FARMASÖTİK MÜSTAHZARLARIN BİYOYARARLANIM VE BİYOEŞDEĞERLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK
FARMASÖTİK MÜSTAHZARLARIN BİYOYARARLANIM VE BİYOEŞDEĞERLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK
Sağlık Bakanlığından
Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 27/05/1994
Yayımlandığı Resmi Gazete No: 22218
Amaç
Madde 1 - Bu Yönetmeliğin amacı; farmasötik müstahzarların biyoyararlanım ve biyoeşdeğerlik incelemelerinin uygulanması ile ilgili esasları ve farmasötik bakımdan eşdeğer olan müstahzarların biyoyararlanımlarının farklılık göstermesini ve bu durumun tedavinin yeterliliği veya toksisite artması sonucu sebep olabileceği sakıncaları önlemek için alınacak tedbirleri belirlemektir.
Kapsam
Madde 2 - Bu Yönetmelik; müstahzarların biyoyararlanım ve biyoeşdeğerlik bakımından incelenmeleri ile ilgili esasları, bu incelemelerin gereklilik dereceleri ile ilgili koşullan ve öncelik sırasının saptanmasına ilişkin kriterleri, incelemelerin tasarım, uygulama ve kontrolünü, ruhsat başvurularında biyoyararlanımın konumunu, incelemeyi yürütecek personeli ve incelemelerin yapılacağı yerleri kapsar.
Yasal Dayanak
Madde 3 - Bu Yönetmelik; 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun 3/k, 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbi Müstahzarlar Kanunu'nun 7/E ve 18 ile 181 sayılı Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 43 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
Madde 4 - Bu Yönetmelik'te geçen,
a) Bakanlık: Sağlık Bakanlığı,
b)Müstahzar:Belirli bir formülasyona göre belirli bir farmasötik şekil halinde araştırma / geliştirme boyutunda veya üretim boyutunda imal edilen ilaç,
c)Biyoyararlanım : Etkin maddenin veya onun terapötik molekül kısmının farmasötik şekilden absorbe edilerek sistemik dolaşıma geçme ve böylece vücuttaki etki yerinde veya onu yansıtan biyolojik sıvılarda (genellikle serum veya plazmada) var olma hızı ve derecesi,
1)Mutlak Biyoyararlanım: İlacın aynı molar miktarının intravenöz verilmesi ile
lçülen biyoyararlanıma oranlanan biyoyararlanım (ilacın intravenöz verilememesi veya intravenöz verilişe özgü müstahzarının bulunmaması halinde bağlı biyoyararlanım ölçülür),
2)Bağıl Biyoyararlanım: İntravenöz kullanım dışında en yüksek biyoyoyararlanıma olanak veren bir yoldan verilmek suretiyle veya aynı yoldan verilen, fakat daha yüksek biyoyararlanım sağlayan bir, farmasötik şekille elde edilen biyoyararlanım ile kıyaslanarak bulunan biyoyararlanım,
d)Farmasötik Eşdeğer : İki farklı müstahzar aynı etkin maddenin veya maddelerin aynı miktarını aynı veya karşılaştırılabilir standartlara uyan farmasötik şekiller içinde içeriyorlarsa,
e)Biyoeşdeğerlik : Farmasötik eşdeğer olan iki müstahzarın, ayni molar dozda verilişinden sonra biyoyararlanımlarının (hız ve derece) ve böylece etkilerinin hem etkinlik, hem güvenlik bakımından esas olarak aynı olmasını sağlayacak derecede benzer olması,
f)Terapötik Eşdeğer : Bir müstahzarın, etkinliği ve güvenirliği daha önce tespit edilmiş bir başka müstahzar ile aynı etkin maddeyi veya terapötik molekül kısmını içermesi ve aynı etkinlik ve güvenliği klinik olarak göstermesi hali, Anlamında kullanılmıştır.
Araştırılacak Karakteristikler
Madde 5 - Biyoyararlanım incelemelerinde etkin maddenin (ilacın) veya etkin metabolitlerin ve gereken durumlarda ilaç molekülünün etkin kısmının, esas olarak plazma konsantrasyonu - zaman eğrisi belirlenerek, bu eğrinin altındaki alan (EAA) en az üç yarılanma ömrüne eşit bir süre boyunca ölçülmek ve bu eğri ile ilgili olan doruk plazma konsantrasyonu (Cmaks) ve doruk plazma konsantrasyonuna erişme süresi (tmaks) ölçülmek suretiyle değerlendirme yapılır. Kan örneği alma zamanlan ve araları ölçülecek karakteristiklerin yeterli derecede ayrıntılı bir zaman seyrini ortaya koyabilecek şekilde seçilmelidir. İlave olarak veya şartlar gerektirdiği takdirde sadece kümülatif renal itrah edilen miktar (Ae, sonsuz), itrah hızı (dAe/dt) ve tümüyle absorbe edilip itrah edilme süresi (t, sonsuz) ölçülerek değerlendirme yapılabilir. Kararlı (plato düzeyi) incelemelerinde doz aralığı boyunca, eğri altındaki alan (EAAT ) ve dalgalanma genliği hesaplanmasına gerek olup olmadığına, Bakanlıkça karar verilir.
Gerekli olan durumlarda ilave olarak, farmakodinamik tesirleri zamana göre ölçmek suretiyle değerlendirme yapılır. Bu takdirde ölçümler yeterli derecede ayrıntılı bir zaman seyri sağlamalı ve başlangıç değerleri aynı olmalıdır.
lçümlerin özgüllüğü, kesinliği (presizyonu) ve tekrarlanabilirliği yeterli derecede olmalıdır. Doz/cevap ilişkisinin non-lineer karakteri dikkate alınmalıdır.
Araştırmanın Tasarımı
Madde 6 - İnceleme, tedavinin tesiri (formülasyon tesiri) nin diğer tesirlerden ayırt edilebileceği şekilde tasarımlanmalıdır. Değişkenliği azaltmak için, çapraz inceleme tasarımı genellikle ilk seçimdir.
