncı maddeler, birlik
disiplin kurulu hakkında da uygulanır.
Birlik disiplin kurulunda duruşmaya
raportör üyenin işi izah etmesiyle başlanır. Bu üyenin duruşmadan önce raporunu
imzalayıp dosyaya koymuş bulunması gereklidir.
Raportör üyenin izahından sonra
ilgili avukat ve varsa vekilleri gerekli izahlarda bulunurlar. Bunlardan itirazı
yapmış olan taraf önce dinlenir. Son söz, hakkında disiplin kovuşturması
yapılanındır.
Birlik disiplin kurulu, inceleme
konusu kararın onanmasına veya kovuşturmanın derinleştirilmesi için kararın
bozularak dosyanın ilgili baroya gönderilmesine karar verebileceği gibi, yeniden
incelemeyi gerektirmiyen hallerde, uygun görmediği kararı kaldırarak işin esası
hakkında karar verebilir veya verilmiş olan kararı düzelterek onaylayabilir.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/74 md.)
Birlik Disiplin Kurulunun, itiraz üzerine verdiği kararlar Adalet Bakanlığına
ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya karar
onaylandığı takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı
kararları bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye
Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen bu kararlar, Türkiye Barolar
Birliği Disiplin Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde
onaylanmış, aksi halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği
tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir. Şu kadar ki, uyarma, kınama ve para
cezasına ilişkin kararlar kesin olup, Bakanlığın onayına tâbi değildir.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/74 md.) 8
inci maddenin altıncı ve yedinci fıkraları hükümleri burada da kıyasen
uygulanır.
Delillerin serbestçe
takdiri, ceza vermenin amacı ve cezadan mahsup (1)
Madde 158 – Türkiye
Barolar Birliği Disiplin Kurulu ve barolar disiplin kurulları, gösterilen
delilleri, soruşturma ve duruşmadan edinecekleri kanıya göre serbestçe takdir
ederler.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/75 md.) Bu
kurullar disiplin cezalarının verilmesinde; avukatlık onurunu, düzen ve
gelenekleri ile meslek kurallarını ve itibarını korumak, mesleğin amaç ve
gereklerine ve adalete uygun olarak yerine getirilmesini sağlamak ilkelerini göz
önünde tutarlar.
----
(1)
158 inci maddenin başlığı
22/1/1986 tarih ve 3256 sayılı Kanunun 26 ıncı maddesiyle değiştirilmiş ve metne
işlenmiştir.
(Ek: 22/1/1986 - 3256/26 md.) İşten
yasaklanan avukata süreli olarak işten çıkarma cezası verilmesi halinde, işten
yasaklandığı süre cezadan mahsup edilir.
Kovuşturma ve ceza
zamanaşımı:
Madde 159 – Disiplin
cezasını gerektirecek eylemlerin işlenmesinden itibaren üç yıl geçmiş ise
kovuşturma yapılamaz.Yönetim kurulunca işe el konulmuş ise bu süre işlemez.
Disiplin cezasını gerektiren
eylemlerin işlenmesinden itibaren dört buçuk yıl geçmiş ise disiplin cezası
verilemez.
Disiplin cezasını gerektiren eylem
aynı zamanda bir suç teşkil ediyor ve bu suç için kanun daha uzun bir zamanaşımı
süresi koymuş bulunuyorsa, birinci ve ikinci fıkralardaki süreler yerine bu
zamanaşımı süresi uygulanır.
Disiplin kararlarının
uygulanması ve cezaların sicilden silinmesi:
Madde 160 – (Değişik:
22/1/1986 - 3256/27 md.)
Disiplin cezalarına ait kararlar
kesinleşmedikçe uygulanamaz.
Meslekten çıkarma ve işten çıkarma
cezalarından başka bir disiplin cezası verilen avukatlar, uyarma, kınama ve para
cezalarının uygulanmasından itibaren beş yıl geçtikten sonra disiplin kuruluna
başvurarak bu disiplin cezalarının sicillerinden silinmesini isteyebilirler.
İlgilinin yukarıki fıkrada yazılı
süre içerisinde disiplin cezası almamış olması halinde, disiplin cezasının
silinmesine karar verilir ve sicil dosyasındaki disiplin bölümü çıkartılarak
yenisi düzenlenir.
Tanık ve bilirkişi
gideri:
Madde 161 – Disiplin
işlemleri dolayısiyle çağırılan her tanık ve bilirkişinin, kaybettiği zaman ve
harcadığı mesaiye uygun bir tazminata hakkı vardır; bunlardan çağrıya uymak için
yolculuk etmek zorunda olanlara yolculuk ve ikamet giderleri de verilir.
Şikayetçi ve hakkında kovuşturma yapılan avukat, dinlenmesini istedikleri tanık
ve bilirkişiye ait giderleri evvelden öderler.
Avukata veya üçüncü bir kişiye
yükletilmiyen veya borçludan alınma imkanı kalmayan giderler baroya yüklenir.
Şikayet edenden, şikayetin mahiyeti
ve yapılacak disiplin soruşturma ve kovuşturmasının genişliği göz önünde
bulundurularak 10 liradan 200 liraya kadar avans alınabilir. Yapılan işlemlere,
alınan avansın yetmemesi halinde, tamamlanması her zaman istenebilir. Avans ve
tamamlanması istenen miktar ilgilisi tarafından ödenmedikçe işlem
yapılmıyabilir.
Para cezası veya
giderlerin tahsili:
Madde 162 –
Para cezasına veya giderlerin ödenmesine
dair olan kararlar İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi
hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Para cezaları baroya gelir
yazılır.
İcra takibi genel hükümlere göre baro
tarafından vekalet verilecek avukat eliyle yürütülür.
ONBİRİNCİ KISIM
Avukatlık Sözleşmesi (1)
Avukatlık sözleşmesinin
kapsamı (2)
Madde 163 – (Değişik :
2/5/2001 - 4667/76 md.) Avukatlık sözleşmesi serbestçe düzenlenir. Avukatlık
sözleşmesinin belli bir hukukî yardımı ve meblâğı yahut değeri kapsaması
gerekir. Yazılı olmayan anlaşmalar, genel hükümlere göre ispatlanır. Yasaya
aykırı olmayan şarta bağlı sözleşmeler geçerlidir.
----
(1)
Bu Kanunun onbirinci kısmının
başlığı “Avukatlık Ücreti” iken 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı Kanunun 76 ncı
maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(2)
Bu madde başlığı “Avukatlık
ücretinin serbestçe kararlaştırılması”
iken 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı Kanunun 76 ncı maddesiyle metne işlendiği
şekilde değiştirilmiştir.
Avukatlık ücret tavanını aşan
sözleşmeler, bu Kanunda belirtilen tavan miktarında geçerlidir. İfa edilmiş
sözleşmenin geçersizliği ileri sürülemez. Yokluk halleri hariç, avukatlık
sözleşmesinin bir hükmünün geçersizliği, bu sözleşmenin tümünü geçersiz kılmaz.
Avukatlık ücreti
Madde 164 – (Değişik :
2/5/2001 - 4667/77 md.)
Avukatlık ücreti, avukatın hukukî
yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade eder.
Yüzde yirmibeşi aşmamak üzere, dava
veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti
olarak kararlaştırılabilir.
İkinci fıkraya göre yapılacak
sözleşmeler, dava konusu para dışındaki mal ve haklardan bir kısmının aynen
avukata ait olacağı hükmünü taşıyamaz.
Avukatlık asgarî ücret tarifesi
altında vekâlet ücreti kararlaştırılamaz. Ücretsiz dava alınması halinde, durum
baro yönetim kuruluna bildirilir.(Değişik üçüncü ve dördüncü cümle:13/1/2004 –
5043/5 md.) Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında
yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin
olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün
geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari
ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye
yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre
ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi
arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile
ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır.
Dava sonunda, kararla tarifeye
dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş
sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.
Ücret dolayısiyle
müteselsil sorumluluk:
Madde 165 – (Değişik :
2/5/2001 - 4667/78 md.)
İş sahibinin birden çok olması
halinde bunlardan her biri, sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar
arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf
avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar.
Avukatın hapis hakkı ve avukatlık
ücretinin rüçhanlı bulunması:
Madde 166 – Avukat, müvekkili
tarafından verilen veya onun namına aldığı malları, parayı ve diğer her türlü
kıymetleri, avukatlık ücreti ve giderin ödenmesine kadar, kendi alacağı
nispetinde elinde tutabilir.
Avukat,
sözleşme ile kararlaştırılan ve hakim tarafından takdir olunan ücretinden
dolayı, kendi çalışması sonucunda müvekkilin muhafaza ettiği veya kazandığı
mallar ve davadaki diğer taraftan ilam gereğince tahsil edilecek para yahut
alınacak mallar üzerinde diğer alacaklılara nazaran rüçhan hakkını haizdir.
Rüçhan hakkı, vekaletnamenin düzenlenme tarihine, vekaletname umumi ise iş
sahibi adına ücret konusu işten dolayı ilk yapılan resmi baş vurma tarihine göre
sıra alır. (Ek cümle : 2/5/2001 - 4667/79 md.) İş sahibinin iflası halinde
avukatın vekâlet ücreti alacağı da rüçhanlıdır. Ancak, 9.6.1932 tarihli ve 2004
sayılı İcra ve İflâs Kanununun 206 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü
saklıdır.
Bir ilamın cebri icra yoluyla
infazına girişildiğinde, icra dairesi, takip talebinde bulunan tarafın ilamda
adı yazılı olan avukatına, icra emri ile aynı zamanda düzenliyeceği bir
bildiriyi, gideri takip talebinde bulunandan alınmak suretiyle, derhal tebliğ
eder. Bu bildiri tebliğ edilmedikçe icranın sonraki safhlarına geçilemez.
Avukata yapılacak tebliğin giderleri hakkında 2004 sayılı İcra ve İflas
Kanununun 59. maddesi hükmü uygulanır.
