Türkiye Büyük Millet Meçlisinin açılışından sonra 1. Döneminde İzmir Milletvekili olarak görev almıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra 23 Kasım 1924 de adliye Vekilliğine getirilmiş, Avukatlık Yasası dahil Hukuk Devrimlerinin hazırlanmasında çok büyük katkısı olmuştur.
1930 Yılından sonra Ankara Hukuk Fakültesinin kırılış çalışmalarında bulunmuştur. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Siyasal Bilgiler Okulu?nda Anayasa Hukuku, Devletler Hukuku, Profesörü olarak dersler vermiştir. Soyadını Lahey Adalet Divanı?nda görülen, Bozkurt-Lotus Davasında gösterdiği başarıdan sonra Bozkurt olarak almıştır.
Fransız gemisi Lotus ile Türk Nakliye gemisi Bozkurt arasında 2 Ağustos 1926 tarihinde gece Midilli Adası civarında çarpma olmuş, Türk Nakliye gemisi Bozkurt batmış, sekiz Türk Vatandaşı ölmüştü. Fransız Gemisi İstanbul?a gelince, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinde Fransız Kaptan tutuklandı. Yapılan yargılama neticesi Fransız ve Türk Kaptanlar ayrı, ayrı Dikkatsizlik ve Tedbirsizlik Neticesi Ölüme Neden Olmaktan hapis cezalarına mahkum edildiler. Fransız Kaptanın Avukatı yetkisizlik iddiasında bulunarak, davaya Türk Mahkemelerinin bakmasının yargılama yetkisi dahilinde olmadığını savundu. İki Devlet arasında bu konuda anlaşmazlık çıkmış, sonuçta her iki Devlet 12 Ekim 1926 yılında hakemlik sözleşmesi imzalayarak, olayı Lahey Adalet Divanına götürmüşlerdir.
Lahey Uluslararası Adalet Divanı?nda Türkiye nin Avukatlığını, Adliye Vekili Mahmut Esat Bey yapmıştır. Mahmut Esat Bey?in hazırladığı güzel savunma ve uzun tartışmalardan sonra, dava 7 Eylül 1927 tarihinde çoğunluk kararı neticelenmiş, Lahey Uluslararası Adalet Divanı, Türkiye?nin Uluslararası Hukuka aykırı hareket etmediğine karar vermiştir.
Bazı kaynaklar davanın Türkiye?nin lehine neticelenmesinden sonra, davayı Atatürk?ün duyarlılıkla izlediğini ve çok önem verdiğini belirterek, Fransız Basınının Atatürk?ü ve Mahmut Esat Bozkurt?u kastederek ?ASLAN PENÇESİNDEN BELLİ OLUR? başlığı ile haber geçtiklerini yazarlar.
Genç Cumhuriyetin ilk yıllarında Fransa?ya karşı davanın kazanılması tüm yurtta heyecan ve sevinç uyandırmıştır. Davada kazandığı üstün başarı nedeniyle Mahmut Esat Bey, BOZKURT soyadını almıştır.
Yılmaz bir yurtsever, sarsılmaz bir devrimci olan Bozkurt, hukuk önderidir. Hukuk Devrimlerinin inşasında etkisi ve katkısı vardır. Türkiye Barolar Birliği, Bozkurt?un büstünü, onun anısına Ankara Hukuk Fakültesi?ne armağan etmiştir. 21 Aralık 1943 de İstanbul da vefat etmiş, İzmir Kuşadası yolunda defnedilmiştir. Faruk Erem ölümünden önce, yazı ve konuşmalarında Aydın Barosu?nun Bozkurt?un mezarına gösterdiği ilgiden duyduğu memnuniyeti belirtmiştir. Aydın Barosu?nun Mahmut Esat a olan sevgisi, saygısı devam etmektedir ve etmelidir.
Mahmut Esat Bozkurt, Savcı ve Hakimlerin yetki ve sorumluluklarını tarihe geçen şu özdeyiş ile değerlendirmiştir.
? Türk Savcıları, Türk Hakimleri ;
Meriç kıyısında çalışan Türk köylüsünün kaybolan sapanından tutunuz da, bu vatanda yaşayanların uğrayacağı en ufak bir haksızlıktan, hatta Bingöl Dağlarının ıssız kuytularında bekleyen öksüzlerin göz yaşlarından siz sorumlusunuz.?
Adil Giray Çelik