Diğer tasarımlar ve yöntemler özel durumlarda seçilebilir; fakat, verilen protokol ve inceleme raporunda haklılığı tam olarak belirtilmelidir. Gönüllülerin, tedavi ardışımlarına katılması rastgele olmalıdır. Genelde, tek doz incelemeleri yeterlidir; fakat, aşağıdaki hallerde kararlı durum incelemeleri istenebilir:
a) Ölçümlerde duyarlık sorunları tek dozdan sonra yeterince doğru bir plazma konsantrasyonu ölçümünü olanaksız kılıyorsa,
b) Plazma konsantrasyonlarındaki ve eliminasyon hızındaki birey-içi değişkenlik doğal olarak büyükse,
e) Doza veya zamana bağımlı farmakokinetik geçerli ise,
d) Uzatılmış salan ürünler söz konusu ise (tek doz incelemelerine ilave olarak).
Bu tür kararlı durum incelemelerinde, ilaç veriş şeması, mutad dozaj tavsiyelerine uygun olmalıdır.
Gönüllü Sayısı
Madde 7 - Biyoyararlanım ve biyoeşdeğerlik incelemelerinde, insanda gereksiz inceleme yapılmasından ve kullanılacak gönüllü sayısının gereksiz yere arttırılmasından kaçınılması esastır. Bu incelemelerde, çapraz inceleme yöntemi tercih edilir.
Gönüllüler test gruplarına rastgele yöntemle yerleştirilirler. Her grupta, araştırılacak primer karakteristiklerin, bir pilot çalışma ile veya yayınlanmış veriler ile kestirilen hata varyansına göre öngörülen sayıda gönüllü de ve en az 12 gönüllüde olmak üzere inceleme yapılır.
Kimyasal Analiz
Madde 8 - Plazma, serum, kan ve idrar veya uygun olan diğer ortamda etkin maddenin ve/veya biyotransformasyon ürünlerinin tayini için kullanılan biyoanalitik yöntemler özgüllük, doğruluk (accuracy), duyarlık ve kesinlik ile ilgili gereklere uymalıdır. Validasyon bulgulan bildirilmelidir.
Etkin maddenin ve/veya onun biyotransformasyon ürününün stabilitesinin bilinmesi güvenilir bulgular elde etmek için bir ön şarttır. Biyoeşdeğerliğin değerlendirilmesi, etkin maddenin ölçülen konsantrasyonlarına dayanarak yapılır. Bunun mümkün olmadığı durumlarda ana (majör) biyotransformasyon ürününün kan konsantrasyonlarının, ölçülmesi esastır. İdrarla itrah (hız) ölçülüyorsa, tayin edilen ürün, dozun büyük (majör) fraksiyonunu temsil etmelidir ve itrah hızı etkin maddenin plazma konsantrasyonuna paralel mütalaa edilmelidir.
Referans ve İncelenecek Müstahzarlar
Madde 9 - Referans müstahzar. incelemenin amacına ve durumuna göre bunu ilk geliştiren firmanın benzer müstahzarı, bu yoksa geliştiren firma lisansıyla üretilen benzer müstahzarı o da yoksa diğer bir firmanın benzer müstahzarı veya mutlak ya da bağıl biyoyararlanım tanımlarında belirtilen, daha fazla biyoyararlanım sağladığı bilinen başka bir farmasötik şekildeki müstahzarı olabilir. İlk geliştiren veya lisanslı bir firmadan Türkiye de ürettiği müstahzarın, kaynak ülkedeki ile biyoeşdeğer olduğuna ilişkin veriler istenir. İncelenecek müstahzarın seri (batch) kontrol bulguları bildirilmelidir.
Kombine müstahzarların biyoyararlanımının incelenmesinde, biyoyararlanım hızı ve derecesi etkin maddeleri tek başına içeren müstahzarlarınki ile karşılaştırılır. Kombine müstahzarın ruhsatlı, biyoyararlanımı onaylanmış ve piyasada bulunan farmasötik eşdeğeri mevcut ise biyoeşdeğerlik, çalışmasında referans olarak kullanılabilir. Bu tür referanslar mevcut değilse uygun bir alternatif, Bakanlığın onayı ile seçilebilir.
Referans müstahzardan absorpsiyon hızı bakımından fark gösteren, fakat absorpsiyon derecesi bakımından fark göstermeyen bir müstahzar, eğer absorpsiyon hızındaki gecikme geçerli bir amaç için kasten yapılmış ve bu durum prospektüste belirtilmişse ve/veya absorpsiyon hızındaki fark ilacın güvenilirliği ve etkinliği yönünden sakınca teşkil etmiyorsa biyoeşdeğer kabul edilebilir.
İncelenecek müstahzar bir araştırma/ geliştirme serisinden alınmış ise, imalat boyutundaki seriler üretildiğinde bu seriler araştırma/ geliştirme serisi ile karşılaştırılmalı ve bunlar ayırt ettirici testlerde aynı in-vitro çözünme hızını göstermelidir. İncelenen müstahzarın üreticisi, Bakanlığın talebi üzerine in-vitro ve in-vivo incelemelerin tekrar edilmesine imkan sağlamak için müstahzarın kabul edilen raf ömründen bir yıl fazla bir süre için yeterli sayıda test ve referans müstahzar örneği saklamak zorundadır.
Verilerin Analizi
Madde 10 - Biyoeşdeğerlik incelemesinin hedefi, klinik bakımdan anlam ifade eden bir kabul edilme aralığı içinde (%80-125) eşdeğerliği göstermektir. Ancak, özel durumlarda kabul edilme aralığı bilimsel dayanaklı olarak değişebilir. Biyoeşdeğerliği değerlendirmede başta gelen ilgi odağı, biyoeşdeğerliği yanlış yere kabul etme riskini sınırlamaktır. Sadece %5'lik nominal risk sınırını aşmayan istatistiksel prosedürler onaylanabilir ve onlar arasında biyoeşdeğerliği yanlış yere reddetme riski en düşük olan seçilmelidir.