Avukatın ölümü halinde, mirasçılarına
intikal eden avukatlık ücreti alacakları da, avukat alacakları gibi rüçhanlıdır.
Şu kadar ki, üçüncü fıkrada yazılı bildirim zorunluğu bu kimseler hakkında
uygulanmaz.
----
(1)
Bu madde başlığı “Ücret
sözleşmesinin kapsamı” iken 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı Kanunun 77 nci
maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
Anlaşmazlıkların hakem
yoluyla çözümü (1)
Madde 167 –
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/80 md.;
İptal: Ana. Mah.’nin 3/3/2004 tarih ve E.2003/98, K.2004/31 sayılı Kararı ile.)
Avukatlık ücret
tarifesinin hazırlanması:
Madde 168 – (Değişik:
2/5/2001 - 4667/81 md.)
Baronun yönetim kurulları, her yıl
Eylül ayı içerisinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak
avukatlık ücretinin asgarî hadlerini gösteren birer tarife hazırlayarak Türkiye
Barolar Birliğine gönderirler.
Türkiye Barolar Birliği Yönetim
Kurulunca, baro yönetim kurullarının teklifleri de göz önüne alınmak suretiyle
uygulanacak tarife o yılın Ekim ayı sonuna kadar hazırlanarak Adalet Bakanlığına
gönderilir. Bu tarife Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren bir ay
içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya tarife onaylandığı takdirde kesinleşir.
Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı tarifeyi bir daha görüşülmek üzere,
gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri
gönderilen bu tarife, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki
çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi halde onaylanmamış
sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet Bakanlığına bildirilir.
8 inci maddenin altıncı fıkrası hükümleri kıyasen uygulanır.
Avukatlık ücretinin takdirinde,
hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte
yürürlükte olan tarife esas alınır.
Yargı mercilerine karşı
tarafa yükletilecek avukatlık ücretinin miktarı:
Madde 169 – (Değişik:
31/10/1980 - 2329/2 md.)
Yargı mercilerince karşı tarafa
yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az
ve üç katından fazla olamaz.
(Mülga : 2/5/2001 - 4667/82 md.)
Madde 170 – (Mülga:
22/1/1986 - 3256/29 md.)
İşi
sonuna kadar takip etme zorunluluğu ve başkasını tevkil:
Madde 171 – (Değişik
birinci fıkra : 2/5/2001 - 4667/83 md.) Avukat, üzerine aldığı işi kanun
hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip eder.
Avukata verilen vekaletnamede
başkasını tevkile yetki tanınmış ise, yazılı sözleşmede aksine açık bir hüküm
olmadıkça, işi başka bir avukatla birlikte veya başka bir avukata vererek takip
ettirebilir. Vekaletnamede, bunun düzenlendiği tarihten sonra açılacak veya
takip edilecek bütün dava ve işlerde vekalete ve başkasını tevkile genel şekilde
yetki verilmişse, avukat, bu tarihten sonraki dava ve işlerde müvekkilinden
ayrıca vekalet almaya lüzum kalmaksızın işi başka bir avukatla birlikte veya
başka bir avukata vererek takip ettirebilir.
İkinci fıkradaki hallerde, avukatın
müvekkile karşı sorumluluğu devam eder. Birlikte takibettiği veya işi tamamen
devrettiği avukatların kusurlarından ve meydana getirdikleri zarardan dolayı
müvekkile karşı hem şahsen hem de diğer avukatla birlikte müştereken ve
müteselsilen sorumludur. Şu kadar ki, bu hüküm, 12 nci maddede yazılı bir iş
sebebiyle başka bir yerde çalışmak zorunluğunda olduğu için işi tamamen
başkasına devreden avukatlar hakkında uygulanmaz.
----
(1)
Bu
madde başlığı; “Avukatlar tarafından açılacak avukatlık ücreti davaları” iken,
2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı Kanunun 80 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
Avukat tarafından işe başka avukatlar
teşrik edilmiş ise, avukat bundan dolayı ayrı bir ücret istiyemiyeceği gibi, işi
birlikte takip eden avukat da müvekkilden herhangi bir ücret istiyemez. İş
tamamen başka bir avukata bırakılmış ise, tevkil eden ve tevkil olunan avukatlar
ücret sözleşmesindeki miktarı aşmamak şartiyle, harcadıkları mesaiye karşılık
olan ücreti müvekkilden istiyebilirler. Ancak, tevkil eden avukat müvekkilden
peşin ücret almışsa, harcadığı mesaiye karşılık olan miktarın fazlasını tevkil
ettiği avukata ödemekle yükümlüdür.
İş sahibinin işi başka
bir avukata vermesi:
Madde 172 – İş sahibi, ilk
anlaşmayı yaptığı avukatının yazılı muvafakatı ile, başka avukatları da işin
kovuşturma ve savunmasına katabilir.
İş sahibi, ilk avukatın muvafakatını
kendisine tevdi veya tebliğ edilecek bir yazı ile en az bir haftalık süre
vererek talep eder. Avukat bu süre içinde cevap vermemişse muvafakat etmiş
sayılır.
İlk avukatın muvafakat etmemesi
halinde, vekalet akdi kendiliğinden sona erer. İş sahibi, muvafakat etmiyen
avukata ücretin tamamını ödemekle yükümlüdür.
İlk avukatın muvafakatı ile işin
başka avukatlar tarafından da takibi halinde iş sahibi, ilk avukatın ücretinden
kısıntı yapamaz. Bu halde avukatların müvekkile karşı sorumluluğu konusunda 171
inci maddenin üçüncü fıkrası hükmü uygulanır.
Avukatlık ücretinin belli
bir işe hasredilmesi:
Madde 173 – Sözleşmede
aksine bir hüküm yoksa, kararlaştırılan avukatlık ücreti yalnızca avukatın
üzerine almış olduğu işin karşılığı olup, mukabil dava, bağlantı ve ilişki
bulunsa bile başka dava ve icra kovuşturmaları veya her türlü hukuki yardımlar
ayrı ücrete tabidir.
Avukata tevdi edilen işin yapılması
veya yapıldıktan sonra sonucunun alınması için gerekli bütün vergi, resim, harc
ve giderler iş sahibinin sorumluluğu altında olup, avukat tarafından ilk istekte
avukata veya gerektiği yere ödenir. Bu harcamaların avukat tarafından
yapılabilmesi için, yeteri kadar avansın iş sahibi tarafından verilmiş olması
gerektir. Avukatın iş için yapacağı yolculuk masrafları ve bulunduğu yerden
ayrılma tazminatı, anlaşma gereğince iş sahibi tarafından ayrıca ödenir. Bu
giderler peşin olarak ödenmedikçe avukat yolculuğa zorlanamaz. Bu hükmün aksine
sözleşme yapılabilir.
Avukatın işi takipten
vazgeçmesi, azli ve ücretin gününde ödenmemesi:
Madde 174 – Üzerine aldığı
işi haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçen avukat hiçbir ücret istiyemez
ve peşin aldığı ücreti geri vermek zorundadır.
Avukatın azli halinde ücretin tamamı
verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin
ödenmesi gerekmez.
Anlaşmaya göre avukata peşin
verilmesi gereken ücret ödenmezse, avukat işe başlamakla zorunlu değildir. Bu
sebeple doğabilecek her türlü sorumluluk iş sahibinindir. Yazılı sözleşmedeki
diğer ödeme şartlarının yerine getirilmemesinden dolayı avukat işi takip etmek
ve sonucunu elde etmekten mahrum kalırsa sorumluluk bakımından aynı hüküm
uygulanır.
İş sahibinin adresi:
Madde 175 – İş sahibinin
verdiği vekaletnamede yazılı adrese avukat tarafından yapılacak her tebliğ,
kendisine yapılmış sayılır. Adres değişiklikleri en geç üç gün içinde iş sahibi
tarafından taahhütlü mektupla avukata bildirilir.
İş sahibinin adresine gönderilecek
yazıların tebliğ edilememesinden veya adres değişikliklerinin bildirilmemesinden
doğan sorumluluk iş sahibine aittir.
ONİKİNCİ KISIM
Adli Müzaharet
Adlî yardımın kapsamı (1)
Madde 176 – (Değişik :
2/5/2001 - 4667/84 md.)
Adlî yardım, avukatlık ücretlerini ve
diğer yargılama giderlerini karşılama olanağı bulunmayanlara bu Kanunda yazılı
avukatlık hizmetlerinin sağlanmasıdır.
Adlî yardım bürosu (2)
Madde 177 – (Değişik :
2/5/2001 - 4667/85 md.)
Adlî
yardım hizmeti, baro merkezlerinde, baro yönetim kurullarınca avukatlar
arasından oluşturulan adlî yardım bürosu tarafından yürütülür. Baro yönetim
kurulu, ayrıca baro merkezi dışında avukat sayısı beşten çok olan her yargı
çevresinde de bir avukatı adlî yardım bürosu temsilcisi olarak
görevlendirebilir. Büro ve temsilciler, baro yönetim kurulunun gözetimi altında
çalışırlar.
Adlî yardım istemi (3)
Madde 178 – (Değişik :
2/5/2001 - 4667/86 md.)
Adlî yardım istemi, adlî yardım
bürosuna veya temsilcilerine yapılır. İstek sahibi, isteminde haklı olduğunu
gösterdiği delillerle kanıtlamak zorundadır.
Yardım isteminin reddi halinde,
ilgilisi yazı veya sözle baro başkanına başvurabilir. Baro başkanının vereceği
karar kesindir.
Adlî yardımın yapılışı
(4)
Madde 179 – (Değişik :
2/5/2001 - 4667/87 md.)
Adlî yardım isteminin kabulü halinde;
büro gerekli işlemleri yapmak üzere bir veya birkaç avukatı görevlendirir.
Görevlendirilen avukat, görev yazısının kendine ulaşmasıyla, avukatlık
hizmetlerini yerine getirmek yükümlülüğü altına girer.
Bu yükümlülük, ilgilinin gerekli
belge ve bilgileri isteğe rağmen vermemesi veya vekâletname vermekten
kaçınmasıyla sona erer.
Ayrıca görevlendirilen avukat da bu
işi yapmaktan çekinmek isterse görevin kendisine bildirildiği tarihten itibaren
onbeş gün içinde o işin tarifede belirlenen ücretini baroya ödemek zorundadır.
Büro, görevlendirilen avukatın işi
yürütmesiyle ilgili aşamaları izler.
18.6.1927 tarihli ve 1086 sayılı
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve 4.4.1929 tarihli ve 1412 sayılı Ceza
Muhakemeleri Usulü Kanunu ile diğer kanunlardaki adlî yardıma ilişkin hükümler
saklıdır.
----
(1)
Bu madde başlığı; “Adli
müzaharet bürosu” iken, 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı Kanunun 84 üncü maddesiyle
metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(2)
Bu madde başlığı; “Büronun
açılması” iken, 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı Kanunun 85 inci maddesiyle metne
işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(3)
Bu madde başlığı; “Büronun
görevleri ve adli müzaherete memur avukat” iken, 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı
Kanunun 86 ıncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(4)
Bu madde başlığı; “Adli
müzaharet için delil gösterme zorunluluğu” iken, 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı
Kanunun 87 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
Büronun gelir ve
giderleri (1)
Madde 180 – (Değişik :
2/5/2001 - 4667/88 md.)
Adli yardım
bürosunun gelirleri şunlardır:
a) İki yıl
öncesine ait kesin hesap sonuçlarına göre tespit edilen toplam miktarlar esas
alınarak 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (1), (2) ve (3) sayılı tarifelere
göre alınan harçların yüzde ikisi ile idarî nitelikteki para cezaları hariç
olmak üzere para cezalarının yüzde ikisi, (2)
b) Baroya
düşecek paylar ile kamu ve özel kurum ve kuruluşlarından, il veya belediye
bütçelerinden baroya yapılan yardımlar,
c)
Bu amaçla yapılan her türlü bağışlar,
d) Adlî
yardım görevinden çekilen avukatların yatıracağı ücret,
e)
Adlî yardımla görevlendirilen avukatın aldığı ücretin yüzde onu ile davadan
haklı çıkan adlî yardımdan yararlanan kişinin avukat ücretinden başka,
yararlandığı kısmın yüzde beşi.
Büronun giderleri şunlardır:
a)
Adlî yardımla görevlendirilen avukatlara gerektiğinde ödenecek ücretler,
b)
Büroda görevlendirileceklere ödenecek ücretler,
c) Büro
giderleri ve diğer giderler.
Adlî yardım bürolarının gelir ve
giderleri büro bütçesinin ayrı bölümlerinde gösterilir. Bu bölümde kalan gelir
fazlasının bir sonraki yıla aynen aktarılması zorunludur.
Birinci fıkranın (a) bendine göre
hesaplanacak ödenek, Maliye Bakanlığınca her yıl Mart ayının sonuna kadar
Türkiye Barolar Birliği hesabına aktarılır. Bu paralar, münhasıran adlî yardım
için kullanılır ve yılı içinde harcanmayan paralar, ertesi yıla aynen aktarılır.
Bu paraların barolar arasındaki dağıtımı ve kullanılmasına ilişkin hususlar,
Türkiye Barolar Birliği tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.
(Ek fıkra: 28/3/2007-5615/26 md.) Maliye Bakanlığınca iki yıl
öncesine ait kesin hesap sonuçlarına göre tespit edilen toplam tutarlar esas
alınarak 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (1), (2) ve (3) sayılı tarifelere
göre alınan harçların yüzde biri ile idarî nitelikteki para cezaları hariç olmak
üzere para cezalarının yüzde biri; her yıl Mart ayının sonuna kadar Türkiye
Barolar Birliği adına açılan hesaba aktarılır ve zorunlu müdafi ve vekil
görevlendirme ile ilgili carî giderler bu hesaptan ödenir. Bu hesap, münhasıran
zorunlu müdafi ve vekil görevlendirme ile ilgili carî giderler için kullanılır
ve yılı içinde harcanmayan paralar, ertesi yıla aynen aktarılır. Bu paraların
barolar arasındaki dağıtımı, harcanması ve bu hizmet için çalıştırılacak
personele ilişkin hususlar, Maliye Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle Adalet
Bakanlığı ile Türkiye Barolar Birliği tarafından birlikte çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Yıllık çalışma raporu ve
yönetmelik (3)
Madde 181 – (Değişik :
2/5/2001 - 4667/89 md.)
Adlî yardım bürosu, çalışmalarını her
yıl sonu düzenleyecekleri bir raporla baro yönetim kuruluna bildirir. Raporun
bir örneği baroca Türkiye Barolar Birliğine gönderilir.
Adlî yardım bürosunun kuruluşu,
görevlendirilecek avukatların ve bunlara ödenecek ücretlerin belirlenmesi,
büronun işleyişi, denetimi gibi konular Türkiye Barolar Birliğince çıkarılacak
yönetmelikte gösterilir.
ONÜÇÜNCÜ KISIM
Çeşitli Hükümler
Yönetmelik:
Madde 182 – (Değişik :
2/5/2001 - 4667/90 md.)
Bu Kanunda düzenlenmesi yönetmeliğe
bırakılan hususlar ile Kanunun uygulanabilmesi için yönetmelikte yer alması
gereken diğer konuları kapsayan yönetmelikler Türkiye Barolar Birliği Yönetim
Kurulu tarafından hazırlanarak Adalet Bakanlığına gönderilir. Yönetmelikler
Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde karar verilmediği
veya onaylandığı takdirde kesinleşerek yürürlüğe girer. Ancak, Adalet Bakanlığı
uygun bulmadığı yönetmelikleri bir daha görüşülmek üzere, gösterdiği
gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine geri gönderir. Geri gönderilen
bu yönetmelikler, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulunca üçte iki çoğunlukla
aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış sayılarak yürürlüğe girer, aksi halde
onaylanmamış sayılır ve sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet
Bakanlığına bildirilir. 8 inci maddenin altıncı ve yedinci fıkraları hükümleri
burada da kıyasen uygulanır.
---
(1)
Bu madde başlığı “Gelir ve gider” iken, 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı
Kanunun 88 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(2)
Bu bentte geçen "yüzde üçü"
ibareleri, 28/3/2007 tarihli ve 5615 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle "yüzde
ikisi" şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
(3)
Bu madde başlığı “Yıllık çalışma raporu” iken, 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı
Kanunun 89 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
Cumhuriyet savcılarına
yapılacak tebligat:
Madde 183 – Bu kanun
gereğince Cumhuriyet savcılarına yapılacak tebligatta ilgili dosyanın da
birlikte gönderilmesi şarttır.
Avukatlık
kıdemine sayılacak hizmetler:
Madde
184 – Dördüncü maddenin
birinci fıkrasında sayılan hizmetlerden avukatlığa geçenlerin bu hizmetlerde
geçen süreleri avukatlık kıdemine sayılır.
Davavekilleri hakkında
uygulanacak hüküm:
Madde 185 – Bu Kanunun
ikinci, dördüncü, beşinci, yedinci, sekizinci ve dokuzuncu kısmı ile 65 inci
maddesi dışında kalan hükümleri davavekilleri hakkında da kıyasen uygulanır.
(Mülga : 2/5/2001 - 4667/91 md.)
Topluluk sigortasına
girmeleri mutlak şekilde zorunlu olanlar:
Madde 186 –
188 inci maddede yazılı olanlar dışında
kalan avukatların 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 86 ncı maddesinde
gösterilen "Topluluk Sigortasına" girmeleri zorunludur. Ancak, bu zorunluluk
(Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası) bakımından olup, (İş kazaları ve meslek
hastalıkları), (Hastalık) ve (Analık) sigortalarına girmek avukatın isteğine
bağlıdır.
(Ek: 26/2/1970 - 1238/2 md.) Topluluk
Sigortasına tabi olan avukatlar hakkında bu kanundaki özel hükümlere aykırı
olmamak kaydı ile, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 5/1/1961 gün ve 228
sayılı Kanun ve bu kanunların ek ve tadilleri hükümleri uygulanır.
Topluluk sigortasına
girme zorunluğu şarta bağlı olanlar:
Madde 187 – Geçici 2 nci
maddenin kapsamına giren avukatlar, T.C. Emekli Sandığına borçlanma haklarını
aynı maddede gösterilen süre içinde kullanmadıkları takdirde, 186 ncı madde
uyarınca Topluluk Sigortasına girmek zorunluluğundadırlar.
Topluluk sigortasına
giremiyenler:
Madde 188 – (Değişik:
26/2/1970 - 1238/1 md.)
Emekliliğe tabi bir görevde
çalışmakta olanlar, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamına girenler (Aynı
kanunun 85 inci maddesindeki isteğe bağlı sigortadan faydalananlar dahil),geçici
2 nci maddedeki borçlanmak hakkından faydalananlar ile T.C. Emekli Sandığından
emeklilik veya malûllük aylığı almakta olan yahut 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununa göre yaşlılık veya malûllük sigortasından faydalanmış bulunanlar ve
aynı kanunun geçici 20 nci maddesindeki şartlara uygun olarak faaliyette bulunan
sandıklara tabi bulunan veya bu sandıklardan faydalanmış olanlar 186 ncı madde
uyarınca topluluk sigortasına giremezler.
Avukatın yukarıki fıkraya göre
topluluk sigortasına girememesi, avukatlık meslekinin icrasına engel teşkil
etmez.
Madde 189 – (Mülga:
26/2/1970 - 1238/6 md.)