Parametrik bir yaklaşım kullanılması durumunda; kabul etme aralığı (biyoeşdeğerlik aralığı) içindeki bağıl biyoyararlanımın seçilmiş ölçüsü için klasik % 90 güven aralığının dahil edilmesi, en tercih edilen yöntemdir. Bu yöntem biyoeşitsizlik hakkındaki iki tek yanlı (one-sided) hipotezin %5'lik nominal düzey
de reddedilmesine eşdeğerdir. Konsantrasyonlar ve konsantrasyonla ilişkili karakteristikler (örneğin, EAA), tercihen logaritmik dönüşüm yapıldıktan sonra istatistik yönden analiz edilmelidir. Parametrik yaklaşımda, log normal (EAA, Emaks) dağılımını veya normal (tmaks) dağılımın, varsayılması şüpheli ise, buna karşılık olan non-parametrik bir yaklaşım tavsiye edilir. Bu yaklaşım; belirli bir inceleme boyunca bütün biyoyararlanım karakteristiklerini değerlendirmek için genel istatistik yaklaşım olarak da seçilebilir.
Eğer aşırı biyoyararlanım bulunmuş ise, diğer bir deyişle yeni ürün, onaylanmış üründen belirgin derecede büyük bir biyoyararlanım gösteriyorsa (% 25'den daha büyük ise ), terapötik eşdeğerliği garantiye almak için daha düşük dozaj yitiliğine (strength) indirecek şekilde yeniden formülasyon ve onaylanmış ürün ile karşılaştırmalı Biyoyararlanım çalışmaları gerekir.
İn-vitro Çözünme
Madde 11 - Biyoyararlanım ve biyoeşdeğerlik incelemesinde; kullanılmış olan test ve referans müstahzarların serileri ile elde edilen, in-vitro çözünme testleri bulguları daima bildirilmelidir.
Rapor 1
Madde 12 - Biyoyararlanım ve biyoeşdeğerlik incelemesinin raporu; hazırlanan protokolün, incelemenin yürütülmesinin ve değerlendirilmesinin tam bir dokümantasyonunu içermelidir. Raporun tamamının doğru ve belgelendirilebilir olduğu incelemenin izleyicisi (monitörü) tarafından imzalanarak onaylanmalıdır. Sorumlu araştırıcılar raporun kendileri ile ilgili bölümlerini imzalamalıdırlar.
Sorumlu araştırıcıların adları ve kurumları, inceleme yeri ve yapıldığı süre belirtilmelidir.
İncelemede kullanılan müstahzarların adları ve seri numaraları ve incelenen müstahzarın bileşimi verilmelidir. Ayrıca, başvuran, incelenen ürünün; ruhsatlandırılması için sunulan müstahzar ile aynı olduğunu teyid eden imzalı bir beyan vermelidir.
Bütün bulgular, açık bir şekilde sunulmalıdır. Ham verilerden kullanılan karakteristiklerin (örneğin EAA' nın ), hesaplama yöntemi belirtilmelidir. Sunulmayan verilerin neden sunulmadığı belirtilmelidir. Eğer veriler farmakokinetik model kullanılarak hesaplanmış ise, model ve hesaplama yönteminin geçerliliği gösterilmelidir. Bireysel plazma konsantrasyonu/ zaman eğrileri, lineer / lineer skala üzerinde de çizilmelidir. Bütün bireysel veriler ve bulgular da (ileride incelemeden ayrılan gönüllüler için olanlar dahil) verilmelidir. İncelemeden ayrılan ve çıkarılan gönüllüler bildirilmelidir ve bunun sebebi açıklanmalıdır. Temsil edecek sayıda kromatogramların rapora eklenmesi gerekir. Analitik validasyon yapılmalı ve rapora eklenmelidir.
Yeni Etkin Maddeleri
çeren Müstahzarlar İçin Yapılan Başvurular
Madde 13 - Sistemik etkisi istenen yeni kimyasal etkin maddeler durumunda, farmakokinetik karakterizasyon, maddenin
biyoyararlanımını intravenöz veriliş ile karşılaştırmalı olarak tayinini içermelidir. Ön-ilaç durumunda, intravenöz referans solüsyon tercihen molekülün terapötik kısmının solüsyonu olmalıdır.
Yeni aktif maddenin pazarlanacak şeklinin dozaj tavsiyeleri, klinik denemelerde kullanılan, özellikle doz
-bulma incelemelerinde kullanılan farmasötik şekillere karşı yapılan karşılaştırmalı biyoyararlanım incelemesi ile valide edilmelidir (bunun olmayışının gerekçesinin tatmin edici in-vitro verilerle gösterilebilmesi durumu hariç).
Onaylanmış Etkin Maddeleri İçeren Yeni Müstahzarlar İçin Yapılan Başvurular
Madde 14 - Eğer yeni müstahzarın, daha önce onaylanmış bir müstahzara farmasötik eşdeğer olarak ruhsatlandırılması isteniyorsa, bu müstahzar ile biyoeşdeğerliği gösterilmeli veya biyoeşdeğerliğinin geçerliği kanıtlanmalıdır.
Biyoeşdeğersizlik terapötik bakımdan önem arz edebilecekse, biyoyararlanım incelemeleri yapılmalıdır. Biyoyararlanım ve biyoeşdeğerlik incelemelerinin gerekliliğinin ve önceliğinin tespitinde 15 inci maddede belirtilen kriterlere göre değerlendirme yapılır.
Biyoyararlanım ve Biyoeşdeğerlik İncelemelerinin Gerekliliğinin ve Önceliğinin Saptanması
Madde 15 - Yeni etkin madde (ler) içeren müstahzar için ruhsat başvurusunda, intravenöz verilenler ve 16' ncı maddenin (f) fıkrasına uyanlar hariç, biyoyararlanım ve duruma göre biyoeşdeğerlik incelemeleri istenir.
14 üncü maddede belirtilen, onaylanmış etkin maddeleri içeren müstahzar başvurulan ile ilgili olarak biyoyararlanım ve/veya biyoeşdeğerlik incelemelerinin gerekliliğinin ve öncelik sırasının tespiti aşağıdaki kriterlere göre yapılır:
a)Müstahzarların farmasötik şekli ve veriliş yolu:
Biyoyararlanım incelemelerinin gerekliliği sıralamasında oral yoldan verilen müstahzarlara öncelik verilmelidir. Bunu sırasıyla sistemik etki için rektal yoldan verilen müstahzarlar, transdermal uygulanan müstahzarlar, parenteral yoldan verilen müstahzarlar ve lokal uygulanan müstahzarlar (trakeobronşiyal sisteme inhalasyonla verilen antiastmatik ilaçlar dahil) izlemelidir.