Prim borcunu ödememenin
sonuçları:
Madde 190 – Topluluk
Sigortası primlerini, topluluk sözleşmesinde gösterilen zamanda ödemiyen
avukatın adı baro yönetim kurulunun karariyle, birikmiş prim borcunu,
sözleşmedeki şartlar dairesinde ödeyinceye kadar, baro levhasından silinir ve
durum ilgili yerlere bildirilir.
Topluluk Sigortası primin ödememenin
sonuçları,prim borçlusu avukatın şahsına münhasır olup, bu sonuçların aynı
Topluluk Sigortası sözleşmesine katılmış olan diğer sigortalılara veya baroya
sirayeti hakkında bir hüküm sözleşmeye konulamaz. (Ek cümle : 2/5/2001 - 4667/92
md.) 17.7.1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 140 ıncı
maddesi hükmü barolar hakkında uygulanmaz.
Tip sözleşmenin
hazırlanması ve topluluk sözleşmesine giriş:
Madde 191 – 506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununun 86 ncı maddesi gereğince barolarla Sosyal Sigortalar
Kurumu arasında yapılacak sözleşmelere esas teşkil eden tip sözleşme, Çalışma
Bakanlığı, Türkiye Barolar Birliği ve Sosyal Sigortalar Kurumu arasında
yapılacak görüşmelerle tespit edilir.
Tip sözleşmede yapılacak değişiklikte
de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.
Bu kanunun yürürlüğe girmesinden
sonra kurulacak olan barolar da kuruluşlarını takip eden bir ay içinde tip
sözleşmeye göre Topluluk Sigortası sözleşmesi yapmak üzere Sosyal Sigortalar
Kurumuna başvururlar. Yeni teşekkül eden baroya kayıtlı avukatlar, evvelce
kayıtlı oldukları baroda iken girdikleri Topluluk Sigortası ile kazandıkları
haklar saklı kalmak üzere, yeni kaydoldukları baronun topluluk sigortasına
girerler.
Yürürlükten kaldırılan
hükümler:
Madde 192 –
3499 sayılı Avukatlık Kanunu ile ek ve
tadilleri, geçici 7 nci madde hükümleri saklı kalmak şartiyle, yürürlükten
kaldırılmıştır.
Değiştirilen kanun
hükümleri hakkında:
Madde 193 –
(Bu madde 21/12/1953 tarih ve 6207
sayılı kanunun 1, 4 ve 5 inci maddelerinin değiştirilmesi ile ilgili olup ilgili
kanundaki yerlerine işlenmiştir.)
1086 sayılı kanunun
değiştirilen hükmü:
Madde 194 – (Bu madde
18/6/1927 tarih ve 1086 sayılı Kanunun 61 inci maddesinin değiştirilmesi ile
ilgili olup mezkür kanundaki yerine işlenmiştir.)
Emekliliğe tabi görevden
önceki avukatlığın kıdeme sayılması:
Madde 195 – (Yeniden
düzenleme: 26/2/1970 - 1238/1 md.)
Bu kanun gereğince topluluk
sigortasına girmiş olup sigortalılığı devam eden bir avukat emekliliğe tabi bir
göreve veya hizmete atandığı yahut seçildiğinde, sigortalılığına esas alınan
avukatlık süresinin dörtte üçü (1) kıdemine eklenerek intibakı yapılır ve görev
veya hizmet aylığı ile emeklilik keseneğine esas aylığı yükseltilir.
-----
(1)
Bu arada yer alan “üçte ikisi”
ibaresi 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı Kanunun 93 üncü maddesiyle “dörtte üçü”
olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
Madde 196 - 198 – (Mülga:
26/2/1970 - 1238/6 md.)
Kamu kurum ve kuruluşları
ile kamu iktisadi teşessüslerinde görevli avukatlar:
Ek
Madde 1 – (Ek: 8/5/1984 -
3003/8 md.)
Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu
iktisadi teşebbüslerinde asli ve sürekli olarak avukatlık görevinde çalışanların
baro levhasına yazılmaları isteklerine bağlıdır. Ancak bunlar hakkında bu
Kanunun avukatlık meslekine kabul ve ruhsatname verilmesine ilişkin hükümleri
aynen uygulanır. Bunlar, görevlerinin gereği olan işleri yaparken baro levhasına
kayıtlı avukatların yetkileriyle haklarına sahip ve onların ödevleriyle
yükümlüdürler. Baroya kaydını yaptırmayan avukat, çalıştığı yer barosuna bilgi
verir.
Yukarıdaki fıkra uyarınca baro
levhasına yazılmak istemediklerini bildiren adayların, sadece avukatlık
mesleğine kabullerine ve adlarına ruhsatname düzenlenmesine karar verilerek
kanunda öngörülen diğer işlemler, aynen yerine getirilir.
Birinci fıkrada sözü edilen
görevlerden ayrılma halinde, avukatlık mesleğinin yapılabilmesi, baro levhasına
yazılmakla mümkündür.
Bu Kanunun avukatlar hakkında
öngördüğü disiplin işlem ve cezaları, bu maddede sözü edilen avukatlar hakkında
da avukatın sürekli görev yaptığı yer barosunca uygulanır.
Yurt dışında temsil (1)
Ek
Madde 2 – (Değişik :
2/5/2001 - 4667/94 md.) Avukatlar, Türkiye Barolar Birliğini veya baroları
temsil etmek üzere uluslararası toplantı ve kongrelere Adalet Bakanlığına bilgi
vermek suretiyle katılabilirler.
Seçimlerin yapılması:
Ek
Madde 3 – (Ek: 8/5/1984 -
3003/8 md.)
Barolar ile Türkiye Barolar
Birliğinin bu Kanuna göre gizli oyla yapılacak organ seçimlerine ilişkin
işlemler, aşağıdaki esaslara göre yargı gözetimi altında gerçekleştirilir.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/95 md.)
Seçim yapılacak genel kurul toplantısından en az onbeş gün önce, baro seçimleri
için levhaya kayıtlı (…) (2)
avukatlar, Türkiye Barolar Birliği seçimleri için de genel kurula barolarca
seçilen asıl ve yedek delegeler ile doğal delegeleri belirleyen liste,
toplantının gündemi, yeri, günü, saati ile çoğunluk olmadığı takdirde yapılacak
ikinci toplantıya ilişkin hususları belirten bir yazı ile birlikte üç nüsha
olarak o yer ilçe seçim kurulu başkanı olan hâkime verilir. Bir yerde birden
fazla ilçe seçim kurulu bulunduğu takdirde görevli hâkim, Yüksek Seçim Kurulunca
belirlenir. Toplantı tarihleri, gündemde yer alan diğer konular göz önünde
bulundurularak görüşmelerin bitimine göre seçimlerin ilçe seçim kurulu
başkanının gözetiminde yapılması sağlanır. Üye sayısı dörtyüzü aşan barolarda
görüşmeler cumartesi günü sonuçlandırılır ve seçimlere pazar günü dokuzda
başlanır ve oy verme işi saat onyedide sona erer.
Hakim, gerektiğinde ilgili kayıt ve
belgeleri de getirtip incelemek suretiyle varsa noksanları tamamlattırdıktan
sonra seçime katılacak avukatları belirleyen liste ile yukarıdaki fıkrada
belirtilen diğer hususları onaylar. Onaylanan liste ile toplantıya ilişkin diğer
hususlar Adalet dairesi ve baro ilan yerlerinde asılmak sureti ile üç gün süre
ile ilan edilir.
İlan süresi içinde listeye yapılacak
itirazlar hakim tarafından incelenir ve en geç iki gün içinde kesin olarak
karara bağlanır.
Bu suretle kesinleşen listeler ile
toplantıya ilişkin diğer hususlar onaylanarak ilgili baro veya Türkiye Barolar
Birliğine gönderilir.
----
(1)
Bu madde başlığı “Yurt dışına
çıkma izni” iken, 2/5/2001 tarih ve 4667 sayılı Kanunun 94 üncü maddesiyle metne
işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
(2)
Bu arada yer alan
“avukatlardan genel kurula katılma hakkına sahip” ifadesi, 14/7/2004 tarihli ve
5218 sayılı Kanunun 2 nci
maddesiyle madde metninden çıkartılmıştır.
Hakim, kamu görevlileri veya aday
olmayan avukatlar arasından bir başkan ile iki üyeden oluşan bir seçim sandık
kurulu atar. Aynı şekilde ayrıca üç yedek üye de belirler. Seçim sandık kurulu
başkanının yokluğunda kurula yaşlı üye başkanlık eder.
Seçim sandık kurulu, seçimlerin
kanunun öngördüğü esaslara göre yürütülmesi, yönetimi ve oyların tasnifi ile
görevli olup, bu görevleri seçim ve tasnif işleri bitinceye kadar aralıksız
olarak devam eder.
Dörtyüz kişiden fazla üyesi bulunan
barolarda her dörtyüz kişi için bir oy sandığı bulunur ve her seçim sandığı için
ayrı bir kurul oluşturulur. Yüze kadar olan üye fazlalığı sandık sayısında
nazara alınmaz. Seçimlerde kullanılacak araç ve gereçler ilçe seçim kurulundan
sağlanır. Ve sandıkların konacağı yerler hakim tarafından belirlenir.
Seçim süresinin sonunda seçim
sonuçları tutanakla tespit edilip seçim sandık kurulu başkan ve üyeleri
tarafından imzalanır. Birden fazla sandık bulunması halinde tutanaklar, hakim
tarafından birleştirilir. Tutanakların birer örneği seçim yerinde asılmak
suretiyle geçici seçim sonuçları ilan edilir. Kullanılan oylar ve diğer belgeler
tutanağın bir örneği ile birlikte üç ay süreyle saklanmak üzere ilçe seçim
kurulu başkanlığına tevdi edilir.
Seçimin devamı sırasında yapılan
işlemler ile tutanakların düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde seçim
sonuçlarına yapılacak itirazlar, hakim tarafından aynı gün incelenir ve kesin
olarak karara bağlanır. İtiraz süresinin geçmesi ve itirazların karara
bağlanmasından hemen sonra hakim yukarıdaki hükümlere göre kesin sonuçları ilan
eder ve ilgili baro ile Türkiye Barolar Birliğine bildirir.
(Değişik: 28/5/1988 - 3464/2.md.) Oy
verme işlemi, gizli oy açık tasnif esasına göre yapılır. Listede adı yazılı
bulunmayan avukat oy kullanamaz. Oylar, oy verenin kimliğinin baro veya resmi
kuruluşça verilen belge ile ispat edilmesinden ve listedeki isminin karşısındaki
yerin imzalanmasından sonra kullanılır. Oylar, organlara göre birlikte veya ayrı
ayrı her şekilde düzenlenen oy pusulalarının, üzerinde ilçe seçim kurulu mühürü
bulunan ve oy verme sırasında sandık kurulu başkanı tarafından verilecek zarfa
konulması suretiyle kullanılır. Bunların dışındaki zarflara konulan oylar
geçersizdir. Asıl üyenin mazereti olduğu takdirde yedek üye Türkiye Barolar
Birliği Genel Kuruluna katılır ve oy kullanılır.
(Değişik : 2/5/2001 - 4667/95 md.)
Hâkim, seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde bir usulsüzlük veya kanuna aykırı
uygulama tespit etmesi halinde; bu tespite konu olan organla sınırlı olmak üzere
seçimlerin iptaline karar verir. Bu takdirde, süresi bir aydan az ve iki aydan
fazla olmamak üzere seçimin yenileneceği pazar gününü tespit ederek ilgili
baroya veya Türkiye Barolar Birliğine bildirir. Belirlenen günde yalnız seçim
yapılır ve seçim işlemleri bu madde ile kanunun öngördüğü diğer hükümlere uygun
olarak yürütülür.
İlçe seçim kurulu başkanı hakime ve
seçim sandık kurulu başkanı ile üyelerine, "Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen
Kütükleri Hakkında Kanun" da belirtilen esaslara göre ücret ödenir. Bu ücret ve
diğer seçim giderleri, Türkiye Barolar Birliği ve ilgili baroların bütçelerinden
karşılanır.
(Değişik ondördüncü
fıkra: 23/1/2008-5728/336 md.) Seçimler sırasında sandık kurulu başkanı ve
üyelerine karşı görevleriyle bağlantılı olarak işlenen suçlar kamu görevlilerine
karşı işlenmiş gibi cezalandırılır.
Seçimlerin düzen içerisinde ve
sağlıklı biçimde yürütülmesi amacıyla hakimin ve sandık kurulunun aldığı
tedbirlere uymayanlara, eylemin ağırlığına göre bu Kanunda yazılı disiplin
cezaları verilir.
Denetim:
Ek
Madde 4 – (Ek: 8/5/1984 -
3003/8 md.)
Adalet Bakanlığı, Barolar ve Türkiye
Barolar Birliği organlarının görevlerini kanun hükümlerine uygun olarak yapıp
yapmadıklarını ve mali işlemlerini yönetmelikte belirlenecek esaslara göre
denetlemeye yetkilidir. Bu idari ve mali denetim, adalet müfettişlerince
yapılır.
Geçici hükümler:
Geçici Madde
1 – (Değişik:
26/2/1970 - 1238/1 md.)
7 Temmuz 1969 tarihinden sonra 506
sayılı Sosyal sigortalar Kanununun 86 ncı maddesi gereğince barolarla Sosyal
Sigortalar Kurumu arasında yapılacak sözleşmelere esas teşkil eden ilk tip
sözleşme, bu kanunun geçici 10 uncu maddesi uyarınca Türkiye Barolar Birliğinin
yapacağı ilk toplantıyı takip eden üç ay içinde Çalışma Bakanlığı, Türkiye
Barolar Birliği ve Sosyal Sigortalar Kurumu arasında yapılacak görüşmelerle
tespit edilir. Hazırlanan tip sözleşme, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu
tarafından, bir hafta içinde bütün barolara gönderilir. Topluluk sigortasına
girmeye mecbur olan avukatların bağlı bulundukları barolar, tip sözleşmeye göre
topluluk sigortası sözleşmesi yapmak üzere tip sözleşmenin baroya gelişi
tarihinden itibaren iki ay içinde Sosyal Sigortalar Kurumuna
başvururlar. Sözleşmeler, baronun başvurma tarihinden itibaren en geç üç ay
içinde yürürlüğe konur.
A) Topluluk sigortasına tabi
oldukları tarihde 30 yaşını geçmiş bulunan avukatlardan, 55 yaşını doldurmakla
beraber 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 60 ıncı maddesinde yazılı
şartları yerine getiremediklerinden yaşlılık sigortasından aylık bağlanmasına
hak kazanamıyan ve:
a)
Sigortalılıklarının başladığı tarihten önceki on yıl içinde en az 2000 gün baro
levhasında kayıtlı avukat olduklarını tevsik eden,
b)
Sigortalılık süresince her yıl en az ortalama 200 gün sigorta primi ödemiş olan,
c) En az
beş yıl sigortalı bulunan avukatlara, sigortalılık süresi 15 yılı doldurmuş
olanlar gibi Sosyal Sigortalar Kanununun 61 inci maddesindeki esaslara göre
yaşlılık aylığı bağlanır.
(a)
bendinde sözü geçen avukatlık süresi, avukatların sigortalıklarının başladığı
tarihten itibaren en geç iki yıl içinde ilgili barolardan alınarak Sosyal
Sigortalar Kurumuna verilecek belgelerle tespit edilir.
Barolar bu çalışma belgelerini
düzenlemekten kaçınırlarsa, sigortalı avukatların ilgili baro ve yönetim kurulu
başkan ve üyelerinden zarar ve ziyan istemek hakları saklıdır.
Avukatlık süresini gösteren
belgelerin gerçeğe uymadığı bir hükümle tespit edildiği takdirde gerek bunu
düzenliyenler gerekse ilgili sigortalılar, Sosyal Sigortalar Kurumunun bu yüzden
uğrayacağı zararları yüzde elli fazlasiyle ve kanuni faizi ile birlikte adı
geçen Kuruma ödemekle yükümlüdür.
Bu gibiler hakkında ayrıca ceza
kovuşturması da yapılır.
B)
Topluluk sigortasına tabi oldukları tarihte 30 yaşını geçmiş bulunan
avukatlardan, 50 yaşını doldurup, erken yaşlanmış oldukları tespit edilen ve
Sosyal Sigortalar Kanununun 60 ıncı maddesinde yazılı şartları yerine
getiremediklerinden aylık bağlanmasına hak kazanamıyanlara (A) fıkrasındaki
şartlarla, sigortalılık süreleri 15 yılı doldurmuş olanlar gibi, Sosyal
Sigortalar Kanununun 61 inci maddesindeki esaslara göre yaşlılık aylığı
bağlanır.
Geçici Madde
2 – Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihte T. C. Emekli Sandığındaki emekliliğe esas teşkil eden
hizmetleri toplamı en az 15 yıl olan avukatlardan;
A)
(Değişik: 26/2/1970 - 1238/3 md.) Emekli keseneği ödedikleri memuriyet veya
hizmetten 7 Temmuz 1969 tarihinden önce her ne sebeple olursa olsun ayrılmış
olanlar, kendilerine emeklilik veya malûllük aylığı bağlanmamış olmak şartı ile,
7 Temmuz 1969 tarihine kadar Sosyal Sigortaya da tabi olmaksızın geçen fiili
avukatlık sürelerinin tamamını veya bu sürenin emekliliğe esas olan eski
hizmetlerinin süresi ile birlikte 25 yılı doldurmaya yetecek kısmını aşağıdaki
hükümlere göre borçlanabilirler.
Fiili avukatlık süresinin tamamını
borçlananlar aşağıdaki (B) bendi hükümlerine göre T.C. Emekli Sandığı ile
ilgilerini devam ettirebilirler. Bunlardan T. C. Emekli Sandığı ile ilgilerini
devam ettirmek istemiyenlerle fiili avukatlık süresinin bir kısmını borçlanmak
suretiyle emekliliğe esas hizmet sürelerini 25 yıla çıkarmış olanlara aşağıdaki
hükümlere göre emekli aylığı bağlanır.
B)
Emekli keseneği ödedikleri memuriyet veya hizmetten bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihte veya daha sonra her ne sebeple olursa olsun ayrılanlar, toplam süre 30
yılı geçmemek üzere, T.C. Emekli Sandığı ile ilgilerini devam ettirebilirler.
(A)
bendine göre borçlanabilmek için ilgilinin, listesine yazılı bulunduğu baronun
topluluk sigortasına katıldığı tarihten itibaren üç ay içinde bu baro aracılığı
ile T. C. Emekli Sandığına yazılı olarak baş vurması zorunludur. Borçlanılacak
miktar, ilgilinin T. C. Emekli Sandığına evvelce kesenek ödediği memuriyet veya
hizmette son aldığı maaş yahut ödenek derecesindeki kıdeminden itibaren o
memuriyet veya hizmetin asgari terfi süresi nazara alınarak 2 veya 3 yılda bir
terfi etmiş sayılmak suretiyle T. C. Emekli Sandığı Kanunu hükümleri dairesinde,
bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadarki fiili avukatlık süresi için ödemesi
gereken keseneklerin (Kurum hissesi dahil) tamamıdır. Ancak, kesenekler ve kurum
hissesi ait oldukları geçmiş yıllarda yürürlükte bulunan T.C. Emekli Sandığı
Kanunu hükümlerine göre hesaplanır.
Borçlanılan süre ile T. C. Emekli
Sandığına tabi eski memuriyet veya hizmet süreleri toplamı 30 yılı geçemez.
Fiili avukatlık süresinin bu miktarı aşan kısmı için borçlanmak mümkün değildir.