Farmasötik şekil açısından oral verilmeye özgü farmasötik şekiller başta yer alır ve uzatılmış-salan şekillerin hemen-salan şekillere, enterik veya film kaplamalı şekillerin kaplamasız olanlara göre önceliği daha fazladır. Oral süspansiyonlar ve oral solüsyonlar ise öncelik sırasında en geridedir.
b) Etkin maddenin terapötik indeksinin genişliği:
Terapötik indeksi dar olanlara öncelik verilir.
c)Doz-cevap eğrisinin dikliği:
Bundan önceki parametre ile genellikle ilişkili olan bir parametredir. Doz-cevap eğrisi dik olanlara öncelik verilir.
d)Etkin maddenin farmakokinetik özellikleri:
İlacın terapötik doz aralığı içinde non-lineer (doza bağımlı) kinetik göstermesi, presistemik eliminasyonun % 70' den fazla olması, absorpsiyonun % 70'den az olması, elverişsiz fizikokimyasal özelliklerinin bulunması (çözünürlüğünün % 0.1'den az olması, metastabil modifikasyonlar ve instabilite gibi), absorpsiyonun veya eliminasyon hızının bireyler arasında fazla değişkenlik göstermesi (metabolize edici enzimlerin genetik polimorfizmi ) gibi durumlar, ilacın biyoyararlanımının inceleme gerekliliği açısından önceliğini arttırır.
e)İlacın başlıca indikasyonunda hayati önem derecesi:
Konjestif kalp yetmezliği, aritmiler ve diğer acil kardiyovasküler durumlar, bronşiyal astma, ağır infeksiyonlar, myastenia gravis ve benzeri paralitik sendromlar, neoplastik hastalıklar gibi ölümcül olan ve/veya stabil olmayan durumlarda tedavi ve/veya profilaksi amacıyla kullanılması öngörülen müstahzarların biyoyararlanım incelenme gerekliliği yüksektir.
f)Müstahzarların aktif maddesinin ait olduğu farmakolojik ilaç grubu:
Yukarıda belirtilen kriterlerden birine veya daha fazlasına uygunluk göstermeleri sebebiyle aşağıdaki farmakolojik gruplara giren ilaçların öncelik sırası diğer gruplara göre yüksektir.
-antiarimikler
-anridiyabetikler
-antiepileptikler
-antikoagülanlar
-antimiklrobiya! ilaçlar (antimikotikler dahil)
-brornkodilatörler (metilksantinler dahil)
-kalsiyum antagonistleri
-sitostatikler
-organik nitratlar
-diğer vazodilatörler
g) Biyoyararlanım sorunu oluşturduğu genellikle kabul edilen ilaçlar:
Bu ilaçların listesi, bu konudaki yayınlar ve diğer veriler dikkate alınarak, Bakanlıkça tespit ve ilan edilir.
Biyoeşdeğerlik İncelemelerinin Genellikle Gerekmediği Durumlar
Madde 16 - Aşağıdaki durumlarda ruhsat başvurularında biyoeşdeğerlik incelemelerinin istenmesi normal olarak gerekli değildir:
a) Müstahzarın aşağıda sayılan şartların geçerli olması kaydıyla sadece etkin maddenin yitiliği (strength) bakımından fark göstermesi,
- farmokokinetiğin lineer olması,
-nitel kompozisyonun aynı olması,
-etkin madde ile yardımcı maddeler arasındaki oranın aynı olması veya (küçük yitiklik durumunda,) yardımcı maddeler arasındaki oranın aynı olması,
-iki müstahzarın da aynı üretici tarafından aynı yerde üretilmesi,
-orjinal müstahzar ile biyoyararlanım ve biyoeşdeğerlik incelemesinin yapılmış olması,
-aynı test koşullarında in-vitro çözünme hızının aynı olması.
b) Müstahzarın küçük değişiklikle yeniden formüle edilmesi veya üretim metodunda, aynı üretici tarafından, biyoyararlanım bakımından anlam ifade etmeyeceği inandırıcı şekilde ileri sürülebilecek bir biçimde küçük değişiklik yapılmış olması. Yeniden formülasyona veya değişikliğe temel teşkil eden müstahzarın biyoyararlanımının incelenmiş olması ve in-vitro çözünme hızlarının aynı test şartlarında eşdeğer olması,
c) Müstahzarın solüsyon halinde parenteral olarak verilmeye özgü olması ve aynı etkin maddeyi (maddeleri) ve yardımcı maddeleri halen onaylanmış bir müstahzarınkine eşit konsantrasyonlarda içermesi,
d) Müstahzarın etkin maddeyi halen onaylanmış müstahzar ile aynı konsantrasyon ve aynı farmasötik şekilde içeren, fakat aktif maddenin mideden geçişini veya absorpsiyonunu belirgin derecede etkilemesi mümkün olan yardımcı maddeler içermeyen, solüsyon halindeki sıvı şekilde (eliksir, şurup ve benzeri gibi) oral yolla alınır olması,
e) İn-vivo ve in-vitro çözünme hızı arasında kabul edilebilir bir korelasyonun gösterilmiş olması ve yeni müstahzarın in-vitro çözünme hızının, daha önce onaylanmış müstahzarınki ile, korelasyonu saptamak için kullanılan aynı test şartları altında eşdeğer olması,
f) Müstahzarın, sistemik absorpsiyon olmaksızın, etki yapması istenilen lokal kullanılışa özgü olması (oral, nazal, oküler, dermal, rektal, vajinal ve diğer lokal uygulamalar için kullanılan müstahzarlar gibi. Bu durumda istenmeyen derecede kısmi absorpsiyon olasılığı varsa güvenilirlik incelemeleri istenebilir)
g) Müstahzarın inhalasyon için gaz olması
Uygulama ile İlgili Düzenleme
Madde 17 - Yukarıdaki esaslar dahilinde; ruhsatlandırma için başvuracak veya başvurmuş olan müstahzarlar ile ruhsatlandırılmış olanlardan hangilerinin ve hangi tarihten itibaren biyoyararlanım inceleme gerekliliğine tabi olacağı Bakanlıkça belirlenir.