Borçlanılacak miktar, ilgilinin
talebine göre, T. C. Emekli Sandığı tarafından yapılacak tebligat üzerine en geç
1 ay içinde toptan veya on yıl içinde on eşit taksitle ödenir. T. C. Emekli
Sandığına tabi eski memuriyet veya hizmetlerinden ayrılırken keseneklerini almış
olanlar bunun tamamını kanuni faizi ile birlikte, borçlanılan miktarın tamamının
veya ilk taksidinin ödenmesi süresi içinde sandığa iade ile yükümlüdürler.
Kesenekleri süresi içinde iade etmiyenlerin bu madde hükümlerinden
faydalanmaları mümkün değildir.
Borçlanan kimseler emekliliğe esas
olan eski memuriyet veya hizmet sürelerine borçlandıkları sürenin eklenmesi
suretiyle hesaplanacak süre üzerinden ve borçlandıkları miktarın tamamını
ödedikleri tarihten itibaren 5434 sayılı Kanuna göre emekli aylığına hak
kazanırlar. Emekli aylığına hak kazanabilmesi için toplam süresinin 25 yıl
olması yeterlidir.
Taksitle ödemede, borcun tamamını
ödiyemeden ölen veya T. C. Emekli Sandığına göre malul olan avukatların
kendilerine veya hak sahibi mirasçılarına ölüm veya maluliyeti takibeden ay
başından itibaren 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre malullük yahut dul ve yetim
aylığı bağlanır. Şu kadar ki, ödenmemiş yıllık taksitlerin her biri 12 eşit
parçaya bölünerek o yılın malullük veya dul ve yetim aylıklarından kesilir ve
artan miktar hak sahiplerine ödenir.
Taksitle ödemede, bir taksidi
zamanında ödemiyen ve T. C. Emekli Sandığınca yapılan tebligat üzerine 1 ay
içinde bu borcunu yerine getiremiyenlerin borçlanma durumuna son verilir ve
ödedikleri miktara tekabül eden sürenin eski memuriyet veya hizmetlerine
eklenmesi suretiyle hesaplanacak süre üzerinden T. C.Emekli Sandığı Kanunu
hükümlerine göre işlem yapılır.
Yukarıdaki fıkralar gereğince
kendilerine veya hak sahibi mirasçılarına emekli, malullük veya dul ve yetim
aylığı bağlananlara borçlanmadan önceki fiili memuriyet veya hizmetlerin tutarı
üzerinden T. C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre ikramiye ödenir.
(B)
bendinden faydalanabilmek için ilgilinin, T. C. Emekli Sandığına kesenek ödediği
memuriyet veya hizmetten ayrılmasını takibeden bir ay içinde Sandığa dilekçe ile
başvurması ve kendisine emekli aylığı bağlanmamış veya kesenekleri iade
edilmemiş olması gereklidir. (A) bendinin ikinci fıkrası delaletiyle (B)
bendinden faydalananlar için bu süre borçlanma taleplerinin kabul edildiğinin
Sandıkça kendilerine tebliği tarihinden başlar.
(B)
bendinden faydalanmak dileği ile yapılan baş vurmanın T.C. Emekli Sandığınca
kabul edildiğinin ilgiliye tebliğini takibeden aybaşından itibaren sandığa
kesenek ödeme yükümlülüğü doğar. Kesenekler (Kurum hissesi dahil) her ayın ilk
haftası içinde doğrudan doğruya veya T.C. Emekli Sandığının belirteceği bir
banka aracılığı ile sandığa ödenir.
Kesenek ve kurum hissesi, ilgilinin
T. C. Emekli Sandığına kesenek ödediği evvelki memuriyet veya hizmette son
iktisap ettiği maaş veya ödeneğindeki kıdeminden başlamak üzere o memuriyet veya
hizmetin en az yükselme süresine göre iki veya üç senede bir terfi
ediyormuşçasına yürütülecek maaş dereceleri üzerinden hesaplanır.
(B) bendi
uyarınca T. C. Emekli Sandığı ile ilgileri devam edenlerin emekliliğe esas
sürelerinin 30 yılı doldurduğu, sandıkla ilgilerinin kesilmesini yazılı olarak
istedikleri, öldükleri yahut T.C. Emekli Sandığı Kanununa göre malûl duruma
girdikleri veya borçlanma hükümlerinde gösterildiği şekilde sandık tarafından
verilen bir aylık süre içinde ödememekte temerrüt ettikleri takdirde bu
durumların husule geldiği tarihi takibeden aybaşından itibaren sandıkla ilgileri
kesilir ve toplam süreleri üzerinden kendilerine yahut hak sahibi mirasçılarına
5434 sayılı Kanun uyarınca emekli, malullük dul veya yetim aylığı bağlanır. Bu
kimselere ödenecek ikramiye hakkında borçlanma ile ilgili hükümler kıyasen
uygulanır.
Geçici 3, 4 ve 5 inci maddeler
uyarınca borçlandıkları süre ile birlikte emekliliğe esas hizmetleri tutarı 15
yıl veya daha fazla olanlar da bu maddenin (B) bendi hükmünden
faydalanabilirler.
(Ek fıkralar: 26/2/1970 - 1238/3
md.):
Bu
madde hükümlerinden
faydalananların, (A)
bendi uyarınca
boçlandıkları veya
(B) bendi
uyarınca T. C.
Emekli Sandığı
ile ilgilerini
devam ettirdikleri
sürelerin tamamı,
emekliliğe tabi
görevden son
defa ayrıldıkları
maaş veya ödenekteki kıdemlerine eklenmek suretiyle bu görev veya
hizmetin en az yükselme süresine göre iki veya üç yılda bir terfi etmiş veya
ediyormuşçasına intıbakları yapılır.
Bu maddenin 9 uncu fıkrasında T.C.
Emekli Sandığına başvurma için konulmuş bir aylık süreyi geçirmiş olanlar, 1
Ocak 1971 tarihine kadar başvurmaları şartı ile bu madde hükümlerinden
faydalanabilirler.
Geçici Madde 3 – (Değişik:
26/2/1970 - 1238/1 md.)
7 Temmuz 1969 tarihinde veya bu
tarihle 1 Ocak 1971 tarihi arasında T.C. Emekli Sandığında iştirakçi durumunda
bulunanların, emeklilik keseneği ödedikleri görev veya hizmetten önce T.C.
Emekli Sandığı Kanununa tabi olmadan ve Sosyal Sigortalar kapsamına da girmeden
geçirdikleri fiili avukatlık sürelerinin daha önce başka kanunlarla borçlanılan
süreler ile birlikte onbeş yılı geçmiyecek kısmı, 5434 sayılı Kanuna 23 şubat
1965 gün ve 545 sayılı Kanunun 5 inci maddesi ile eklenen maddedeki esaslara
göre borçlanmaları şartı ile emekliliğe esas hizmetlerine eklenir. Şu kadar ki,
bu kimselerin adlarına borç kaydedilecek miktar borçlandırılan sürenin geçtiği
tarihlerde kesilen kesenek ve karşılıklar oranına göre tespit olunur.
Bu madde hükmünden faydalanmak için,
ilgilinin, 1 Nisan 1971 tarihine kadar T.C. Emekli Sandığına yazılı olarak
başvurması şarttır.
Geçici Madde 4 – (Değişik:
26/2/1970 - 1238/1 md.)
7 Temmuz 1969 tarihinde veya bu
tarihle 1 Ocak 1971 tarihi arasında T.C Emekli Sandığında iştirakçi durumunda
bulunanlardan, emekli keseneği ödedikleri görev veya hizmetten önce T.C. Emekli
Sandığına tabi olmadan ve Sosyal Sigortalar kapsamına da girmeden avukatlık
yapan ve ondan önce de emekliliğe tabi bir görev veya hizmette bulunanların T.C.
Emekli Sandığı ile ilişkileri bulunan devreler arasındaki fiili avukatlık
sürelerinin daha önce başka kanunlarla borçlanılan süreler ile birlikte onbeş
yılı geçmiyecek kısmı geçici 3 üncü madde uyarınca borçlanmaları şartı ile aynı
madde hükümlerine göre emekliliğe esas hizmetlerine eklenir.
Geçici 3 üncü maddenin son fıkrası
hükmü bu halde de uygulanır.
Geçici Madde 5 –
Geçici 2,3 ve 4 üncü maddelerin kapsamına giren avukatların bu maddeler
gereğince borçlandıkları fiili avukatlık sürelerinden önce Sosyal Sigortalar
Kurumu kapsamına giren hizmetleri de mevcutsa, Sosyal Sigortalar kapsamına giren
hizmetler 5/1/1961 tarihli ve 228 sayılı Kanunun aylık bağlanmasına ilişkin
esasları dairesinde T.C. Emekli Sandığındaki hizmetler (Borçlanılan süreler
dahil) ile birleştirilir.
Bu madde hükmünden faydalanmak
istiyenlerin, T.C. Emekli Sandığına baş vurmalarının şekli ve süresi hakkında
geçici 3 üncü madde hükmü kıyasen uygulanır.
Geçici Madde 6 –
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Avukatlar Yardımlaşma Sandığında üye
bulunan avukatlar, levhasına yazılı oldukları baroya müracat ederek sandıktaki
kayıtların silinmesini istiyebilirler.
Yukarıdaki fıkra gereğince sandıktan
kayıtları silinen avukatların sandıktaki alacaklarının, üyelik süresi ve sandık
mevcuduna göre kendilerine ödenmesi şekli, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren üç ay içinde ilgili baro yönetim kurulu tarafından hazırlanıp baro
genel kurulunca onaylanan bir yönetmelikle tespit edilir.
Geçici Madde 7 – (Mülga: 30/1/1979 -
2178/8 md.)
Geçici Madde 8 –
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce Siyasal Bilgiler Okulu veya fakültesinden
mezun olup da eksik kalan derslerden hukuk fakültesinde sınav vermiş olanlar, bu
Kanunun uygulanmasında hukuk fakültesi mezunu sayılırlar.
Geçici
Madde 9 – Bu Kanunun
yürürlüğe girmesinden önce Yargıtay'da hukuk mezunu başkatip olarak en az dört
yıl süre ile hizmet etmiş olanlar, 3 üncü maddenin (c) bendindeki kayıttan
vareste tutulurlar.
Geçici Madde 10 –
Ankara Baro Başkanı, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki ay
içinde Ankara'da toplanıp Türkiye Barolar Birliği Başkanı ile Birlik Yönetim
Kurulu, Birlik Disiplin Kurulu ve Birlik Denetleme Kurulu üyelerini ve
yedeklerini seçecek olan ilk genel kurul için delegelerini seçip göndermelerini
ve toplantı yer, gün ve saatini, toplantı gününden en az bir ay önce barolara
bildirir. Belirtilen günde toplantıyı açarak yerini en yaşlı delegeye bırakır.
Geçici Madde 11 –
708 sayılı Kanunun ikinci ve 7 nci maddelerinde ve 2573 sayılı Kanunun 6 ncı
maddesinde yazılı mülazemet süresini 3499 sayılı Avukatlık Kanununun yürürlüğü
tarihinde bitirmiş olanlar 3 üncü maddenin (a), (b) ve (c) bentlerinde ve 5 inci
maddede gösterilen şartlara sahip oldukları takdirde baro levhasına yazılırlar.
Bu Kanunun uygulanmasında
Medresetulkuzat ve Nüvap Mektebi mezunları hukuk mezunu sayılır.
Geçici Madde 12 – Gerek 3499 sayılı
Kanun ve gerekse bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra dava vekaleti
ruhsatnamesi ile 708 sayılı Kanunun 5 inci maddesine dayanılarak avukatlık
ruhsatnamesi verilemez.
Ancak, hukuk fakültesi veya
mektebinden mezun olmadıkları halde 3499 sayılı Kanunun yürürlüğünden önce
hakimlik veya savcılık sınıflarında, 3499 sayılı Kanunun yürürlüğünden önce veya
sonraki görev sürelerinin toplamı dört yılı doldurmuş olanlara 3 üncü maddenin
(b) ve (c) bentlerindeki kayıtlardan vareste tutulmak şartiyle avukatlık
ruhsatnamesi verilir.Sicilleri itibariyle görevlerinden çıkarılmış olanlar
hakkında bu hüküm uygulanmaz.
Geçici Madde 13 –
3499 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte dava, vekaleti ruhsatnamesine
sahip olanlar, beş avukat bulunmıyan yerlerde vekalet icra edebilirler. Bu
Kanunun yürürlüğe girmesinden önce 3499 sayılı Kanunun (Muvakkat IV üncü)
maddesi uyarınca beş avukat bulunmıyan yerlerde dava vekilliği yapmakta
olanların kazanılmış hakları saklıdır.
(Değişik: 2/5/2001 - 4667/96 md.)
Dava vekillerinin, mesleklerini icra edebilmeleri için, o yerin bağlı olduğu
baroca tutulan bir listeye yazılmaları şarttır. Listeye yazılmak için yapılan
başvuru üzerine barolar, istemin kabul veya reddine dair kararlarını bir ay
içinde vermek zorundadır. Bu süre içinde karar verilmez yahut ret kararı verilir
ise ilgili şahıs; karar verilmemiş ise bir aylık sürenin sonunda, istem
reddedilmiş ise ret kararının tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde
Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kuruluna itiraz edebilir. Türkiye Barolar
Birliğinin itiraz üzerine verdiği kararlar Adalet Bakanlığına ulaştığı tarihten
itibaren iki ay içinde Bakanlıkça karar verilmediği veya karar onaylandığı
takdirde kesinleşir. Ancak Adalet Bakanlığı uygun bulmadığı kararları bir daha
görüşülmek üzere, gösterdiği gerekçesiyle birlikte Türkiye Barolar Birliğine
geri gönderir. Geri gönderilen bu kararlar Türkiye Barolar Birliği Yönetim
Kurulunca üçte iki çoğunlukla aynen kabul edildiği takdirde onaylanmış, aksi
halde onaylanmamış sayılır; sonuç Türkiye Barolar Birliği tarafından Adalet
Bakanlığına bildirilir. 8 inci maddenin altıncı ve yedinci fıkraları hükümleri
burada da kıyasen uygulanır.
Listeye yazılma, bu Kanunun
davavekillerine tanıdığı hak ve yetkilerden faydalanmak ve yükümlere tabi olmak
bakımından, baro levhasına yazılmanın sonuçlarını doğurur.
Listenin barolarca nasıl
düzenleneceği, listeye yazılmak için yapılacak baş vurma hakkındaki işlemler
listenin mahkemelere, Cumhuriyet savcılıklarına, icra ve iflas dairelerine ve
diğer resmi mercilere bildirilme tarzı ve listeden kaydın silinmesi şekli bu
Kanunun 182 inci maddesinde yazılı yönetmelikte gösterilir.
Geçici Madde 14 – 3499 sayılı Kanunla
ek ve değişikliklerine göre kurulmuş olan barolar, bu Kanun hükümlerine göre
görevlerine devam ederler.
Geçici Madde 15 –
168 inci madde uyarınca hazırlanacak asgari ücret tarifesi, bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yapılır ve yeni tarife yürürlüğe
girinceye kadar eski tarife uygulanır.
Geçici Madde 16 –
Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu görevine başlayıncaya kadar, avukatlık
haysiyet divanındaki dosyalar, bu kurula devredilmek üzere Ankara Baro
Başkanlığınca teslim alınır.
Geçici Madde 17 –
Yargı mercileri, Cumhuriyet savcılıkları, icra memurlukları nezdinde
başkatiplik, zabıt katipliği, zabıt katibi muavinliği yahut icra memurluğu veya
yardımcılığı görevlerinden birini en az on yıl süre ile yapmış olan kimseler, bu
Kanunun 3 üncü maddesi uyarınca Avukatlık meslekine kabul için aranılan tahsil,
staj (…)(1)dışındaki şartları haiz olurlar ve 5 inci maddede yazılı engeller
kendilerinde bulunmazsa, en az üç avukat veya davavekili olmıyan bir yerde, o
yerin bağlı olduğu baroca tutulan listeye yazılmak şartiyle, munha sıran o yerin
hukuk mahkemeleri ve icra ve iflas dairelerinde dava ve iş takib edebilirler.
Bu kimseler, munhasıran vekalet
görevini yapabilecekleri yerde, listeye yazılma tarihinden itibaren üç ay içinde
bir büro açmak zorundadırlar. Bu zorunluluğa uymıyanların adları listeden
silinir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 61 inci maddesinin son
fıkrası gereğince vekalet görevini yapanlar, geçmiş adalet hizmetine ait şarta
bakılmaksızın, birinci fıkrada, yazılı diğer şartlara sahip oldukları takdirde,
o yerin bağlı bulunduğu baroca tutulan listeye yazılmak suretiyle, munhasıran o
yerdeki hukuk mahkemeleri ve icra ve iflas dairelerinde vekalet görevini yapmaya
devam ederler. Ancak, listeden herhangibir suretle adları silinenler, birinci
fıkrada yazılı şartların tamamına sahip olmadıkça bir daha listeye yazılamazlar.
Bu kimseler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde
listeye yazılmak için baş vurmak ve yazılma tarihinden itibaren üç ay içinde bir
büro açmak zorundadırlar. Aksi halde listeye yazılmazlar; listeye yazılmışlarsa
adları listeden silinir.
(Değişik: 26/2/1970 - 1238/4 md.)
Yukarıdaki fıkralar uyarınca vekalet görevini yapmak hakkı o yer avukat veya
dava vekilleri sayısının üçü bulması halinde kendiliğinden sona erer. Sona erme
tarihinden itibaren üç ay içinde, ilgili şansın aynı baro bölgesi içinde üç
avukat veya dava vekili bulunmayan başka bir yere naklederek büro açması
halinde, listedeki kaydı, nakledilen yer işaret edilmek suretiyle devam eder.
İlgili üç aylık süre içinde başka bir baroya başvurduğu takdirde, dosyası
getirilmek suretiyle başvurduğu baronun listesine kaydı yapılıp ayrıldığı
baronun listesinden de adı silinerek vekalet görevine devam eder. Üç aylık süre
içinde aynı baro bölgesindeki başka bir yere nakil yapılarak büro açılmaması
veya bu süre dolmadan başka bir baroya nakil için başvurulmaması halinde
ilgilinin adı listeden silinir.
Geçici 13 üncü maddenin listeye
yazılma için yapılacak baş vurma ile ilgili ikinci fıkrası hükmü bu kimseler
hakkında da kıyasen uygulanır.
-----
(1)
28/11/2006 tarihli ve 5558 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu arada yer alan "
ve sınav" ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
Listeyle ilgili olup, geçici 13 üncü
maddenin son fıkrasında gösterilen hususlar ve bu maddeye göre vekalet görevini
ifa edeceklere verilecek yetki belgesinin neleri ihtiva eyliyeceği 182 nci
maddede yazılı yönetmelikte gösterilir.
Bu Kanunun ikinci, dördüncü, beşinci,
yedinci, sekizinci, dokuzuncu, onbirinci ve onikinci kısmı ile 49, 57, 58, 59,
60, 61, 62 ve 65 inci maddeleri dışında kalan hükümleri bu maddenin kapsamına
giren kimseler hakkında da kıyasen uygulanır.
Baro giriş ve yıllık kesenekleri bu
maddenin kapsamına giren kimselerden alınmaz.
(Değişik: 26/2/1970 - 1238/4 md.) Bu
maddenin üçüncu fıkrası 7 Temmuz 1977 tarihinde yürürlükten kalkar.
Geçici Madde 18 –
(Ek: 26/2/1970 - 1238/5 md.)