Biyoyararlanım ve Biyoeşdeğerlik İncelemelerinin yapılacağı Yerler
Belgelendirme Denetimi
Madde 18 - Biyoyararlanım ve biyoeşdeğerlik incelemeleri; gönüllüler üzerinde, onlara invazif girişimlerin yapılabileceği ve kimyasal analizlere elverişli yeterince donatılmış laboratuvarları ve nitelikli teknik personel bulunan tıp merkezlerinde uygun bir uzmanın sorumluluğu ve koordinatörlüğü altında ve İlaç Araştırmaları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uyularak yapılır. Bakanlıkça uygun görülen durum ve şartlarda gerekçesi uygun görüldüğü takdirde, alınan numunelerin analizi. kuruluşun dışında uygun bir laboratuvarda yaptırılabilir.
İncelemelerin, yapılacağı merkez ve laboratuvarlarda gönüllülerle, uygulamalarla ve ölçümlerle ilgili kayıtlar tutulur, bilgisayar ve diğer enstrümanların ölçümlerle ilgili verileri, en az beş yıl süre ile saklanır. Sağlık Bakanlığı bu yerleri en az iki uzmanın katılımı ile teknik donatım, çalışma koşullan ve kayıtlar bakımından denetler.
Uygun görülmek şartı ile Türkiye'de üretilen, bir müstahzarın biyoyararlanım ve biyoeşdeğerlik incelemeleri yurt dışında, yapıldığı ülkenin yetkili sağlık makamlarından onay almış uygun bir yerde yaptırılabilir veya yurt dışında böyle bir yerde yapılmış incelemeler gerekçesi Bakanlıkça kabul edilmek şartı ile geçerli sayılabilir.
Uyulacak Diğer Mevzuat ve Sorumluluklar
Madde 19 - İnsanlar üzerinde yapılacak biyoyararlanım ve biyoeşdeğerlik incelemelerinde İlaç Araştırmaları Hakkında yönetmeliğe, Tıbbi Deontoloji Tüzüğüne ve Helsinki Deklarasyonu ve ekleri kararlara uyulur
.
İlaç Araştırmaları hakkında yönetmeliğe göre etik kurul ve kurulların onayı ve gönüllülerin rızası alınır. İncelemelerin her türlü hukuki ve mali sorumluluğu incelemeyi yapan ve destekleyen kişi, kurum ve kuruluşlara aittir. Bu incelemelerden doğan cezai ve hukuki sorumluluklar genel hükümlere tabidir. Üzerinde inceleme yapılan kişinin rızası, bu yüzden uğradığı zararların tazminini isteme hakkını ortadan kaldırmaz.
Kılavuz
Madde 20 - Gönüllülerin seçimi, nitelikleri ve inceleme süresince davranışları (Ek-1) referans ve incelenecek müstahzar örnekleri, biyolojik sıvı örneklerinin alımı (Ek-2) analitik yöntemlerin validasyonu (Ek-3), istatistiksel yöntemler (Ek-4) ve rapor formatı (Ek-5 ) ve diğer teknik hususları açıklayan ekteki kılavuzlara ilave olarak gerektiğinde Bakanlıkça ek düzenlemeler
getirilebilir.
Yürürlük
Madde 21
Bu Yönetmelik yayım tarihinden altı ay
sonra yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 22 - Bu Yönetmelik hükümlerini Sağlık Bakanlığı yürütür.
EK 1 KILAVUZ
GÖNÜLLÜ SEÇİMİ
1. Biyoyararlanım çalışmaları yaşları 18-55 olan, ideal vücut ağırlığından %10'dan fazla sapma göstermeyen sağlıklı gönüllülerde yapılmalıdır. Mümkün olduğunca üreme toksikolojisi de göz önünde tutularak, gönüllülerin her iki seksten olmasına özen gösterilmelidir.
Birey-içi ve bireyler-arası varyasyonu en aza indirmek için, gönüllüler, mümkün olduğunca ve kabul edilebilir düzeylerde standardize edilmelidir.
Gönüllülerin genel medikal ve ilaçla ilgili hikayeleri alınmalı, geçmişinde ilaçla ilgili herhangi bir aşırı duyarlılık reaksiyonu bulunanlar araştırmaya dahil edilmemelidir.
Gönüllüler genel fizik muayeneden geçirilerek, hematolojik (hemoglobin, hematokrit diferansiyel beyaz kan hücresi sayımı, trombosit sayımı) yönünden incelenmelidir. Ayrıca karaciğer fonksiyon testi ile böbrek fonksiyon testi için gerekli tüm parametreler de incelenmelidir.
Gönüllülerin genel sağlık kontrolü, ileri teknolojik gelişmeleri yakından izleyen tam teşekküllü bir sağlık kuruluşunda, deneyden en erken 14 gün içinde yaptırılmalıdır. Tüm bulgular rapora eklenmelidir.
2. İlaçların uygulama zamanı her zaman aynı olmalı ve kronofarmakokinetik özelliklere dikkat edilmelidir
Daha uygun ve geçerli bilimsel nedenler olmadıkça, test ve referans ürün gönüllülere aç karnına (gönüllüler en azından, ilaçların uygulanacağı günün akşamı, yaklaşık 10-12 saat aç kalmalı) veya kendilerine uygulamadan belli bir süre önce standart bir yemek verilmelidir. Yemek özellikle enerji yoğunluğu açısından (cal/kg) standardize edilmelidir.
Uygulamadan sonra da yemek zamanı ve yemeğin içeriği standardize edilmelidir.
3. Sıvı (soğuk veya sıcak) alınımı, gastrik geçişi önemli derecede etkileyebileceğinden, kesin olarak standardize ve spesifiye edilmelidir.
4. Gönüllüler, çalışmadan uygun bir süre önce (en az 4 hafta) ve çalışma sırasında başka ilaç(lar) kullanmamalıdır.
Ayrıca kardiyovasküler, gastrointestinal, hepatik ve renal fonksiyonlarla etkileşebilen yiyecek ve içecekler (Örn. Alkollü içkiler (36 saat), meyve suları ve ksantin içeren içkiler ) yasaklanmalıdır.
5. İlaç klerensindeki genetik polimorfizm olgularında, gönüllüler seçilirken, bunu dikkate almak gerekir.
6. Gönüllülerin, sigara içmeyenler arasından seçilmesine özen gösterilmeli ve eğer sigara içenler kullanılmışsa bildirilmelidir.
7. Gönüllüler vejeteryan olmamalıdır. Çünkü vejeteryanlarda kalın barsak pasajı hızlı olduğundan, özellikle kontrollü-salım sağlayan preparatlarının incelenmesini olumsuz yönde etkilemektedir.
8. Bazı olgularla (Örn. yüksek klerensli ilaçlarla çalışmalarda) postür veya fiziksel aktivite de standardize edilmelidir.
EK
2 KILAVUZ
REFERANS VE İNCELENECEK MÜSTAHZAR ÖRNEKLERİ
l. Referans ve incelenecek müstahzar örnekleri seçilirken, örneklerin; mümkün olduğu kadar yeni ve aynı üretim tarihine sahip olmalarına dikkat edilmelidir.
2. Ruhsatlandırılmadan önce araştırma safhasındaki müstahzarlarla yapılan biyoyararlanım ve biyoeşdeğerlik değerlendirmelerinin, ruhsatlandırmayı izleyen ilk üç ay içerisinde, üretim boyutundaki örneklerle de
tekrarlanması istenebilir.
3. Referans örneğin, nereden ve hangi tarihte alındığı, işlem noter huzurunda yapılmak suretiyle noter tutanağı ile belgelendirilmelidir. Bu belgede referans örneğinin üretim tarihi, son kullanma tarihi ve seri
numarası belirtilmelidir.
BİYOLOJİK SIVI ÖRNEKLERİNİN ALIMI
Örnek alımıyla ilgili aşağıda belirtilen hususlara dikkat edilmelidir.
1. Örnek tipi; Örnek olarak klasik bir şekilde plazma söz konusu olabildiği gibi, serum, total kan, idrar ve diğer biyolojik sıvılar da söz konusu olabilir. Örnek alım türünün seçimi, ön sonuçlarla belirlenir. Her
durumda, ölçümlerin kesinliğini garanti edebilmek için, örnek alım tüplerinin tipi, varsa antikoagülan tipi, vb. özellikler ve son olarak da varsa soğuk zincir uygulaması (-20C,-80C) öncelikle belirtilmelidir. Analize
özgü depolama koşullarının sonuçları bozmasını engellemek için sıfırıncı saatte alınan kanın bir bölümüne, analiz edilecek etkin maddenin ekilmiş örnekleri de hazırlanarak aynı koşullarda saklanmalıdır. Saklama
koşullarını bozacak olayların (örneğin elektrik akımı kesilmesi gibi) önlenmesine dikkat edilmelidir.
2. Örnek alım süreleri, eğri altı alan, maksimum konsantrasyon süresi ve eliminasyon yarılama ömrü gibi temel parametrelere göre optimize edilmelidir. Eğri altı alanın hesaplanmasında ekstrapolasyon sonucu
hesaplanan yüzey, toplam yüzeyin %20'sini aşmamalıdır.
EK-3 KILAVUZ
VALİDASYON
Biyoeşdeğerlik verilerinin güvenirliği için iyi valide edilmiş, spesifik; doğru ve kesin sonuç verecek yöntemler gereklidir. Analitik yöntemlerin validasyonu, biyoeşdeğerlik çalışmalarının kritik bir parçasıdır. Aşağıda
validasyon parametreleri geniş bir şekilde karakterize edilmelidir.
1-Saklanan örneklerin stabilitesi
2-Kestirim aralığı
3-Doğrusallığı
4-Doğruluğu ( Accuracy)
5-Kesinliği (Precision)
6-Duyarlık limiti (Sensitivity limit)
7-Spesifikliği (Specifıcity)
BBÖ=100 (EAA test / EAA ref)
A=%80
B=125
BBÖ=% 80-125 sınırlan içinde olduğunda test formülasyonunun, referans formülasyona eşdeğer olduğu kabul edilir. Bazen biyoeşdeğerlik;"ortalama biyoyararlanımlar arasındaki fark referansın ortalamasının
%20'sinden fazla olmamalıdır" şeklinde ifade edilir. Bu durumda;
A=-%20
B= %20.
BBÖ=100 (EAA test -EAA ref) / EAA ref şeklinde gösterilir.
Biyoyararlanım çalışmalarında değişkenlik yaratabilecek pek çok sebep vardır.
İstatistik:
-Değişkenliğin kaynağını saptar ve ayıklar, .
-Önemlerine göre değişkenlik kaynaklarını ölçer ve test eder,
-Değişkenlik durumunda kestirim yapıp karar verebilmek için belirsizliğin ölçümünü sağlar,
-Değişkenliği en etkili biçimde kontrol edebilmek amacıyla deneysel tasarım yapılmasını sağlar. Değişkenlerin en büyük sebeplerinden biri gönüllüler arası farklılıklardır. Eğer bir çalışmada her gönüllü uygun bir tasarım ve analiz ile kullanılırsa bu farklılık diğer değişkenlik kaynaklarından ayrılabilir. Biyoeşdeğerlik karşılaştırmalarında en etkili yöntem çapraz (crossover) tasarımdır. Pek çok istatistiksel yöntem rastgele değişkenlerin normal dağılım g
sterdiğinin farz edilmesi esasına dayanır.
Verilerin çarpıklığı (skewness) veya aşırı değerlerin bulunması genellikle problem yaratır. EAA ve Emaks gibi pek çok veri seti için gönüllü etkisi, verileri çarpıtır. Bir veya iki gönüllünün kan konsantrasyonu son derece yüksek veya düşük olabilir. Bu vücut tipinden, büyüklüğünden veya polimorfik metabolizmadan kaynaklanabilir. Pek çok durumda veriyi iki dağılımın karışımı şeklinde vermek en iyisidir (Eşit olmayan ortalamalar ve çarpık (skewed ) dağılım. Eğer veri ortalama veya güven aralığı ile veriliyorsa, verilerin çarpıklığı istatistiği etkiler.
EK 4
I. Bağıl Biyoyararlanım Kestirimlerinde Ortalama Değerlerin Hesaplanması
Ortalama değerlerin kestiriminde genellikle aritmetik ortalama (
) ve ortanca (medyan) değerleri kullanılır. Simetrik bir dağılımda bu değerler eşittir. Eğer verilerde çarpıklık varsa veya aşırı değerler sözkonusu ise aritmetik ortalama ve ortanca değerleri farklıdır. Aritmetik ortalama aşırı değerlerden etkilendiği için dağılımda aşırı değerler varsa aritmetik ortalama yerine ortanca tercih edilmelidir.