Geçici 3 ve 4 üncü maddeler uyarınca
borçlanılarak emekliliğe esas hizmetlerine eklenen sürelerin üçte ikisi,
ilgililerin halen bulundukları görevin veya hizmetin en az yükselme süresine
göre iki veya üç yılda bir değerlendirilmek suretiyle intibakları yapılır ve
böylece görev veya hizmet aylıkları ile emeklilik keseneğine esas aylıkları
yükseltilir.
Geçici Madde 19 –
(Ek: 1/4/1981 - 2442/2 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte,
bu Kanunun 1 nci maddesi ile Avukatlık Kanununun 14 üncü maddesine eklenen
fıkrada belirtilenlerin sıkıyönetim askeri mahkemelerinde almış oldukları
davalar Avukatlık Kanununun hükümleri dairesinde üç ay içinde devredilir.
Geçici Madde 20 –
(Ek: 25/6/2002 - 4765/1 md.)
10.5.2001 tarihinden önce ilköğretim
veya orta öğretimde öğretmenlik görevi ile avukatlık mesleğini birlikte yapanlar
ve aynı durumda olup avukatlık stajını yapmakta olanlar hakkında 11 inci madde
hükmü uygulanmaz.
(Mülga ikinci fıkra:
28/11/2006-5558/1 md.)
Geçici Madde 21–
(Ek: 13/1/2004 – 5043/7 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte,
kesin hükme bağlanmamış bütün ihtilaflarda bu Kanunun değişik hükümleri
uygulanır.
Ek Geçici Madde 1 –
(Ek: 31/10/1980 - 2329/3 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden
sonra, değiştirilen 168 nci madde hükümleri uyarınca hazırlanacak ilk tarifeler
yürürlüğe girinceye kadar açılan davalar veya başlayan hukuki yardımlarla ilgili
olarak değer veya miktarın bir milyar lirayı aşan bölümü için takdir edilecek
nispi avukatlık ücretinin hesabında, yürürlükte olan tarifelere bakılmaksızın,
binde bir oranı uygulanır.
Madde 199 – (Bu
madde 3/4/1930 tarih ve 1580 sayılı Belediye Kanunu ile 13/3/1929 tarihli İdari
Umumiyei Vilayat Kanununa birer ek madde eklenmesi ile ilgili olup getirdiği
hükümler ilgili kanunlardaki yerlerine işlenmiştir.)
Kanunun yürürlük tarihi:
Madde 200 –
Bu Kanun yayımı tarihinden üç ay sonra yürürlüğe girer.
Kanunu
yürüten makam:
Madde 201 –
Bu Kanunun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
19/3/1969 TARİHLİ VE 1136 SAYILI KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER
1)
22/1/1986 tarihli ve 3256 Sayılı Kanunun geçici maddeleri:
Geçici Madde 1 – Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 11 inci maddesi
hükmü uyarınca, avukatlık ve avukatlık stajıyla birleşmeyen ilköğretimde
öğretmenlik görevinde bulunulması sebebine dayanılarak;
A)
Yapmış
oldukları stajın
geçerli sayılmamasından
dolayı aynı
Kanunun 72 nci
maddesinin (b)
bendi uyarınca
adları baro
levhasından silinmiş
bulunanlarla staj bitim belgesi almış oldukları halde aynı sebeple baro
levhasına yazılma istemleri reddedilenler, levhaya yazılmalarına dair baro
yönetim kurulu kararları Adalet Bakanlığınca onaylanmayanlar veya baro levhasına
yazılmamış olanlar, başvurdukları takdirde başkaca engellerinin bulunmaması
kaydıyla baro levhasına yazılırlar ve avukatlık yapabilirler.
B)
Adları staj listesinden silinmiş olanlar, başkaca engelleri bulunmadığı takdirde
bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç ay içerisinde başvurmaları halinde,
yeniden Staj listesine yazılırlar ve silme kararından önce yaptıkları staj
geçerli sayılarak stajlarına devam ederler. Bunlardan adları staj listesin den
silinmesi gerekenler hakkında, başkaca engelleri yoksa silme işlemi yapılmaz.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiğı tarihten
önce, 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 11 inci maddesi hükmü uyarınca, avukatlık
ve avukatlık stajıyla birleşmeyen diğer işlerde bulunulması sebebine
dayanılarak, yapmış oldukları stajın geçerli sayılmamasından dolayı aynı Kanunun
72 nci maddesinin (b) bendi uyarınca adları baro levhasından silinmiş
bulunanlarla staj bitim belgesi almış oldukları halde aynı sebeple baro
levhasında yazılma istemleri reddedilenler, levhaya yazılmalarına dair baro
yönetim kurulu kararları Adalet Bakanlığınca onaylanmayanlar veya baro levhasına
yazılmamış olanlar, başvurdukları takdirde avukatlıkla birleşmeyen işlerinden
ayrılmış olmaları ve başkaca engellerinin bulunmaması kaydıyla baro levhasına
yazılırlar. Bu şekilde avukatlık stajı yaptıktan sonra baro levhasına yazılmış
bulunanların da avukatlıkla birleşmeyen bir işle uğraşmamaları ve başkaca
engelleri bulunmaması şartıyla kayıtları silinmez. Adları staj listesinden
silinenler, avukatlıkla birleşmeyen işlerinden ayrılmış oldukları ve başkaca
engelleri bulunmadığı takdirde bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç ay
içerisinde başvurmaları halinde, yeniden staj listesine yazılırlar ve silme
kararından önce yaptıkları staj geçerli sayılarak stajlarına devam ederler.
Bunlardan adları staj listesinden silinmesi gerekenler hakkında başkaca
engelleri yoksa silme işlemi yapılmaz.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce avukatlıkla bağdaşmayan bir işle uğraştıkları sırada avukatlık stajını
yapan veya yapmakta bulunanlar hakkında:
a) Cezai
takibat yapılmaz.
b) Daha
önce başlamış olan takibatlar durdurulur.
Hükmolunan cezalar ceza
mahkümiyetlerinin sonuçlarını da kapsamak üzere affedilmiştir.
Bu suretle cezaları bütün
sonuçlarıyla affedilmiş olan avukat ve avukat stajyerleri hakkında, bu
mahkümiyetlerine dayanılarak Avukatlık Kanununun, avukatlığa kabul edilmemeye ve
ruhsatnameleri geri alınmak suretiyle iptal ve adları bir daha yazılmamak üzere
levhadan silinmeye dair hükümleri uygulanmaz.
Geçici Madde 2 –
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak ilk baro genel kurul
toplantısı, Kanunun yayımını izleyen ikinci yılın ekim ayının ilk haftası içinde
yapılır.
Geçici Madde 3
– Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, baro disiplin kurulu
üyesi olanlar ile baro ve Birlik Denetleme Kurulu üyesi bulunanlar, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra, yönetim kurulu seçimlerinin yapılacağı ilk
genel kurul toplantısına kadar görevlerine devam ederler.
Geçici Madde 4 –
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce Siyasal Bilgiler Okulu veya Fakültesinden
mezun olup da eksik kalan derslerden Hukuk Fakültesinde sınav vermiş olanlar, bu
Kanunun uygulanmasında Hukuk Fakültesi mezunu sayılırlar.
2 – 2/5/2001 tarihli ve 4667 sayılı
Kanunun geçici maddeleri :
Geçici
Madde 1 – (Mülga birinci
fıkra: 28/11/2006-5558/1 md.)
Bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihten önce 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 11 inci maddesi hükmü uyarınca,
avukatlık ve avukatlık stajıyla birleşmeyen diğer işlerde bulunulması sebebine
dayanılarak, yapmış oldukları stajın geçerli sayılmamasından dolayı aynı Kanunun
72 nci maddesinin (b) bendi uyarınca adları baro levhasından silinmiş
bulunanlarla staj bitim belgesi almış oldukları halde aynı sebeple baro
levhasına yazılma istemleri reddedilenler, levhaya yazılmalarına dair baro
yönetim kurulu kararları Adalet Bakanlığınca onaylanmayanlar veya baro levhasına
yazılmamış olanlar, başvurdukları takdirde avukatlıkla birleşmeyen işlerinden
ayrılmış olmaları ve başkaca engellerin bulunmaması kaydıyla baro levhasına
yazılırlar. Bu şekilde avukatlık stajı yaptıktan sonra baro levhasına yazılmış
bulunanların da avukatlıkla birleşmeyen bir işle uğraşmamaları ve başkaca
engellerinin bulunmaması şartı ile kayıtları silinmez. Adları staj listesinden
silinenler, avukatlıkla birleşmeyen işlerinden ayrılmış oldukları ve başkaca
engelleri bulunmadığı takdirde bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren üç ay
içinde başvurmaları halinde yeniden staj listesine yazılırlar ve silme
kararından önce yaptıkları staj geçerli sayılarak stajlarına devam ederler.
Bunlardan adları staj listesinden silinmesi gerekenler hakkında başkaca
engelleri yoksa silme işlemi yapılmaz.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce avukatlıkla bağdaşmayan bir işle uğraştıkları sırada avukatlık stajını
yapan veya yapmakta bulunanlar hakkında;
a) Cezaî takibat yapılmaz,
b)
Daha önce başlamış olan takibatlar durdurulur.
Hükmolunan cezalar ceza
mahkûmiyetlerinin sonuçlarını da kapsamak üzere affedilmiştir.
Bu suretle cezaları bütün
sonuçlarıyla affedilmiş olan avukat ve avukat stajyerleri hakkında, bu
mahkûmiyetlerine dayanılarak Avukatlık Kanununun avukatlığa kabul edilmemeye ve
ruhsatnameleri geri alınmak suretiyle iptal ve adları bir daha yazılmamak üzere
levhadan silinmeye dair hükümleri uygulanmaz.
Geçici Madde 2 –
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kurulmuş olan barolar hakkında 77 nci
maddenin bu Kanunla değişik birinci fıkrası hükmü uygulanmaz.
Geçici
Madde 3 – Bu Kanun gereğince
düzenlenecek yönetmelikler, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay
içinde çıkartılır.
|