Çünkü ortanca aşırı uçlardan etkilenmez Örneğin: elimizde N sayıda EAA değeri varsa,
=Xort.=Toplam EAA/N olarak ifade edilir,
Ortancayı (medyan) değerini bulmak için veriler büyükten küçüğe ya da küçükten büyüğe doğru sıralanır. Ortancanın kaçıncı sıradaki değer olduğunu (N+1)/2 formülünden elde edilen sayı gösterir. Gönüllü sayısı (N) tek ise; (N+1)/2 değeri tam sayı olur ve o sıraya denk gelen gönüllünün değeri, ortanca değer olur. Gönüllü sayısı (N) çift ise (N+1)/2 değeri buçuklu olur. Bu durumda ortadaki iki gönüllünün değeri toplanıp ikiye bölünerek ortanca değer bulunur. Ortanca değerinden küçük olan değerler kadar büyük olan değerler de vardır.
II. Değişkenliğin Kestirimi
Aritmetik ortalama dağılımın ortalamasını gösteren ve dağılımı temsil eden bir ölçüdür. Ancak dağılımın yaygınlığı ve değişkenliği hakkında bilgi veremez. Dağılımın yaygınlığını, değişkenliğini gösteren ölçütlerden en önemlisi standart sapmadır. Standart sapmanın karesi (S) varyans olarak adlandırılır.
Formül için resmi gazetedeki bu bölüme bakınız.
Örnek:
Tek dozluk çapraz tasarımla iki formülasyon 24 gönüllüye veriliyor. Varyans analizi ile aşağıdaki veriler elde ediliyor. Çift-tek yönlü test yöntemi ile test ve referans formülasyonlarının Cmaks ortalamaları arasındaki farkın %90 güven aralıklarını hesaplayınız.
X ortT:24,7ng /ml
X ortR:23,7ng/ml
y: 22
t 0,95(22):1.7171(Student t tablosundaki değer)
S :5.693
N:24 .
S (2/N)1/2 : 1.643
Çözüm:
24,7-23.7
1.17171 (1.643) ng/ml
1
2.82 ng/ml
-1.82 ng/mL; 3.82 ng/ mL
Yani; %90 güven aralığı, referans formülasyonun ortalamasının -1.82 ng/mL'nin altında ve 3.82 ng/mL üstünde olmalıdır. Güven aralıkları yüzdeye çevrilirse,
Alt güven aralığı: (23.7-1.82) 100/23.7= %92.3
Üst güven aralığı: (23.7 + 3.82) 100/23.7= % 116
Cmaks ortalamalar arasındaki farkın %90 güven aralığı, referans formülasyonun %80-125 sınırlan içindedir. Bu durumda her iki formülasyon tepe derişimlerine göre biyoeşdeğer olarak kabul edilir.
V. Andersen-Hauck Hipotez Testi
Bu testin varsayımına göre
Ho:BBÖ B
HA : A
B olarak kabul edilir. Genel olarak Ha'nın doğru olduğu gösterilmek istenir. Eğer Ho seçilen yanılma düzeyinde (alfa=0.05) red edilirse diğer hipotez (Ha) yani biyoeşdeğerlik olduğu kabul edilir.
Bu testin dağılımı çıkarılır ve dağılıma yaklaşımlar hesaplanır.
Bu testte karar şöyle verilir:
Ho'ın olasılığı hesaplanır, eğer bu olasılık (1-0.05)
den küçük ise Ho red edilir ve biyoeşdeğer olduğu söylenir. Eğer olasılık (1-0,05)'den büyükse Ho kabul edilir yani biyoeşdeğer olmadığı söylenir.
VI. Logaritmik Dönüştürme ve Sapan Değerler
- EAA ve C maks değerlerinin normal dağıldığı kabul edilerek dönüştürülmemiş verilere varyans analizi (ANOVA) uygulanır. Alternatif olarak EAA ve C maks değerlerinin log-normal dağılım gösterdiği kabul edilerek log- dönüştürülmüş ve verilere de ANOVA uygulanabilir. Pratikte, dönüştürülmemiş verilerin istatistiksel analizinin başvuru dosyasında yer alması istenir. Eğer EAA ve Cmaks değerleri %90 güven aralığı kriterine uymuyorsa firma log-dönüştürülmüş verileri değerlendirebilir.
Eğer dönüştürülmemiş verilerin normal dağılım gösterdiğine karar verilemiyorsa
log-dönüştürülmüş verilere göre hesaplanan güven aralıkları dikkate alınır. FDA ya dönüştürülmüş veriler ikinci derecede önem taşır.
Dönüştürülmüş veriler için bilimsel esaslar şöyledir.
a. Klerens ve dağılma hacmi EAA ve konsantrasyonla ilişkili, bu parametreleri çoğaltan ve gönüllülerden kaynaklanan etkilerdir. Log-dönüştürme bu ilişkiyi çoğaltmaktan çok ilave yönündedir. ANOVA'nın uygulanışı ilk veriler ile daha tutarlı hale gelir.
b-Bazı çalışmalar iki veya daha fazla alt popülasyonu kapsıyabilir. Örneğin hızlı ve yavaş asetilatörlerden kaynaklanan bimodal dağılım oluşabilir. Bu durumda tek normal dağılım verileri tanımlanamaz.
c-Klerens ve dağılım hacminin etkisine bağlı olarak çarpık verilerden veya alt popülasyona ait birkaç gönüllünün verilerinden elde edilen biyoeşdeğerlik parametrelerinin dağılımı durumunda; Log-dönüştürme dağılımında oluşan uzun kuyrukları etkiler ve Log-normal dağılım oluşur.
Normal veya Log-normal dağılım kabul edilmeden önce verilerin log-dönüştürme işlemi yapılmaksızın analizi gerekmektedir. Ayrıca dağılımın normalite testi yapılmalıdır. Biyoeşdeğerlik çalışmalarında az veri ile doğru karar vermek çok zordur.
Sapan değerler asıl veri dizisinden farklı olan küçük ve büyük değerlerdir. Sapan değerler üç grupta toplanabilir.
-Gerçek bir hata sonucu oluşan değerler,
-Çarpık bir populasyondan oluşan değerler,
-Bimodal dağılımdan oluşan değerler.
Sapma değerlerinin en sık görülen nedeni kimyasal analiz yanlışlığıdır. Eğer veri di erlerinden farklı ise numune tekrar analiz edilmelidir. Analizlerin çok fazla tekrarlanması da analitik bir problem olduğunu ve miktar tayin yönteminin valide edilmediğini gösterir.
Doğru değerlerin keyfi seçimini önlemek için firma tekrarlanan analizler için kriterleri belirleyen standart çalışma yöntemini hazırlamalıdır
EAA ve Cmaks'da sapan değerler görülebilir. Klinik raporlara göre ilacın uygulanış hataları örneğin, gönüllünün ilaç yutmaması, yanlış sayıda doz uygulanması veya suppozituvarların dışarı atılmasından doğan sapmalar elimine edilmelidir. Klinik problem ve analiz hatası dışında oluşan sapmalar elimine edilemez. Bunlar kompleks parametre dağılımını tanımlar.
VII. Non
Parametrik Güven Aralıkları
Bazı biyoyararlanım verileri son derece çarpıktır. Bu durumda non-parametrik aralıkların kullanımı önerilir. Bu tip veriler t-dağılımına uymaz. Non-parametrik aralıklar, bireysel oranların güven aralıklarının karşılaştırılması amacı ile de kullanılır. En çok kullanılanı non parametrik aralıklar bütün olası veri ile çiftlerinin ortalamalarının sıralanması ile hesaplanır. Bir veri takımındaki her bir veri ile çiftleştirilir ve ortalama hesaplanır.
N(N+1)/2 ortalamaları dizilir ve listenin sonundaki her değer aralığım son değeri olarak alınır. Non-parametrik aralıklar t-tabanlı aralıktan daha geniştir. Bu non-parametrik yöntemlerin yetersizliğini gösterir. Bundan dolayı non-parametrik aralıklar ancak aralarında çok fazla sapma gösteren verilere uygulanabilir.
EK-5 KILAVUZ
RAPOR FORMATI
Bir in-vivo biyoeşdeğerlik incelemesinin ve onunla ilişkili in-vitro verilerin sunumu, içerikliklerinin örnek formatı
Başlık Sayfası
Çalışmanın Başlığı
-Çalışmayı yaptırtanı kuruluşun adı,
-Çalışmanın yapıldığı laboratuvarın adı ve adresi
-Sorumlu araştırıcı veya araştırıcıların ad ve soyadları
-Klinik araştırıcı veya araştırıcıların ad ve soyadları
-Analitik laboratuvarın adı
-Klinik araştırmanın, başlangıç ve bitiş tarihleri
-Sorumlu araştırıcının imzası ve tarih
-Klinik araştırıcının imzası ve tarih
İçindekilerin Listesi
I-Çalışmanın Özeti:
-Ürün hakkında bilgi,
-Biyoeşdeğerlik çalışmasının özeti
-Biyoeşdeğerlik verilerinin özeti
Plazma
İdrar atlım
-Ortalama plazma konsantrasyonu-zaman profili eğrisi
-Ortalama kümülatif idrarla atılım eğrisi
-Ortalama idrarla atılım hızlarının eğrisi
II-Protokol ve Onaylar:
-Protokol
-Gönüllülerin bilgilendirilmiş olur (rıza) form örneği
III-Klinik inceleme:
-İncelemenin özeti
-incelemenin ayrıntıları
-Gönüllülerin demografik karakteristikleri
-İncelemede gönüllülerin gruplara yerleştirilmesi
-İncelemedeki sırasına göre düzenlenmiş, gönüllülerin ortalama fiziksel karakteristikleri
-Klinik etkinliklerinin (çalışmaların) ayrıntıları
-Protokolden sapmalar
,-Gönüllülerin yaşamsal işaretleri (vücut sıcaklığı, nabız sayısı, kan basıncı, solunum sayısı)
-Yan tesirlerin raporu .
IV-Miktar Tayini Yöntemi ve Validasyonu:
-Miktar tayini y
ntemin tanıtımı .
-Validasyon yöntemi
-Validasyon özeti
-Standart örneklerin doğrusallık bulguları
-Gün içi kesinlik ve doğruluk hakkındaki bulgular
-Yöntemin tayin edilebileceği en düşük ve en yüksek aralık için standart eğri(ler)in şekli
-Standart ve kalite kontrol örneklerin kromatogramları
-Örnek hesaplama
V-Farmakokinetik Parametreler ve Testler:
-Tanımlar ve hesaplamalar
-İstatistiksel testler
-Her örnekleme zamanındaki ilaç düzeyleri ve farmakokinetik parametreler
-Ortalama plazma konsantrasyonu-zaman profili eğrisi
-Ortalama kümülatif idrarla atılım eğrisi
-Bireysel kümülatif idrarla atılım eğrileri
-Ortalama idrarla atılım hızlarının eğrileri
-Bireysel idrarla atılım hız eğrileri
-İlaç, ilaç/peryod, ilaç/ardışımına göre düzenlenmiş, bireysel gönüllü verilerinin cetvelleri
VI-İstatistiksel Analizler:
-İstatistiksel yaklaşımlar
-İstatistiksel önemin özeti
-İstatistiksel parametrelerin özeti
-Varyans analizi, en küçük kareler kestirimleri, en küçük kareler ortalamaları
VII-Ekler:
-Rastgelleme listesi
-Örnek belirleme (identifikasyon) kodları
-Ham analitik veriler
-Gönüllülerin en az %20'sinin kromatogramları
-Tıbbi kayıtlar ve klinik raporlar
-Klinik olanakların açıklanması
-Analitik olanakların açıklanması
-Araştırıcıların özgeçmişleri
VIII
İn. Vitro incelemeler:
-Çözünme hızı testi
-Çözünme hızındaki kullanılan miktar tayini yöntemi
-İçerik tek düzeliği testi
-Potens tayini
IX-Seri Büyüklüğü ve Formasyonu:
-Seri kaydı,
-Nicel formülasyonu
|